Kategoriler
Uncategorized

Bodrum’da Üçlü Aşk – Part 2

Bodrum’da Üçlü Aşk – Part 2
Önce birinci bölümü okumanızı tavsiye ederim. Yorumlarınız bekliyorum. Uzun hikaye sevmeyenler okumasın 🙂

Sabah Mutfağa geldiğimde Serhat, Serpil’le görüşüyordu. Serpil’i kızgın gördüm. Serhat beni görür görmez yanıma geldi. “Dün akşam için kusura bakma. Bir daha olmayacak. Unutalım olanları.” Dedi. Serpill’e de söylemiş. Bana çok ayıp ettiğini. Kendi sevgiline de haksızlık etmişti. Sevgilisi cuma akşamı, hafta sonu kalmak için geliyormuş. Tabii ona söylemiyecektik olanları.

Serpil, Serhat’ın sevgilisi geleceği için bozuktu. Dün gece olanların bir daha olmayacağı kararını da bu yüzden verdiğini iddia ediyordu. Kıskandığı belliydi.

Bu gerginlik içinde gün geçti. Hafta sonu da Serhat’ın sevgilisinin gelmesi başka bir gerginlik getirdi. Buna rağmen gezdik, eğlendik, yedik içtik. Onların baş başa kalmaları her ne kadar Serpil i rahatsız etse de bana biraz nefes alabileceğim ortam sağlamıştı. Serpil benimle hala bir şey yapmıyordu.

Serhat’ın sevgilisi oldukça güzel bir kızdı. Bir birlerini sevdikleri belliydi. Onunla beraberken Serpil’e mesafeli sayılacak şekilde davranıyordu. Ama yeni gelen misafirimiz için yeteri kadar samimi göründüğüne emindim.

Hafta sonu olaysiz bir şekilde bitti. Pazar akşamı Serhat sevgilisini hava alanına bırakıp geldikten sonra Serpil’le araları düzelmeye başladı. Bir iki gün aldı kırgınlığın tamamiyle geçmesi. Ama o geceden söz edilmiyordu. Davranışları yine Fazlasıyla samimiydi ama daha ileri gitmiyordu.

O sabah Serhat’la Bodrum’a alış verişe gidecektik. Serpil evde kalıyordu. Bana turuncu oje ısmarladı. Ama “Sakın Serhat farketmesin aldığını. Ona sürprizim var” dedi. Bodrum’a indiğimizde, Serhat ‘dan bir bahane bulup ayrıldım. Sevgilimin İstediği ojeyi aldım.

Öğlen gibi eve dönmüştük. Serpil odada çalışıyordu. Aldıklarımızı bırakıp İçeri girdiğimde heyecanla “Aldın mı?” Diye sordu. “Evet” dedim. Heyecanla elimden aldı. Pencere kenarınaki kanepeye oturdu. Ayaklarını kaldırıp bana doğru uzattı “Hadi aşkım. Lütfen dikkatli yap. Çok muntazam olmasını istiyorum. Göster ressamlığını.” Kanepenin öteki ucuna oturdum. Yan dönüp ayaklarını bana doğru çevirdi. Ojenin fırçasını çıkartıp baş parmağından başladım sürmeye. Ayaklarının biri kucağımda diğeri elimdeydi. Yüzüme çok yakındı. O kadar güzeldiler ki bakmaya doyamıyorum. Turuncu oje onları şeker gibi yenilesi yapıyordu. Bir sanat eseri üstüne çalışır gibi tek tek boyadım tırnaklarını. “Şimdi de ellerimi” dedi şımarıkca. Onları da tek tek yaptım.

“Hadi şimdi git sen havuza” dedi bana. “Ben de geliyorum birazdan” Öğleden sonraları bir yere gitmezsek havuzun yanında uzanıyorduk. Mayomu giyip çıktım.

Serhat mayosuyla şezlonglardan birine uzanmış kitap okuyordu. “Serpil gelmiyor mu? Diye sordu. “Geliyor” deyip gazetelere bakmaya başladım. Bir hayli vakit geçmişti. Ojelerinin kurumasını bekliyordu her halde. Merdivenlerdeki seslerden, geldiğini anladım. Başımı kaldırdığımda gördüğüm manzara karşısında nefesim kesildi. Serpil o yok gibi turuncu ip bikinisini giymiş yüksek tabanlı plaj terliklerinin üstünde kırıktarak bize doğru yürüyordu. Tırnaklarının turuncusu bikinisinin renginin aynisiydi. Bikinisinin üstü o kadar küçüktü ki memelerinin ucunu ancak örtüyor halkaları ise bir iki yerde belli oluyordu. Alt tarafı daha da çıldırtcıydı. Minicik turuncu kumaş parçası o dudaklı amını zar zor kapatıyordu. Biraz daha büyük adım atsa neredeyse dudaklarının arasına kaçacaktı.

Serhat “Aman Allahım! Bu ne böyle?” Dedi uzandığı yerden gözlerini sevgilime dikmiş. “Ne olmuşsun sen böyle. Delirteceksin bizi.”

Serpil “Turuncuyu severim demiştin” dedi gülümseyerek.
Serhat, “Unutmadın demek ki. Turuncuyu severim hele senin üstünde daha da çok severim.” Dedi. Serpil artık bir kaç adım önünde duruyordu onun. “Tarık bu sabah aldı. Gelince de itinayla sürdü tek tek, senin için.” Dedi. Benim hakkımı da vermek istiyordu.

“Bak sen! İkiniz bana sürpriz yaptınız ha! Sizi gidi oyuncular!” Gülerek bana baktı. “Nefis olmuş. Ellerine sağlık, Tarık”
“Kolay olmadı senin Serpil’i beğenmem için bunu yapmak ama yine de beğendiğine sevindim. Uğraşmama değmiş demekki” dedim gülerek.
“Gerçek bir arkaşsın ve gerçek bir sevgili” dedi ayni şekilde gülerek Serhat.

“Dön bakayım şöyle” Serpil arkasını döndü. O yusyuvarlak çıkık kalçalarının arasın kayboluyordu turuncu ip. Çırılçıplak çıplak gibiydi. Ama çıplaktan daha tahrik ediciydi bu haliyle. Karşısındaki için paketlemiş bir hediye gibiydi.

Güzel bacakları ince ayak bilekleri, fosforlu turuncu ojeli ayakları, ince beline sarılıp kalçalarında asılan bikini ipi… Parlak Bodrum güneşi altında gözlerimiz sevgilimin vücudunu tarıyordu. Kendim gibi Serhat’ın da mayosunun altından sertleştiğini farkettim. Ne olacak acaba diye korktum. Ama sevişmiyeceklerdi artık. Aralaralarında böyle şeyler olmuyordu. Sadece filmi konuşuyor, onunla ilgili detaylar olarak yaşıyorduk bunları diye kendimi rahatlattım.

Serhat ” Tarık, al eline fotograf makineni. Kaçırma bu güzelliği” dedi.

“Haklısın” deyip kalktım. Bunu kaydetmeliydim. Film için güzel detaylardı bunlar. Hemen gidip içerden makinamı aldım. Yanlarına gidip sevgilimin fotografını çekmeye başladım. Şimdi Serhat onu vermesi gereken pozlar için yönlendiriyordu. Sevgilim poz veriyor, ben de fotograflıyordum. Serhat ara sıra bana da bak şuradan çek diye yön veriyordu. “Yönetmen olduğun nasıl da belli” diye takıldım? “Sizin gibi bir ekibim olsun Oscar garanti” dedi

İstediği bir pozu Serpil anlamayınca kalktı. Onu tutup istediği şekle sokmaya başladı. Kalçalarını arkaya doğru çıkartıp belini kavislendiriyor, bana gel bu yandan Çek diyordu. Oldukça iyi bir fotograf gözü vardı. Sayesinde çok iyi pozlar yakalıyorduk.

Şu anda sevgilime dokunabilmek onu okşayabilmek için neler vemezdim. Deli oluyordum Serhat sevgilime dokundukça. Bir ayağını şezlonga dayayıp başını bu yana çevirtiyordu. Bunları yaparken onu okşar gibi tutarak idare ediyordu. Bu dokunmalardan sevgilimin etkilenmemesi mümkün değildi. Ben kendimden geçmiş fotograf çekerken. Bu sırada sevgilimin bikinisinin amının arasına sıkıştığını farkettim. Serhat da farketmişti. Dudakları iki yandan dışarıya taşıyordu. Traşlı, kaymak gibi amı tamamıyle ortadaydi. Serhat eğildi. Parmağını bikininin dışarda kalan kısmıyla göbeğinin arasına soktu. Yavaş bir şekilde aşağıya kaydırarak bikininin sevgilimin amından çıkmasını sağladı. Gülerek, “Bu ne böyle? Sırıl sıklam olmuş ” dedi. Serpil de gülümseyerek, “Napayım? Ben de insanım. Böyle yönetmenin dokunmalarına kim dayanabilir ki? ” dedi. Serhat eğildi şimdi iki elinin parmaklarıyla düzelmeye çalışıyordu şimdi Serpil’in bikinisini. Hiç acele etmiyordu. Parmağını bikininin altına da sokup iki yana doğru çekip düzeltiyordu. Serpil mahvoluyor olmaliydi bu dokunmalardan.

Üçümüz de serpil in bacak arasında odaklanmıştık. Hala fotograf çekiyordum. Azgınlığımız son haddindeydi. Ben bile artık Serhat’ın sevgilimi şuracıkta gözlerimin önünde sikmesini istiyordum. Her şey bittikten sonra duyacağım kıskançlık, sevgilimi kaybetme korkusu, bana çektirecekleri acıya rağmen tek istediğim şey ikisinin hayvanlar gibi sikişmesini görmekti önümde. Ben yapamıyordum. Hiç olmazsa Serhat’ın yapmasını seyretmek, onu aldığı zevki yüzünde okuyarak tatmin olmak istiyordum.

Serhat bikiniyi düzelttikten sonra poz verdirmeye devam etti. Ama şimdi ona mankenden çok porno yıldızı gibi pozlar verdiriyordu. Bir kaç poz sonra, sevgilimi ayakta belinden eğdi. Elleriyle şezlongun sırtını tutturdu. “Dur böyle ! ” dedi. Arkasına geçti. Galiba hepimizin deli gibi arzuladığı an gelmişti. Mayosunun sıyırıp ayaklarının üstüne düşürdü. Allahım ne haşmetli bir yarağı vardı. Şimdi gün ışığında damarlarını bile sayabiliyordum. Sevgilimin minicik amina nasıl girmişti bu kocaman yarrak? Şimdi nasıl girecekti? Taşakları tek iri bir top halindeydi. Yarağının deliğinden sızan zevk suyu güneşte parlıyordu. Serpil kımıldamadan bekledi o halde. Yüzünde sevdiği erkek için her şeyi yapmaya hazır liseli bir kız ifadesi vardı. Sarı uzun saçları aşağıya sarkıyordu. Bikinisi yine amının içine kaçmıştı.

Serhat yarağını kavradı. Seviyesini ayarlamak için dizlerini biraz kırdı. Yarağını Serpilin bacaklarının arasına sokup eliyle yukarıya doğru yönlendirdi. Sevgilim minicikti önünde onun. Sonra ileri geri oynattı eliyle. Yarağının başını sevgilimin zevk suyuyla ıslatıyordu. Bir yandan da bikininin yanından içeriye gireceği yolu açıyor olmalıydı.

Bir kaç saniye sonra yarağını bıraktı. Sevgilimin güzel yuvarlacık kalçalarını iki yandan kavradı. Hala yarı kırık dizlerinin üstünde hafifçe yükselmeye başladı. Serpilin yüzünde hayatı boyunca beklediği bir şeye kavuşmuş kadının ifadesi vardı şimdi. “Serhaaaaaaaaat!” Diye soludu dua eder gibi. Serhat sevgilimin içine giriyordu. Benimki mayomun içinde zonkluyordu. Nasıl da zevk alıyordum sevgilimin sikilmesinden.

Serhat sonuna kadar gömdükten sonra kasıklarını aşağı yukarı oynatarak sikmeye başladı. Sevgilimin her seferinde ayakları üstünde yükseldiğini farkettim. “Ohhhh! Serhat, Dolduruyorsun içimi. Senin oluyorum serhat!” Alttan geçirdikce minik sevgilim adeta havalanıyodu. Serhat hızlanıyor, Serpil “Erkeğimsim Serhat” diye bağırıyordu. Bir süre sonra konuşamaz hale geldi. Artık sadece inliyor ve haykırıyordu.

Serhat birazdan içinden çıktı. Perişan haldeki sevgilimi bir çuval gibi çimlerin üstüne attı. Kendisi de dizleri üstüne çöktü. Hoyratça Serpil’i sırtüstü çevirip ayak bileklerinden yakaladığı gibi bacaklarını omuzuna aldı. Terlikleri ayağından fırlamış gitmisti. Yarağını tekrar amına dayandığında Serpil daha kendine gelmemişti. Hiç beklemeden girdi. Ayni tempoyla pompalamaya devam etti. Sevgilim tekrara çığlık çığlığaydı. Gözleri kaymıştı Narin vücudu Serhat’ın altında ikiye katlanmıştı . Bu pozisyonda onun yarağını dibine kadar içine alıyor olmalydı. Allahım, ne kadar güzel sikiyordu Serhat onu. Nasıl bir duygu olmalıydı bir kadına bunları hissettirmek. Serhat’ın erkekliğini kıskandım. Keşke onun gibi biri olabilseydim.

Sevgilimin biraz önce oje sürdüğüm güzel ayakları şimdi Serhat’ın başının iki yanında fırtınadaki yapraklar gibi saklanıyordu. Serhat’ın yüzünde hayvani bir ifade vardı. Bir sevgilimin kaymış gözlerine, bir de girip çıktığı amına bakıyordu. Avını yiyen bir hayvan gibiydi. Serhat’ın terleri Serpil’in üstüne yağmur gibi yağıyordu. Bu sırada sevgilim kontrolsüz bir halde sarsılak gelmeye başladı. Garip sesler çıkartıyordu. Bu Serhat’ı çok tahrik etmiş olmalı ki böğürerek o da boşalmaya başladı. Ikisi ayni anda boşalıyorlardı yine. Biz hiç böyle olamamıştık. Ben sevgilimi sikerken boşaltamıştım bile. Bir kez daha kıskandım. Bu defa ikisini de.

Serhat tamamiyle boşalınca Serpil’in yanına sırtüstü uzandı. Nefes nefeseydi ama sevgilim tamamiyle bitmişti. Bilinçsiz bir halde deli gibi nefes alıp veriyordu.

İçeriye gidip bir büyük bardak soğuk su aldım. Yanlarina doğru yürürken ikisinin çimlerin üstünde yatan terli vücutlarına dikilmişti gözlerim. Serpil hala kendine gelmiş değildi. Serhat’a bardağı uzatip, “Susamışındır Serhat”dedim. Hala nefes nefese hafifçe doğruldu. Bana bakıp “Sağol Tarık. Çok terledik.” dedi. Bakışlarımdan kıskançlığını yanında hayranlığımı da okumuşmuydu acaba. Utanip gözlerimi sevgilime çevirdim. Hala yarı baygındı. Serhat ona doğru dönüp “Biraz su iç canım” dedi. Sevgilim gözlerini araladı. Serhat’ın gözlerinin içine bakıp gülümsedi. “Serhat, seni seviyorum.” Dedi. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldüğünü hissettim. ” Hiç kimse bana bu duyguları yaşatmadı. Hep senin kadının olmak istiyorum. Nolursun!” Serhat cevap vermedi. Biraz daha doğrulup Serpilin başını eliyle kaldırıp bardağı dudaklarına uzattı. Serpil kana kana içti benim getirdiğim suyu Serhat’ın elinden. Sessizce ona teşekkür etti. Duraklarından öptü onu usulca. Serhat da kalan suyu içip, boş bardagi bana uzattı. Aldım. Kenara koydum. Tekrar uzandılar. Serpil elini uzatıp serhat’ın elini tuttu. Gözlerini kapatti.

Onlara bakmadan edemiyordum. Gözüm aşağıya kaydı. Serhat’ın yarı inmiş yarağının ucundan beyaz sıvısı çıkıyordu. Sevgilimin sikilmekten kıpkırmızı olmuş amindan da Serhat’ın dölünün dışarı sızmaya başladığını gördüm. Yoğun bir kıvamda çimenlere doğru iniyordu. Turuncu bikinisine bulaşmıştı. Çok güzel bir görüntüydü. Mayomdan fırlamak üzere olan yarağımı gizlemeye çalışarak fotograf çekmeye koyuldum. 31 çekerim buna bakarak diye düşünüyordum.

Sesleri duyunca ikisi de başlarını kaldırıp bana doğru baktılar. Serhat “Ne çekiyorsun yine?” Diye sordu gülerek. “Spermlerin dışarı akmaya başladı Serpil’in içinden. Çok güzel görünüyor. ” dedim. ” Seninkinin ucundan da bem beyaz akıyor. “Serhat kasıklarını serpilin kasıklarına yaklaştırıp bana “Gel daha yakından çek ikisini bir karede” dedi. Ardından “Benimkinin başını Serpil’in amının yanına getirsene” dedi. “Güzel olur.”. “Nasıl yani?” Dedim “Tutarak mı?” Tabii canım nolacak? İstediğin gibi poz verdir. Fotoğrafçı sensin. Serpil’e hediye olarak verebileceğim bir resim Çek.” Serpil “Ay ne kadar yaratıcı bir hediye. Canım benim.” Deyip Serhat’ı dudaklarından öptü. Bana dönüp ” Hadi aşkım göster kendini. Dedi sevinçle. ” Tamam. Bir sanat harikası olacak.” dedim gülerek.

Eğildim. Serhat’ın hala iri, güneş’te parlayan yarağını iki parmağımla çekinerek tuttum. Kaygan olduğu tam hareket etmeye çalışırken için parmaklarımdan kurtuluvermişti. Bu kadar ağır olacağını hesaba katmamıştım. Beni seyrediyorlardı. Olaya üçümüz de güldük. Serpil “Seninkinden çok büyük değil mi aşkım? ” dedi. Utancımı şakayla gizlemeye çalışarak. “Evet ya !” Dedim “Hala kocaman valla. Ne biçim şey bu?” Serpil, o şirin tavrıyla “Ya, ben o koca canavari minicik kutuma alıyorum. Kolay değil. Sen bana sor onu.”dedi. “Kim zorluyor seni almasaydın zorsa.” dedim şakamın içindeki sitemi hissetmişti her halde. Ama Şu an Serpil için önemli olan Serhat’ın duygularıydı. Cevap vermedi.”Hadi çek resmimizi.”

Serhat’ın yarağını bu defa beş parmağımın ucuyla tutup sevgilimin kasıklarına doğru çektim. O da kendi kasıklarını ittirerek yardım etti. Kibarca başının ucundaki döllerini serpilin amının hemen üstüne sürdüm. Kayganlaşmış parmaklarımla fotograf makinesini tutup çekmeye başladım. Serpil’in amına yaklaşıp, dudaklarının arasından artık aşağıya daha da sarkmakta olan dölü, arka fonda Serhat’ın gururla dusan yarağını, ucundan sızan dölü bir arada fotoğraflıyordum. Kokularını duyuyordum. Serhat’ın yarağının deliği bile kocamandı. Nasıl tazyikli fışkırmıştı kimbilir Serpilin içine buradan. Nasıl dövmüştü sevgilimin rahim duvarlarını, kale surlarına çarpan gülleler gibi.

Serpil nefes alıp verirken üstündeki yarak da inip kalkıyordu. Kafamı kaldırıp onlara baktığımda ikisinin de bana bakıp güldüğünü gördüm. Serhat “Gerçek bir sanatçı işte” dedi Serpil’e “Konusuna odaklanmış. Adeta konusunun Okyanusunda dalgalarla savaşan bir sanatçı.”

“Dalga geçmeyin” dedim şakadan kızarak. ” Kolaymı zannediyorsunuz siz bunları yaparken aklımı kaçırmadan fotograf çekmek?”

Serhat ” Haklısın valla” dedi “Fena olmuşsundur sen ya. Seni hiç
Düşünmedik. Boşalmak istermisin?”

“31 çekerek mi yani?” dedim. Serpil hemen atladı ” Eh! Herhalde bana girecek değilsin” şımarık şımarık.
Serhat, “Yok Tarık’cığım o olmasın tabii. Ama dokunmadan, Serpile bakıp 31 Çek istersen. Dur istersen ilginç bir şey yapalım. Serpilden dışarı taşan sıvı hem benim dölüm hem de Serpilin suyu. Onu yarağına bulaştır. Öyle asıl. ”

“Yok istemem” dedim. Serpil yine şımarık şımarık “Ya öyle yaparsın ya da hiç ! ” deyiverdi.

Serhat “Zorlama çocuğu canım nasıl isterse öyle yapsın.”

Serpil “Böyle değişiklikler açık olmayı öğrensin istiyorum. Bence hayat daha eğlenceli oluyor öyle.”

“Yok yok 31 çekmesem de olur” dedim yarağım mayomun içinde zonklarken. Serhat bana göz kırptı sen çaktırmadan asıl bir ara der gibi. Önemli olmadığını göstermek ister gibi fotograf çekmeye devam ettim. Serpil suçlu hissetmiş olmalı ki “Tamam aşkım istediğin gibi çek. Hadi sen de zevk al.” Ben, “Yok istemiyorum zaten” dedim. Devam ettim fotograf çekmeye. “Hadi aşkım kapris yapma. Bak istersen biraz elleyebilirsin de beni. Ellesin biraz değilmi Serhat.? Kızmazsın değilmi ”

“Bu defalık elle biraz ama fazla ileriye girmeden.

Serpil “Hadi bak Serhat da izin verdi.”

Böyle acıma yüzünden verilmiş bir izinle 31 çekmek ağırıma gitti. “Hayır istemiyorum ” deyip kestirip attım.

Serhat parmağını götürüp Serpil’in amı ve kendi dölleriyle oynamaya başladı. “Bak Tarık, ne güzel şişmiş sikilmekten Serpil’in amı. Sikmek için deli oluyorsun onu değilmi? İçi hala dölümle dolu. Hadi baka baka asıl. Bak üçe kadar sayacağım başlamazsan ondan sonra sadece Serpil’in dediği şekilde çekmene müsaade edeceğiz tamamı? Benim dölümü bulaştırıp yani.” eşek şakasından beterdi şu an Serhat’ın yaptığı. Serpil atıldı. Hızlı bir şekilde ” 1, 2, 3″ diye saydı. “Tamam kaybettin şansını” dedi. Beni kendi istedikleri şekilde 31 çekmeye zorlamalarına çok kızmıştım. Ne yaptıklarını sanıyorlardı. Ben onlara anlayış gösterdikce daha düşüncesizce şakalar yapıyorlardı. Çimlerin üstünde oturup sinirimden ağlamamak için gözlerimi dikip boş bir yere bakmaya başladım.

Serhat konuşmaya devam etti. “Nasıl inliyordu demin sikilirken. Öyle zevk aldım ki sevgilinin içine fışkırtmaktan. Daracık amı sım sıkı sarıyordu yarağımı. Senin sikemediğin amını siktim sevgilinin. Birazdan bir posta daha sikeceğin onu önünde.” Bunları söylemekten sapıkça bir zevk aldığı belliydi sesinden. Gözlerim ara sıra onlara doğru kayıyordu. Yarağının tekrar kalkmaya başladığını farkettim.

Serpil de katıldı bu sapık oyuna. “Aşkım, Serhat beni öyle güzel sikiyorki seni tamamiyle unutuyorum. Yarağını göbeğime kadar hissediyorum. Amım esneye esneye alıyorum içine. Gözlerime baktığında ona ait olduğumu hissediyorum. Hep onun olmak istiyorum.”

Serhat’ın yarağı tamamiyle kalkmıştı artık. Tutup sevgilimin amına sürtmeye başladı. Mos mordu başı. Nasıl şişmişti. Sevgilimin minik amı nasıl alabiliyordu bunu içine. “Bak Tarık Serpil’in amı nasıl açılıp kapanıyor. Nasıl istiyor benimkini.”

Serpil. “Oh! Serhat n’olur gir içime. Gir bir an önce. Bırak Tarıklar uğraşmayı.”

Yaptıkları beni de deli ediyordu. Ne deseler yapacak haldeyim artık. Hissediyordu bunu Serhat. “Dur güzelim. Tarık’ı böyle görmek hoşuma gitti. Ona 31 çektireyim sonra sikeceğim seni.” Sonra bana dönüp “Çıkart mayonu.” Dedi. Oturduğum yerde kalkmadan mayonu çıkarttım. Popomda çimleri hissediyorum. “Aç avcunu” Avcumu açıp ona uzattım. Dört parmağıyla Serpil’in amının içinden ve dışından dölünü ve sevgilimin suyunu toplayıp bana uzattı. Avucumun içine sıvaştırdı. Avucum resmen dolmuştu. “Hadi şimdi 31 çek” dedi.

Hiç bir şey söylemedim. Sol dirseğim üstünde yan dönüp yarağıma bulaştırdım sıvıları. Serhat ” Seyret bak şimdi” dedi. Sevgilimi yüzü bana dönük yan yatırıp arkadan yaslandı. Bir bacağını kendi bacağı üstüne astı. Bu şekilde sevgilime girişini görmemi istiyordu. Yarağını sevgilimin bacak arasından sokup amına getirdi. Dudaklarına sürtmeye başladı. Serpil yalvarıyordu. “Serhat, sik beni. Deli oluyorum ya. Bırak Tarık’la oynamayı.”

Serhat kasıklarını yavaşça ittirerek yarağının sadece ucunu sevgilimin amına yavasca sokuyor sonra çekiyordu. Ben de gözümü oralarına dikmiş yarağımı sıvazlıyordum. Elimde zonkluyordu. Çabuk boşalmamak için sıvazlamaya bıraktım. Serhat tamamiyle sokmayarak hem beni hem Serpil’i deli ediyordu. Bir dakika kadar daha böyle devam ettikten sonra gözlerime bakarak taşaklarına kadar geçirdi. Serpil “Aaaaaaaaaah! ” dedi ardından da çırpınmaya başladı. Geliyordu. Ben de o anda boşalmaya başladım. Sikimi sıvazlamadığım halde boşalıyordum. O kadar azmıştık. Kendimi engelleyemiştim. Avucumda gerilip duran sikimden spermlerim çimlerin üstüne fışkırıyordu. Serhat tek bir hareketiyle beni de sevgilimi de getirmişti. Hoşuna girmişti bunu yapabilmek. Gülüyordu. Ardından önünde debelenen Serpil’e sokup çıkartmaya başladı. Bir eliye alttan sarılmıştı. Diri memelerinden tutuyordu onu. Bir yandan da bacağından tutup kendine çekiyor daha derine ve daha sert girmeye çalışıyordu. Bana ses çıkartmadan sadece dudaklarını okutarak, anlayacağım bir şekilde tek tek, ” Sevgilinin… Amına… Koyuyorum” dedi. Mahfolmuştum. Gözleri benim gözlerime kilitlenmiş halde sevgilimi bir kaç defa getirdi. Serpil yarı baygın haldeyd. Serhat vurdukca sarsılıyor sonra tekrar titreye titreye geliyordu. Elimde küçülmüş pipimle bunu seyrettim. Birbirlerine verdikleri zevke ve bana yaptıklarından dolayı Kıskançlık ve öfke içindeydim ama çekip gidemiyordum.

Sonunda Serhat da boşaldı ve çimlerin üstüne bıraktı kendini. Serpil yine nefes nefese kendinden geçmiş yatıyordu yanında. Uzun süre kıpırdamadan yattık öyle. Önce Serhat doğruldu. Bana bakıp “Nasılsın Tarık dedi. “Nasıl olayım? Kötü hissediyorum çok ” dedim.

“Ya olur böyle şeyler sekste. Yeni duygularımızı, zevklerimizi keşfediyoruz. Bu oyunlar hepimize zevk veriyor baksana.” dedi küçülmüş pipimi göstererek. Serpil’ in ise daha söz söyleyecek hali yoktu.

Günün kalan kısmını benim gönlümü alma ve bu tür şeyleri denemenin ne kadar güzel olduğunu konuşmakla geçti. Kendimizi tanımak açısından böyle deneyimlerin çok önemli olduğunu söylüyordu Serhat. Serpil de özgürlüğü sonuna kadar yaşamalı insan diyordu. Serpil bana karşı daha sevecen, Serhat da daha sıcak ve arkadaşca davranıyordu. Bu yaz hem kendimizi bulduğumuz, hem de iyi bir film çıkarttığımız bir yaz olacaktı. Zaman zaman birimizi ele alıp, duygularını, isteklerini analiz edecek ve bunu filmimize yansıtacaktık.

Akşam yattığımızda, Serpil bana sarıldı. Başımı okşadı. Yanaklarımdan öptü. Beni anlayışlı ve Olgun olduğum için çok sevdiğini söyledi. Hepimizin bu yaz çok daha olgunlaşacagımızı söyledi. Bana iyi uykular dileyip arkasını döndü, uyudu.

Ertesi gün oldukça ilgi gördüm Serpil’den. Gözü Serhat da olmasına rağmen beni ihmal etmiyordu. Sabah film üstüne çalıştık. Çok zevk alıyorduk bundan üçümüz de. Sonra Serhat dün yaptıklarımızı analiz etmeyi teklif etti. Gönüllü oldu önce kendi duygularını açıklamaya. Serpil’in hem fiziğini hem de özgür kişiliğini çok beğendiğini söyledi. “Ama” dedi “İtiraf etmeliyim ki sana karşı bana verdiği üstünlük, ondan aldığım zevki bir kaç katına çıkartıyor. Onu sikerken adeta senin de beynini sikiyorum. Bozulmuyorsun değil mi bunları söylüyorum diye. Açık olmak istiyorum.” Serpil, ben ağzımı açmadan araya girdi ” Açık olman çok güzel Serhat. Tarık bilsin senin aldığın zevki. Ona zor gelebilir ama o zorluğun karşılığında senin zevk aldığını bilmesi eminim onun buna katlanmasına yardımcı olur. Ben de öyle hissediyorum. Ben de bu anlattığın şeylerden kadınca bir zevk alıyorum. Ben sana o zevkleri verirken sevgilime çektirdiklerime değiyor diye düşünüyorum. Tarık’ı daha çok taktir ediyorum. O da bunu bildiği için daha kolay katlanıyor. Sonunda o da çok zevk alıyor. Değilmi aşkım ? Bunu kabul edemeyeceğim için cevap vermedim. Onlar anladılar.

Günlerimiz yeni kabul ettiğimiz bu düzen içinde geçiyordu artık. Normal zamanda üç arkadaş gibiydik. Ben sevgilimle uyuyordum. Günün içinde onlar bazan romantik oluyorlardı ya da bir birlerini istedikleri zaman vahşiye sevişiyorlardı. Başkalarının bunu bilmemesi konusunda hemfikirdik. Çoğu zaman onları seyrederken kendi istediğim gibi 31 çekebiliyordum. Bazan Serhat ya da Serpil benim kendi istedikleri şekilde 31 çekmemi istiyorlardı. Çoğu zaman itiraz etmiyordum onlara çünkü tartışma çıkarmak istemiyordum.

Bir kaç gün sonra kaldığımız evin sahibi, ortak dostlarımız aradılar. Tekneleriyle yakındaki marinaya geleceklerdi. Ertesi gün için bizi teknelerine davet ediyorlardı. Bir gece orada kalacaktık. Sevindik. Ben “lütfen dikkat edelim davranışlarımıza orada. Bir şey anlamasınlar” dedim. Ikisi de, tabii dediler. Serhat,” Siz orada sevgili gibi davranın.” Dedi. Serpil ” Aaaaaa, Serhat’cığım, ben sana kıyamam ama” dedi gülerek. Sonra ” Tabii tabii. Şaka yapıyorum.” Dedi.
Serhat “Ben seni bu gün öyle bir sikerim ki yarın halimiz kalmaz, daha kolay olur arkadaş gibi davranmak.” Gerçektende Serhat serpil’i o gün bir kaç defa acımasızca sikti. Yatağa gittiğimizde Serpil baygın gibi uyuyuverdi hemen.

Tekneyi Marina’da bulmak zor olmadı. Birkaç kamaralı pek de küçük olamayan bir tekneydi. Ama mürettebat gerektirecek büyüklükte değildi. Karı koca bizi sevinçle karşıladılar. Bizden 10 – 15 yaş kadar büyüktüler. Halit Ağbi Borsa’dan zengin olmuştu. Zeynep abla çalışmıyordu. Rahat yaşantıdan ve kendilerine iyi baktıklarından ikiside çok iyi görünüyorlardı. Kısa bir sohbetten sonra Halit Ağbi “Çıkıp bir koya gidelim vakit kaybetmeden. Denize gireriz” dedi.

Öğleden önce sessiz sakin bir koyda demir atmıştık. Dibi gözüken denize teker teker atladığımızda etraftaki tek gürültü bizden geliyordu. Ne güzel bir hayat dedim kendi kendime. Yüzdük. Eğlendik. Açıkmıştık. Teknede hep beraber yemek hazırladık. Tentenin gölgesinde sohbet ederek yemeğimizi yemeğe başladık.

Birlikte bir film üstüne çalıştığımızı söylediğimizde ikiside çok heyecanlandı. Bir araya gelmemiz onların evi yüzünden olduğu için filmde kendilerinin de bir katkısı olduğunu hissediyorlardı. Israr etmelerine rağmen konusunu anlatmıyorduk. Halit ağbi “Çocuklar biz sanatçıları desteklemekten hep gurur duyduk. Bu filmin finansını yapmak isteriz. ” dedi. “Anlatın canım çekinmeyin çalmayacağız konuyu.” Güldü. Bir birbirimize baktık. Söylemememizin nedeni o değildi tabii ki. Ama nasıl olsa sonunda belli olacaktı.
Serhat da saklamak taraftarı değil gibi görünüyordu. Bir sır anlatır gibi anlatmaya başladı. Halit ağbiyle Zeynep abla merakla dinliyorlardı. Anlattıkça hikayenin gerçek duruma benzerliği şüphe uyandıracak hale geliyordu. Serpil yer yer yanında getirdiği dizüstü bilgisayarından bölümler okudu. Yaşadıklarımızın dökümüydü. Halit ağbi bıyık altında gülerek bizi süzmeye başladı. “Güzel hikaye. Çok beğendim. Bunu yaşamanız lazım filmini yapmak için”dedi. Anladığını anlamıştık. Bir süre sessizlik oldu. “Açıkcası ben kişiliklerinizi bildiğim için bu oyuna nasıl iyi uyduğunuzu görebiliyorum.” Durup Zeynep ablaya baktı. O da Gülümsüyordu. Sonra tekrar bize dönüp. “Hoşunuza gidiyor mu?” Diye sordu.

Ben kıpkırmızı olduğumu hissettim. Serhat ve Serpil ise bir şey söylemiyor ama yaramaz çocuklar gibi gülüyorlardı.

Halit ağbi “Bakın biz de size bir şey itiraf edelim ” dedi. Zeynep le biz, Serpil le Tarık’ın tersi bir ilişki içindeyiz. Ben başka kadınlarla beraber oluyorum Zeynep de bundan zevk alıyor ama o sadece benimle oluyor. Bana dönüp, ” Zeynep gibi sen de eşinin arzularını tatmin etmesinden mutlu oluyorsundur eminim.” Evet anlamında hafifçe başımı salladım. “Ayrıca Serhat da bundan çok zevk alıyordur biliyorum çünkü ben de çok tahrik olurum başkasının sevdiğine sahip olmaktan. Erkeği kadınının yanında küçültmekten. Biliyorum bunlar kötü şeyler ama çok zevk alıyorum. Senin gibi bazı erkeklerin buna izin verecek kadar zevk aldığı da bir gerçek.”

Ben “Zevk almıyorum” diye inkar ettim.

Serpil hemen atladı. “Halit Ağbi, bakma sen zevk almıyorum dediğine. Şimdi mayosunu indirse dim dik olmuştur valla”

Halit Ağbi, ” Zevk almadığını ispat etmek istermisin ? ” diye sordu gülerek. Bu gerginlikten dolayı benimki kalktık değildi. O ruh haliyle mayomu indirip minik pipimi gösterdim. Zeynep abla “Ah canım minicik. Ne şirin şey o öyle” dedi gülerek. Tam mayomu çekecektim ki Serhat, “Tut öyle” dedi. Kalkıp Serpil’in yanına gitti. Öpüşmeye başladılar. Bir eliyle de bacaklarını okşuyordu. Haklılardı. Bundan tahrik olmamam mümkün değildi. Pipim kalkmaya başlamıştı bile.

Halit ağbi “Kalkıyor! Kalkıyor!” diyerek bir kahkaha attı. Utanıp mayomu çektim yukarı. Kalkıklığı hala farkediliyordu tabii.

Serhatla Serpil bir süre daha öpüşmeye devam ettiler. Iddialarını ispat etmişlerdi. Bu konuyu konuşmaya devam ettik. Artık herkez daha rahatlamıştı. Ben bile kabul etmeye başlamıştım rolümü.

Halit ağbi Serpile daha samimi davranmaya başlamıştı. Fırsat buldukça dokunuyor iltifat ediyordu. Teknede bikinisinin üstünü giymesine gerek olmadığını söylediğince Serpil hemen kabul etti. Zeynep abla da çıkarttı üstünü. Onun vücudu daha dolgundu. Çaktırmadan bakıyordum. Çok seksiydi o da. Öğleden sonrayı güneşlerek ve yüzerek geçirdik. Iki yarı çıplak kadının böyle ortalıkta dolaşması çok tahrik ediciydi. Halit ağbiyle Serhat istedikleri zaman kadınlarına sahip olabilirlerdi. Zaten sarılıp öpüşüp duruyorlardı. Serpil’i ilk tanıdığım zamana dönmüştüm. O zaman daha çıkmıyorduk. Arkadaşlarla birlikte plaja gittiğimizde onun güzel vücudundan çok tahrik olup tuvalette 31 çekmiştim. Anlaşılan şimdi de ayni durumdaydım.

Onlar iki çift bir birlerine sarılı minderlerin üzerine uzanmış konuşuyorlardı. Ben de yanlarındaydım. Halit Ağbi Serhat’ın kendisine çok benzediğinden bahsediyordu. Serhat’ın kendi kadınını paylaşmadığını ama Serpil gibi başkasına ait bir kadını kullandırmasında bir terslik olmadığını ifade ediyordu. Bu şekilde Serpil’i kullanıp kullanamayacağını anlamaya çalışıyordu. Serhat bu oldukça bariz teklife açık açık cevap verdi. ” Halit Ağbi tabii sana saygım sonsuz. Kesinlikle Serpil’in tadına bakmalısın. Serpil de çok hoşlanır zaten” dedi. Serpil gülümsemeye başlamıştı bile. Serhat onayladığı sürece zevk alacağı belliydi. Halit Ağbi, “Beraber becerelim mi, ne dersin? ” Serhat, “Tamam Ağbi güzel olur” dedi.

Halit Ağbi yerinden kalktı, onların yanına gitti. Elinden tutup serpil’i ayağa kaldırdı ve öpüşmeye başladılar. Beyaz kıllı göğsüne sevgilimin diri göğüslerinin basıldığını gördüğümde içim eridi. Elleri vakit kaybetmeden o guzelim kalçalarına indi. Bikinisinin içinden okşamaya başladı. Sevgilim bu Olgun erkeğin kollarında kendinden geçiyordu. Elini onun mayosunun içine sokup yarağını kavradı. Halit Ağbi mayosunu indirdi aşağıya, ardından da Serpil’in bikinisini. Yarağını görebiliyordum artık. O da Serhat’ın ki gibi Kocamandı. Gerçekten bu iki erkek çok benziyordu bir birine.

Gözümün kenarında Zeynep ablayı farkettim. Elini bikinisinin içine sokmuş kendisiyle oynuyordu. Bende bundan cesaret alıp elimi mayomun içine soktum. Yan yana sevdiklerimizin sevişmesini seyrediyor, kendimizi tatmin etmeye çalışıyorduk. Halit ağbiyle bir an göz göze geldik. Utandım ama duracak halde değildim.

Birazdan Halit Ağbi Serpil’i teknenin arkasındakı geniş oturma yerine götürdü. Minderlerin üstünde domaltıp, önüne geçti. Ağzına verdi. Serpil onun taş gibi olgun yarağını arzuyla emmeye başladı. İleri geri hareket ederek başından tuttuğu Serpil’in ağzını sikiyordu şimdi. Zeynep ablanın “Sik Serpil’i aşkım. Sik küçük yosmayı ” diye soluduğunu duydum. Halit ağbi birazdan eliyle Serhat a işaret etti. Sevgilimin ağzından çıkardı yarağını. Yerini Serhat’a bıraktı. Kendisi de sevgilimin arkasına geçti. Sikecekti. Serhat’ın ki gibi onunki de damarları şişmiş vaziyetteydi. Tutup başını dayadı. Yavaş yavaş ittirmeye başladı. Sevgilim, Serhat’ın yarağı ağzındayken inledi. Ama iki deliğinin dolmuş olması Serpil’i kendinden geçirmişti. Halit Ağbi “Oldukça dar bu kız”dedi. “Çok hoşuma gitti. Seninkinden cok daha dar Zeynep”. Pompalamaya başlamıştı bile. Her vuruşunda Serpil’in yüzü Serhat’ın kasıklarına yapışıyor yarak görünmez oluyordu. Bir ara göz göze geldiler. Güldüler. Sağ ellerini havada çarptılar. Ayni kadını iki ucundan sikiyor olmanın ortaklığını kutlamak için. Ben ise Zeynep ablayla yan yana onlara bakıp kendimizi tatmin etmeye çalışıyorduk.

Birazdan Halit Ağbi bir işaretle Zeynep’i çağırdı yanına. Biliyordu kocasının ne istediğini. Sırt üstü yatıp kocasının bacak arasına girdi. Alttan taşaklarını yalamaya başladı. Harika bir zevk olmalıydı bu. Hemde sevgilime giriş çıkışını görüyordu burnunun dibinde. Bir yandan da hala kendisyle oynuyordu.

Sevgilim yine sarsılarak titreyerek gelmeye başladı. Gerçekten sevgilim benimleyken kadınlığını yaşamıyormuş diye düşündüm. Hiç bu hale gelmezdi. Normali hâli buydu artık. Bu defa her kez çok azmıştı. Erkeklerde dayanamadılar. Azgın hayvanlar gibi Serpil’e çarpa çarpa boşaldılar. Halit Ağbi “Al yosmam! Al amına benim küçük yosmam” diye haykırıyordu. Taşakları da karısının yüzünü iyi dövmüştü. Sevgilimin ağzında da amından da döller taşıyordu dışarıya.

Ben de boşalmıştım onunla beraber. Zeynep abla deli gibi yalıyordu kocasının döllerini. O da haykırarak geldi. Hepimiz nefes nefeseydik.

Boşaldıktan sonra içimi yine bir utanç duygusu kapladı. Ellerimi mayomun içine sildim. Sanki 31 çekmemiş gibi görünmek istiyordum.

Yavaş yavaş doğruldular. Keyifleri çok yerindeydi. “Hadi denize atlayalım” dedi Halit Ağbi. Çırılçıplak, dibi görünen mas mavi berrak suya attık kendimizi.

Akşam yemeği yine güzel sohbetlerle geçti. Halit ağbi, Serhat’dan Serpil’i akşam için istedi. Zeynep ve Serpil’le tek başına olmak istiyordu. Serhat memnuniyetle dedi. Bana ve Serpil’e sormuyordu bunları. Ama Serpil memnundu olayların gidişinden.

Yemekten sonra Halit ağbi bu iki arzulu dişiyi ellerinden tutup kamarasına götürdü. Iyi geceler çocuklar dedi bize kapıyı kapatmadan.

Serhat la kalan şarabı içip sohbet etmeye başladık. Birazdan denizin üstündeki akşam sessizliği kadın inlemesiyle bozuldu. Serhat “Bu seninkinin inlemesi ” dedi. Haklıydı. Ikimiz de tahrik olmaya başlamıştık. ” Gel kapıya yaklaşalım dedi. Kapının yanında mayosunun üstünden yarağıyla oynamaya başladı. Ben de aynisını yapıyordum. Ses çıkarmamaya çalışıyorduk. Serhat Mayosunu indirdi. Dim dik yarağı ortaya çıktı. Kulağıma yaklaşıp “Ağzına alsana! ” diye fısıldadı. Ensemden kavrayıp başımı aşağıya doğru ittirdi. Direndim. Başımı sallayarak sessizce olmaz dedim. Emir veren bir tonla tekrar fısıldadı kulağıma “Ağzına Al!” Başımı aşağıya ittirdiğinde attık direncim kırılmıştı. Yüzüm o sert, güçlü yarağına çarptı. Ağzımı açıp içime aldım. İtaatkarca emmeye başladım. Bu kadar sert olabileceğini beklemiyordum. Kocaman Başı ağzımın içindeydi iki elimle kalın gövdesini ve iri taşaklarını kavramıştım. Bu gücü hissetmek hoşuma gitmisti. Onu daha çok hissetmek daha çok zevk vermek istiyordum adeta. Dilimle içerden yalamaya başladım. O da kasıklarını oynatıp yarağını daha çok sokmaya çalışıyordu ağzıma. Ama mümkün değildi.

Sertçe kolumu tutup beni yerden kaldırdı. Teknenin arkasına doğru aceleyle yürürken beni de adeta sürüklüyordu. Minderlerin önünde hızlı bir şekilde mayomu çıkartıp attı. Pipim beni utandıracak halde dim dik, zevk aldığımı bağırıyordu. Ardından minderlerin üstüne savurdu. Şaşkınlıkla bakıyordum ona. Taş gibi yarağınla üstümde bir dev gibi duruyordu. Ne yapacağı belliydi. “N’olur ?” Diye fısıldadım yalvaran bakışlarla. Ama beni dinleyecek hali yoktu. Bacaklarından birini kavrayıp yüzükoyun hale getirdi. Ata biner gibi üstüme çıktı. Eliyle kıçımı tükürüklediğini hissettim. Ardından o sert yarağını dayadı deliğime. Ittirmeye başladı. Acıdan haykırdım. Arama durmadı. Abanmaya devam etti. Çok azmıştı. Biliyordum bu halini. Zaten kaçabilecek durumda değildim. Çaresizdim. Bari içerdekilerin haberi olmasın istedim.

Ağzımı kapattım. Çığlık yerine inleme çıkıyordu sadece. Serhat milim milim giriyordu bana. Çok acıyordu. Belimin kalçalarımla birleştiği yerden tutuyordu beni. “Oooooh! ” dediğini duydum. Sonuna kadar girmişti içime. Sımsıkı sarıyordum yarağını acı içindeki büzüğümle. Geri çekip tekrar ittirdi. Ardından tekrar. Tekrar. Artık sikmeye başlamıştı beni. Popom eziliyordu altında. Kocaman yarağını derinliklerinde hissediyordum. İçim dopdoluydu. Serpil’in hissettiklerinin birazını anlayabiliyordum şimdi. Üzerime Uzanıp omuzlarından asılmaya başladı. Artık deli gibi sokup çıkartıyordu. Üzerimde hopluyordu. Acımın yanında zevk de alıyordum artık. Ben de inlemeye başladım. Kulağımın dibinde solumasını duyuyordum. Hiç bir şey demiyorduk ikimizde. Sadece soluyor ve inliyorduk. Serhat bana dakikalarca girip çıkmasının sonunda, ” Boşalıyorum Tarık! ” dedi. Büzüğümde onun kasılmalarını hissettim. Ardından içim sırıl sıklam, kaygan oldu. Üzerime yığıldı. Ben pipim hala kalkık altında yatıyordum. Ilk tepkim ” N’olur bu aramızda kalsın” demek oldu. Serhat baştan savar bir şekilde nefes nefese “Tamam, tamam” dedi. Üstümden kalkarken içim boşaldı. Mayomu giydim. Burada uyuyabilirdim. Serhat kamaralardan birine gittik yattı. Halit Abi’lerin kamarasından gelen seslerin arasında uyudum.

Sabah kalktığımda deliğim hala sızlıyordu. Farkettirmemeye çalışarak yan oturdum masada. Kahvaltı sırasında en önemli konu üçünün yaptığı seksti tabii ki. Ne kadar zevk aldıklarını anlatıp duruyorlardı. Özellikle Halit Ağbi Serpil’e güzelliğine ve yatakdaki arzulu haline övgüler yağdırıyordu.

Serhat’a teşekkür ederken, “Sen akşamı kadınsız zor geçirmişsindir herhalde dedi gülerek” Serhat da, ” Yok canım. Hiç üzülmeyin siz. Sağolsun Tarık elinden geleni yaptı” deyiverdi. Aman allahım hani söylemeyecekti! Ne büyük aptalıktı buna inanmış olmam. Üçü de hayretle bir ona bir bana bakıyorlardı. Zeynep abla ” Nasıl yani? ” diye sordu. Serhat ” Şöyle diyeyim: Tarık kıçı üstüne rahat oturmayacak bu gün.” Yine Zeynep abla ” Neee? Siktinmi çocuğu? Vallahi sen Halit’ten de beterimişsin Serhat” dedi, gülerek. “Sevgilisini sikmen yetmedi mi?” Serpil daha da heyecanlanmıştı. Yerinde duramıyordu. ” Yaaa! Bunu kaçırmam çok kötü. Çok isterdim görmek.” Halit Ağbi Serpil’e dönüp ” Sen hiç üzülme tatlım ben sana gösteririm o zaman ” Ben bütün bu konuşmaları kıpkırmızı bir halde dinliyordum ama artık suskun kalamadım, ” Yok Halit Ağbi. Olmaz hayatta” dedim. Serhat, “Bana da çok direndi ama sonra hoşuna gitti. Değilmi Tarık.” diye güldü. Halit ağbi elimden tutup ayni yere götürdü beni. Serpil hemen yanımıza geldiği. Dur ben indireyim mayonu. Pipim yine kalkıktı. Halit ağbi bana “Sırt üstü yat dedi. Sesimi çıkartmadan yattım. O da soyundu. Bacaklarımı omuzuna aldı. Tam yarağını dayanyacaktı ki Serpil ” Bekle ben tutup sokucaaaam!” Diye uzanıp yarağını tuttu. Ağzına alıp ıslat da fazla acıtmayalım Tarık’ın canını. Serpil ağzına alıp emmeye koyuldu. Bol bo tükürük bırakıyordu üstünde. Tamam dedi Halit ağbi. Sevgilim elleriyle tuttuğu o taş gibi yarağı göt deliğime dayadı. Gülümseyerek Halit ağbiye bakıp. “Hadi sik Tarık’ı ” dedi Halit ağbi ittirmeye başladığında yine o acıyı hissettim deliğimde. “Ağbi nolur yavaş “dedim. Biraz durdu sonra tekrar ittirmeye başladı. Yırtılıyordum adeta. “Ağbi dur! Çok acıyor!” Dedim. Durdu. Serpil susmadı. “Halit ağbi Tarık’ı dinlersen akşama kadar sikemezsin sen onu.” Halit ağbi “Haklısın ” dedi. Bana dönüp “Sık dişini Tarık” deyip yeniden ittirmeye başladı. Yavaş ama kararlıydı bu sefer. Büzüğüm yana yana başını içime aldım. Ardından gövdesinin yarısı girdi içime. Acıyordu. Sonunda bir hamlede kalan yarısını da kökleyiverdi. Allahım ne çok acıyordu. Gözlerimden yaş geldi. “Oldu işte gördünmü?” Dedi. Ben debelenmeyeyim diye bacaklarımdan sım sıkı tutuyordu. Acılı gözlerle Halit ağbinin gözlerine baktım. Dudağında hafif bir gülümseme fark ettim. Serpil elini uzattı. Parmağını Halit ağbinin yarağının dibine deydirdi. O şımarık tavrıyla “Benim tanıdığım Halit ağbi dışarda kalan bir santimi de Tarık’a sokmadan bırakmaz ” dedi. Halit ağbi “Sen ne yaramaz şeysin öyle ya” deyip bir daha abandı. Acıyla “Ahhhh! ” diye haykırdım. Hepsi girmişti bes belli. “Memnun oldun mu? ” dedi Serpil’e. ” Evet” dedi “Çok teşekkür ederim.” Gülüştüler.

Halit ağbi ağır ağır sokup çıkarmaya başladı. Her sokuşunda ben bir “Ah!” Çekiyordum. Zeynep abla hem kocasının vücudunu okşuyor hem de bana girişini seyrediyordu. İnlediğimde de yüzüme bakıyordu. Serpil le Serhat da bir birlerine sarılmış Halit ağbinin beni sikmesini bir show gibi seyrediyorlardı.

Yavaş yavaş aldığım acı zevke dönüşmeye başladı. Hala güçlü darbeyle geçirdiğinde canım yanıyordu ama başka türlü hisler duymaya başlıyordum. Onların önünde sikilidikce küçüldüğümü hissediyordum Çok zavallı görünüyor olmalıydım ayaklarım havada sallanır halde sikilirken. Birden kendimi kaybettim. Halit ağbinin gözerinin içine “Halit Ağbi! Halit Ağbi!” diye soludum. Hiç düşünemeyeceğim bir şey oluyordu. Halit ağbinin güçlü yarağı götümün derinliklerini zorlarken dokunmadığım Pipim kasılmaya başladı. Boşalıyordum. Bir kadın gibi boşalıyordum. Ben hiç bir şey yapmadığım halde Halit ağbi beni sikerek boşaltıyordu. Aldığım zevk beni sarhoş ediyordu.

Kız gibi ince ince sesler çıkartarak altında titriyordum ki, onun kükreyen sesini duydum. Ardından da yarağının içimde kasılmasını hissettim. O da içime geliyordu. Tazyikli dölü vıcık vıcık ediyordu götümün derinlikleri. Yüzüne baktım. Gerilmişti. Sonunda bir “Ohhhhh!”çekti ve durdu. Kalkıp kendini minderlerin üstüne attı.

Onu tatmin etmiş olmak bana da bir tatmin duygusu verdi. Serpil hemen yanında gidip Haşim ağbiyi öpücük yağmuruna tuttu. “Haşim ağbi, inanamiyorum. Nasıl yaptın bunu. Tarık’ı kız gibi ettirdin.” Haşim ağbi gururlu bir gülümsemeyle “Yok canım pipisi kalkık kız olurmuymuş hiç. ” dedi. Serpil bundefa heyecanla koşup Serhat’a sarıldı şımarık şımarık ” N’olursun Tarık’ı bir daha sik şimdi. Pipisi kalkmadan getir onu. N’ooooooooolursun? Kız gibi getir onu.” Serhat gülerek duruyordu cevap vermeden. Ben artık buna dayanacak halde değildim. “Doğrulup kendimi korur bir pozisyon alırken bir yandan da “Yapmayın. Olmaz. Yaptırmam artık diye söyleniyordum. Serpil sakince Yanıma geldi. Bana şefkatle sarıldı. “Tarık’cığım çok istiyorum seni o halde görmek” dedi ” Sana söz, sen boşaldıktan sonra çok seninle sevişeceğim tamam mı?” Başını çevirip Serhat’a baktı onay almak için. Serhat “Pipisi kalkmazsa anlaştık ” dedi.

Daha ben cevap vermeden Serpil beni Sırt üstü yatırdı. Karşı koymadım. Ona sarılmayı onunla sevişmeyi çok istiyordum. Serhatı çağırdı. Yarağı dim dik olmuştu bile. Serhat bacak arama girip ayaklarımı omuzuna aldı. Serpil Serhat’ın yarağını tutup göt deliğime dayadı. Zaten vıcık vıcıktım Haşim Abinin dölleriyle. Oramın hala bir tünel gibi açık olduğunu hissediyordum. Dayatma dayamaz başlı kolayca girdi. Serpil “Hadi canım sok hepsini.” Dedi Serhat’ın vücudunu okşayarak. Serhat tek darbede Kökleri bana. Ince bir “Ihhhh!” Çektim.
Beklemeden pompalamalarına başladı. Kalın yarağı artık alışmış olmama rağmen zorluyordu beni. İçim doluyordu. Pipim bir et parçası gibi sallanıyordu o koydukça. Sertleşmeyeceği belliydi. Bu kadar çabuk zaten sertleşmezdim. Serhat beni siktikce azıyordu. Serpil de çok coşmuştu. Serhat’a “Sik Aşkım! Sik Tarık’ı. Koy götüne. Kız gibi getir onu. Benim için sik sevgilimi. Kız yap onu” diye soluyordu. Diğer ikisinin de eğlendiği bes belliydi. Bu Ateşli dakikaların sonunda yine o garip duyguyu hissetmeye başladım, ama bu defa pipim inikken. Solumalarım değişti. Kendimi kaybettim, Serhat’ın gözlerinin içine baka baka titriyordum. O et parçası halindeki pipimden az da olsa dölüm akmaya başladı. Serpilin Çocukça bir heyecanla “Getirdin onu! Getirdin Aşkım. Tarık’ı kız gibi getirdin” diye bağırdığını duydum. El çırpıp Serhat’a öpücükler yağdırıyordu. Gelirken götümü kastığımdan olmalı o sırada Serhat da içime patladı. Serhat’ın sert darbeleri altında sarsılırken Serpilin mutluluğunu ve Serhat’ın gergin yüzünü seyrediyordum.

Birazdan o da bacak aramdan kalkıp Haşim ağbinin yanına oturdu. Havada ellerini çaktılar gülerek. Kıçımdan ve pipimden döller akarken “Benimle sevişecekmisin gerçekten Serpil?” Diye sordum. Cevap vermedi. Gidip Serhat’ı dudaklarından öptü. “Sevişebilirmiyim Serhat çığım? Söz vermiştik.” Dedi. Serhat gülerek “Olur” dedi, “Zaten erkek sayılmaz artık” Hepsi güldüler. Serpil bikinisinin altını çıkartıp yanıma uzandı. Sarıldım o da bana sarıldı. Dudaklarından öpmeye başladım. Ellerim deli gibi arzuladığım harika vücudunu okşuyordu. Çok mutluydum. Sevecen bir şekilde okşuyordu o da beni. Güzel pürüzsüz sırtından aşağıya kaydırdım ellerimi. Yuvarlacık çıkık poposunu taparcasına okşadım. Bir daha ne zaman elleyebilirdim bilmiyordum. Diri güzel memeleri göğsüme sürtüyordu. Bacakları bacaklarıma. Pipim kadınlığına deyiyordu şimdi. Allah’ım nolur kalksın pipim diye yalvardım içimden. Ama mümkün değildi. Ona girmem imkansızdı. Iki kız gibi sevişiyorduk. Serpilin eli arkama gitti. Deliğimi buldu. İki parmağını kolayca sokuverdi götüme. Kulağıma “Şu hale bak aşkım. Seni kadın yaptılar” dedi. Ben de ” onlar değil sen yaptın aşkım” Dedim. Dudaklarımız birleşti.

Kategoriler
Uncategorized

Kenanin agzindan o gece

Kenanin agzindan o gece

Merhaba ben Kenan. Ayşe, hayriye, burcu, ömer, cihan ve metin ile yaşadığımız geceyi anlatmak istiyorum sizlere. Metinin ayşe ile ilk gecesini anlatmasından sonra bende birlikte yaşadığımız geceyi anlamak istedim. Önce gecenin kahramanlarını tanıtarak başlayayım.

AYŞE

Ayşe’yi Metin’in anlatmasından tanıyorsunuzdur. 170 boylarında sarışın güzel vücut hatlarına sahip bir kız. Metin’in anlatmasına göre sıkı kalçası ve dik göğüsleri her erkeği cezbedecek güzellikteler.

HAYRİYE

Hayriye, Ayşe’nin kuzeni Cihan’ın sevgilisi, 180 boylarında, iri göğüslü, esk**en spor yaptığı için sert ve şekilli kalçalara sahip bir kız.

CİHAN

Cihan, 198 boylarında, Ayşe’nin kuzeni ve Hayriye’nin sevgilisi.

BURCU

Burcu, Ayşe’nin kuzeni Ömer’in sevgilisi, 180 boylarında, ufak göğüsleri ve küçük kalçası ile dikkatleri üzerine çeken ve bundan zevk aldığı her halinden belli olan bir kız.

ÖMER

Ömer, 180 boylarında, Ayşe’nin kuzeni ve Burcu’nun sevgilisi.

İlk geceden sonra Ayşe sevgilisi olmasına rağmen Metin ile sık sık görüşmeye başlamıştı. Kuzenleri ile arası çok sıkı olduğu için Ayşe kaçamaklarına onlarla iken de rahatça devam edebiliyordu. Gün içinde Metin arayıp akşam birlikte dışarı çıkalım mı diye sorduğunda gecenin bu kadar hareketli geçeceğini düşünmemiştim bile. Metin ile birlikte Ayşe’yi almak için yolda iken Ayşe’nin kuzenleri ve sevgililerinin de bizimle birlikte olacağımızı öğrenmiş tanımadığım insanlarla birlikte olacağımız için gece canımın sıkılacağını düşünerek içten içe rahatsız olmuştum. Bu düşüncelerle 4. Levent’e Ayşe’nin evine gelmiştik. Ayşe’yi kapıda gördüğümde düşüncelerim bir anlıkta olsun aklımdan gitmişti. Giydiği siyah elbise ile harika görünüyordu. Gece boyu insanların bakışlarının üzerinde olacağını o an anlamıştım. Selamlaşıp arabaya geçtiğimizde Metin’e “Nasıl istediğin gibi olmuş mu?” diye sormasından Metin’in böyle giyinmesini istediği belli olmuştu. Metin’in gece sonunda planladıklarını gecenin başından anlamak çokta zor değildi aslında. Etiler’deki Ulus29’ a doğru ilerlerken Ayşe’nin sıcak davranması ile ilk başta yaşadığım gece sıkıcı geçer korkusu azalmaya başlamıştı. Mekana girdiğimizde Cihan ve Hayriye ile tanıştım. İlk bakışta sert bir insan gibi görünen Cihan ile sohbet ettikçe gece hakkındaki düşüncelerim değişmeye başlamıştı. Güzel bir sohbet oluyordu. Hayriye’de Ayşe’den çok farklı değildi kıyafet konusunda. Askılı kıyafetinden iri göğüsleri harika görünüyor, bakışlarım göğüs dekoltesine kayıyordu devamlı. Çok uzun bir ara geçmeden isimlerinin Ömer ve Burcu olduğunu öğrendiğim son çiftte gelmişti. Her ne kadar Ayşe ve Hayriye başta ilgimi kendi üzerlerine çekmiş olsalar da Burcu’nun etrafındaki insanlara bakışlarında bile erotizmi görebiliyordum. Giydiği yeşil kısa elbise ile bacaklarını cesurca sergiliyordu. Tanışma fasıllarından sonra muhabbet ve eğlence başlamış, harika bir akşam geçiriyorduk. Alınan alkolünde etkisi ile çiftler birbirlerine iyice yanaşmışlardı. Aralarında partneri olmayan sadece bendim. Diğer çiftlere oranla Ayşe ile Metin daha fazla kontrol ediyorlardı hareketlerini. Ortam oldukça kalabalıktı. Aslında etraftan birkaç kız çoktan ilgimi çekmiş hatta bir kaçı ile kaçamak bakışmalarım bile olmuştu. Etraftaki erkeklerin masamızdaki kızlara bakışları masada ki erkekleri rahatsız ediyordu. Ben her ne kadar sadece kendim baktığımı düşünsem de konuşma aralarında Ömer ve Cihan’ı da başka kızlara bakışlarını bolca yakalıyor aramızda ufak gülüşmeler oluyordu.

Gece ilerledikçe alınan alkol etkisini artırıyor, hareketler daha cesurlaşıyor ve daha az kontrol edilir hale geliyordu. Etraftaki erkeklere oranla Ömer ve Cihan daha rahat davranıyorlardı. Gece başında kızların oturuşlarına özen gösteren erkekler alkolün etkisi ile çok umursamaz hale gelmişlerdi. Burcu oturuş şekli ve eteği ile bana ve etraftakilere güzelliklerini bolca izleme fırsatı sunuyor bakışlarımı yakaladığında eteğini toplama gereği duymuyordu. Metin Burcu’nun rahat bir kız oluşundan bahsetmiş olsa da bu kadarını beklemiyordum açıkçası. Oturuş şeklimizden her ne kadar ben göremesem de Hayriye ve Ayşe’ye etraftaki erkeklerin bakışlarından onlarında aslında Burcu gibi erkekleri cezbettiklerini anlamak çok zor olmuyordu aslında. Burcu bacak bacak üzerine atmış bir şekilde oturuyordu. Bacak değiştirirken kısa süreliğine de olsa aralana bacaklarının arasından iç çamaşırına kadar rahatça görülüyordu. Etraftan birkaç kişinin daha bunu fark edip Burcu’yu izlediğini gördüm. Artık alkol ve Burcu’nun etkisi ile masadaki konuşmaları düşünmüyor sadece Burcu’ya sahip olmanın nasıl olacağını düşünüyordum. Lavaboya gitmek için kalktığımda Metin’de müsaade isteyip benimle birlikte geldi. Tuvaletin önünde “Kenan Burcu’nun içine düşeceksin” diyerek gülümsedi. “Ayşe’nin arkadaşları da Ayşe gibi güzeller. Elbiselerinden görünen kısımları bile beni mahvediyor kim bilir yatakta nasıllardır.” diyerek bende güldüm. “Çok belli etme beğendiğini ayıp olmasın” dedi ve masaya geri döndük. Tüm çiftlerin yakınlaşmalarından gecenin nasıl devam edeceğini anlamak çok zor değildi. Çok fazla geçmemişti ki Cihan “Bana geçelim. Evde devam edelim sohbete.” diyerek toparlanmamızı sağlamıştı. Oradan Cihan’ın ulustaki evine geçtik. Evi dubleks zevkli döşenmiş bir evdi. Evde yine tüm çiftler yan yana oturmuş alkol servisini bana bırakmışlardı. Gece saat 2 civarları olmuştu. Artık iyice alkolün etkisine girmişti evdeki herkes. İlk başta Cihan ve Hayriye kalkarak üst kattaki odalarına çekildiler. Peşlerinden Ömer ve Burcu kalkarak yukarıya çıktılar. Çok kısa bir süre sonra Ayşe Metin’in kulağına bir şeyler fısıldamaya başlamıştı ki iyi geceler diyerek onlarda kalkıp giriş kattaki bir odaya yöneldiler. Evde tek başıma kalmıştım. Televizyonu açıp oturuyordum ki Ayşe ile Metin’in girdikleri odadan seslere takıldı aklım. Odaya geçer geçme sevişmeye başlamışlardı. Gece boyu Burcu’yu düşünerek tahrik olmamdan sonra Metin ve Ayşe’yi izleme fikri beni daha da tahrik etmişti. Televizyonu açarak yavaşça girdikleri odaya yaklaştım. Kapı deliğinden baktığımda pek bir şey göremiyordum. İçerde olanları izlemeyi çok istiyordum ama bir türlü göremiyordum. Çok geçmeden içerden gelen sesler sertleşmişti. Ayşe inlemekten çok ahlar olmuştu. Belli ki Metin sert bir şekilde sikiyordu Ayşe’yi. Sesler ile iyice tahrik olmuştum. İnleme seslerinden cesaretlenerek hafifçe kapıyı araladım. Gördüğüm manzara muhteşemdi. Ayşe düşündüğüm gibi harika bir vücuda sahipti. Metin’in önünde domalmış, Metin yuvarlak kalçalarına vura vura sert sert sikiyordu. Ayşe’nin zevk ve acıdan gözleri kapanmış göğüsleri Metin’in pompalar gibi sikmesi ile ileri geri sallanıyordu. Yakalanmamak için sessizce kapıyı çektim ama tam kapatmadan televizyonun yanına gittim. Üst kattan gelen inleme sesleri artık Metin ve Ayşe’nin seslerinden rahatça ayırt edilir hale gelmişti. Onları da görmek istiyordum ama içimde yakalanıp rezil olma korkusu da vardı. Korkarak ta olsa üst kata çıktım. Sol taraftaki odadan gelen seslere göre içerdekiler Cihan ve Hayriye idi. Kapının deliğine eğildiğimde yatak tam karşımda idi. Cihan Hayriye’nin bacaklarını omzuna almış altında ezer gibi sikiyordu. Hayriye göğüslerini avuçları arasına almış sıkıyor bir taraftan da inliyordu. Göğüsleri dekoltesinden göründüğü gibi iri ve büyüktü. Gördüklerim ile yarağım iyice sertleşmiş pantolonuma sığmaz olmuştu. Ömer ile Burcu’nun odalarının kapısı aralıktı. Kasten izlenmek için mi aralık bıraktıklarını anlamamıştım. Burcu Ömer’in üzerine çıkmış profesyonelce kendini siktiriyordu. Ömer’in yarağı adete bir görünüyor bir kayboluyordu. “sabaha kadar içimde kal çıkma sakın” diye inliyordu Burcu. Ömer Burcunun küçük götünü avuçlamış oturup kalkmasına yardım ediyordu. Hayriye’nin çıkardığı ses ile kendime geldim. Kapı deliklerinden baktığımda Cihan Hayriye’nin götünü pompalıyordu. Hayriye bağırmamak için başını yastığa gömmüş bir halde idi. Hayriye ile Cihan’ı izlerken Ömer ve Burcunun odasında bir hareketlenme oldu. Yakalanmamak için aşağıya indim hemen Metin ve Ayşe’nin sesleri gelmeye devam ediyordu. Kapılarına yaklaşıp baktığımda Ayşe yüzüstü yatağa yatmış Metin üzerinde hızlı hızlı gidip geliyordu. Ayşe’nin gözleri kapanmış bir halde aldığı zevk ile inliyordu. Metinle neden görüşmeye devam ettiğini daha iyi anlamaya başlamıştım. Boşalıp rahatlamak için banyoya girdim. Boşalmam çok uzun sürmemişti. Banyodan çıktığımda gördüklerim beni şaşırtmıştı. Metin ve Ayşe’yi kapılarından Cihan ve Hayriye izliyorlardı. Metin onları görmüş olacak ki kapıya geldi. Cihan ile konuştuklarını duymuyordum açıkçası olacakları merak ettiğimden ve şaşkınlığımdan yanlarına da gitmiyor koridordan onları izliyordum. Konuşmalarından sonra Cihan Ayşe’nin yanına girdi Metin Hayriye ile üst kata yöneldiler. Gördüklerime inanamıyordum. Ayşe ile Cihan’ın odasına yaklaştığımda Ayşe “Cihan olmaz” diyordu ama vücudun şekil alışı ile dedikleri tamamen farklı idi. Alkolün etkisi kendini bırakmak istiyordu belli ki Cihan’ın kollarına. Cihan Ayşe’nin bacakları arasındaki yerine almış amcığına yerleştirmişti ile yarağını. Ayşe artık sadece “Cihan” diye inliyordu. Cihanda Metin’den çok farklı değildi ezer gibi sikiyordu altında Ayşe’yi. Yukarıda neler olduğunu görmek için sessizce merdivenlere gidip üst kata çıktım. Aslında aşağıdan çok farklı değildi gördüklerim. Metin çoktan Hayriye’yi altına almış göğüslerini avuçlar halde üzerinde zıplar gibi sikiyordu. Ömer ile Burcu’nun olanlardan haberi hiç yoktu ama odalarından seste gelmiyordu. Kapı deliklerinden baktığımda Ömer ve Burcu yatakta uzanıyorlardı. Ömer gözlerini kapatmış uyumaya çalışıyordu. Burcu’nun yüzünden anlaşılan hiç memnun değildi bu durumdan. İçimden o yatakta ben olmalıydım diye geçiriyordum ki Ayşe’nin sesleri yükselmeye başladı. Merdivenden inerken gördüm ki Cihan Ayşe’yi duvara yaslamış, ayakta arkadan sikiyordu. Aralarında ki boy farkından dolayı hafif eğile eğile sikiyordu Ayşe’yi. Her yükselişinde Ayşe parmak uçlarına kadar çıkıyordu. Cihan ayakta sikiyordu Ayşe’nin götünü. Merdivende onları izlerken Burcu’yu bir anda yanımda buldum. Oda gördükleri karşısında şaşırmış benimle birlikte olanları izliyordu. Önümüzde Cihan Ayşe’yi bağırtarak, götünü parçalarcasına sikiyordu. Çok geçmeden Cihan Ayşe’nin götüne boşaldı. Beraber odaya yürürlerken Ayşe’nin götünden Cihan’ın dölleri akıyordu. Hiçbir şey söylemeden aşağıya doğru inip mutfağa yöneldik. Kısa bir sessizlikten sonra Burcu “Bu gördüklerimizi hiç görmemiş olalım Kenan.” dedi. Onaylarcasına kafamı sallayarak “Alkolü çok kaçırdılar. Ondan böyle olmuştur” dedim. Oda sıkkın bir şekilde “Biliyorum baksana diğerleri sızdı bile” dedi. Ayağa kalkınca az önce izlediklerimden sertleşmiş yarağım Burcu’nun dikkatini çekti. Burcu’nun yarağıma bakışlarını farkedince hem alkol hem azgınlığımla Burcu’nun dudaklarını öpmeye başladım. Burcu birkaç saniye tepkisiz kalsa da çok uzatmadan karşılık vermeye başlamıştı. Az önce izlediğim o küçük kalçaları avuçladım hemen. Ben kalçalarını avuçlayıp sıkarken oda pantolonumun üzerinden yarağımı okşamaya başlayıp “çıkar şunu dışarı hadi” dedi. Gece boyu hayal ettiğim şeydi bu. Burcu’yu mutfaktaki ufak masanın üzerine yatırıp hiç beklemeden yarağımı amına yerleştirdim. Kalçası gibi amcığı da küçücüktü. Bütün gecenin azgınlığı ile sert sert sikiyordum amcığını ama banyoda kendimi boşaltmam ve alkolün etkisi ile boşalamıyordum bir türlü. Burcu sert sikilişinin etkisi ile “parçala amcığımı” diye inliyordu. Bir süre daha amcığını pompalayıp bacaklarını iyice kaldırdım. Amcığından çıkardığım yarağım ile amından akan suları göt deliğine taşıdım. Sonra yarağımı bastıra bastıra götüne yerleştirdim. Düşündüğüm gibi daracık bir götü vardı. Gidip gelmeye başladıkça az önceki parçala diyen Burcu gitmiş yerine “Yavaş ne olur” diyen yeni bir kız gelmişti adeta. Başta yavaş yavaş gidip gelmeler ile alıştırdığım götünü hızlı tempoda sikmeye başlamıştım. Artık sadece inliyor. Çok sert sikmemem için eli ile beni durdurmaya çalışıyordu. Fazla geçmeden boşalmaya başladım. Yarağımı çıkartıp amcığının üzerine ve götüne doğru akıttım döllerimi. Uzanıp dudaklarına öpücük kondurup teşekkür ettim. Toparlanıp yanağıma öpücük kondurup çok güzeldi diyerek teşekkür ederek yukarı Ömer’in yanına çıktı. Burcu gittikten sonra odaları dolaştığımda herkes kendi odasına dönmüş birbirlerine sarılıp uyumuşlardı. Bende televizyon karşısında kanepeye uzandım.

Bu geceden sonra Burcu ile bir çok kez görüştük. Halende görüşüyoruz. Daha sonra size bu görüşmelerden de bahsederim.

Kategoriler
Uncategorized

Başımdan Geçenler #001

Başımdan Geçenler #001
Sene doksanların başıydı. O zamanlar kendi vücudumu yavaş yavaş daha fazla keşfetmeye başlamıştım. Porno film seyrederken bana kadınlardan çok erkekler ve onların devasa organları daha çekici geliyordu. Kendimi tatmin ederken hep aklımda kocaman yaraklar oluyordu. Sonunda kendimi parmaklamaya başlamıştım, bu deli gibi sikimi sertleştiriyor ve boşalırken çok fazla zevk almama sebep oluyordu. Artık bir parmaktan fazlasını istiyordum götümde, çeşitli şeyler sokmaya başladım kendime. Ama kimseye bir şey söyleyemiyordum. Mahallede dar kot giyenlerin siklerinden alamıyordum gözümü…

Mahallede oturan üniversiteli abiler vardı. Biz mahallenin kopilleri soğuk kış akşamlarında onlara gider çay içer sohbet ederdik. İçlerinde biri vardı Murat, ne zaman beni yalnız yakalasa bana sürtünür, kimsenin görmediği zamanlarda bana dokunurdu. Yavaş yavaş dikkatimi çeker, akşam hayallerimi süsler olmuştu. Hep onun karısı olduğumu, beni domaltıp siktiğini hayal etmeye başlamıştım. Gene bir akşam oturmasına gitmiştik. Çay doldurmak için benden yardım istedi. Mutfakta önce sikini kalçalarıma “kazayla” sürttürmeye başlamıştı. Sonra sikini iyice bana yaslayıp ensemde soluğunu hissederek bana yarın öğleden sonra dersi olmadığını saat iki gibi Beyoğlu’nda buluşup sinemaya gitmek isteyip istemediğimi sordu. O kadar heyecanlanmıştım ki, sadece isterim diyebildim. O da güzel deyip boynumu öptü. Artık heyecandan sarhoş gibiydim. Yarın başıma gelecekleri düşündükçe aklım başımdan gidiyordu. Fazla oturmadan kalktım, eve gittim.

Eve varır varmaz banyoya girdim, önce güzelce etek tıraşı oldum. Artık götüm kız götünden farksız olmuştu. Deliğime tazyikli su tutarak otuz bir çektim ve yattım. Aklımda durmadan yarın başıma gelecekler vardı. Düşündükçe deliğim yanıyor, sikim sertleşiyordu. Zar zor uykuya daldım.

Ertesi sabah okula diye evden çıktım. Öğlene kadar parklarda falan takıldım. Öğlen gibi taksime gittim. Biraz bir şeyler atıştırdıktan sonra buluşacağımız yere gittim ve beklemeye başladım. On beş yirmi dakika sonra Murat’ı uzaktan gördüm. Heyecandan kalbim deli gibi çarpıyor, bir yandan kaçmak, bir yandan da kalmak istiyordum. Yanıma geldiğinde biraz sohbet ettik, aç olup olmadığımı sordu, değilim dedim. Yürümeye başladık Beyoğlu’nda. Sonunda seks filmleri oynatan bir sinemanın önüne geldik, Murat girelim mi diye sordu olur dedim. Biletleri alıp salona girdik…

Salona girdiğimizde birkaç kişi salonun etrafına dağıtılmış gibi oturuyorlardı. Biz de sakin bir yer bulup oturduk. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Filmi seyrediyordum ama aklım hep olacaklardaydı. Murat elini bacağıma koydu ve okşamaya başladı. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Beğendin mi diye sordu, ben hafifçe başımla onayladım. Bunun üzerine elleri bacaklarımın içlerine doğru hareket ettirdi. Sikim sertleşmişti. Eliyle elimi sikinin üzerine koydu ve okşa dedi. Artık günlerce hayalini kurduğum sik şimdi avuçlarımın içindeydi, pantolonun üzerinden ona dokunuyor, okşamaya çalışıyordum. Murat’ın siki irileşiyordu, pantolonun üzerinde ben debeleniyordum.

Elini elimin üzerine koydu, dur dedi. Fermuarını açtı ve elimi içeri soktu. Artık sik ile aramda sadece bir penye parçası vardı. Siki artık daha iyi hissediyordum, bütün kıvrımlarına dokunuyordum. Kilodun üzerinde, o ufak deliği bulmaya çalışıyordum ama bulamıyordum. Bana döndü ve beni boşaltman lazım tuvalete gidelim dedi. Ben olmaz deyince ev arkadaşlarının dersleri olduğunu ve akşama da halı saha maçı yapacakları için geç geleceklerini söyleyip eve gidelim dedi. Ben utanarak kabul ettim.

Sinemadan çıkıp Beyoğlu’ndan Taksim’e kadar yürüdük. Hiç konuşmuyorduk. Eve vardığımızda ben apartmanın ara katında bekliyordum ama evde ev arkadaşının eve kız arkadaşını getirdiğini öğrendik. Büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım, hevesim kursağımda kalmıştı. Kap kapandığında aşağıya geldi ve elimden tütüp yürü dedi.

Beni elimden tutup sığınağa indirdi. Sığınak dediğim apartman sakinlerinin daha çok ardiye gibi kullandığı, fazla veya gereksiz eşyalarını koydukları dairelere ait ufak bölmelerin olduğu bir bodrum katıydı. Nispeten boş bölmelerden birine girdik. O bir sandalye buldu ve oturdu. Bense ayakta duruyordum. Bir süre beni öylece süzdü sonra emir verir bir tavırla soyun dedi. Ne yapacağımı şaşırdım, anlayamadım ne demek istediğini. Belki de daha insani bir tavır bekliyordum. Aynı keskin ifade ve tavırla yeniden tekrar etti, beni ikinci defa söyletme bir daha, soyun diye. Ben üzerimdeki okul kıyafetlerini çıkarırken biraz soğuktan biraz da korkudan titriyordum.

Önünde külotla duruyordum, onu da çıkart dedi. Yavaşça sıyırdım külotumu, şimdi karşısında çıplak duruyordum. Arkanı dön dedi, döndüm. Yaklaş bana doğru dedi, yaklaştım. Artık onun emirlerine uyan bir kukla gibiydim. Nefes alma dese almayacaktım. Elleri kalçalarımı kah okşuyor, kah sıkıyordu. Elleri ile kalçalarımı ayırırken domal dedi. Şimdi deliğim ona teslimdi, parmakları deliğimin etrafını okşuyor, deliğime girer gibi ufak baskılar yapıyordu. O bana dokundukça ben zevkten çıldırıyordum. Domalmış olarak onun sadece bacaklarını görebiliyordum. Cebinden bir şeyler çıkarmaya çalıştığını görüyordum. Sonra deliğimde soğuk bir temas hissettim. Deliğimi kremliyordu, yavaş deliğimin etrafına masaj yapıyordu kremle. Parmağı ile çizdiği daireler deliğime kadar gelmişti. Sonunda parmağını içime kaydırdı. Dizlerim zevkten titriyordu, parmağı içimde yavaş yavaş derinlere doğru ilerledikçe gözlerim zevkten kapanıyordu. Parmağını döndürerek geri çıkardı, sonra tekrar yavaşça içime sokmaya başladı. Bana parmağı ile sahip oluyordu ve hareketleri hızlanmış, içime iki parmakla girmeye başlamıştı. Deliğim genişledikçe daha derine giriyordu.

Sonra ayağa kalktı, parmaklarını içimden çıkarmadan başımın yanında durdu sikimi çıkar ve yala dedi. Fermuarını açıp sikini çıkardım. Sikinin dibinden tutup kafasını dilimle dondurma yalar gibi yalamaya başladım. Yarı sertleşmiş siki avuçlarımın içindeydi. Hadi ağzına al şimdi de dedi ve başımı sikine yönlendirdi. Sikini alabildiğimce ağzıma almaya çalışıyordum, o da hafif git geller ile bana yardım ediyordu ama siki ağzıma sığamayacak kadar büyüktü. Siki iyice sertleştiğinde bakalım ağzına alamadığın siki götüne alabilecek misin dedi ve arkama geçti.

Elleriyle kalçamı tutup sikini deliğime yasladı, hafif hafif bastırıyordu. Şimdi derin nefes al ve kendini rahat bırak dedi. Nefes almamla sikini götüme sapladı. Girince ufak bir çığlık attım, acıdı mı ne oldu daha ucu girdi dedi. Canım çok yanıyor lütfen dedikçe dur daha bir şey yapmadım nazikçe sikecem seni merak etme diyordu… Siki içimde yavaş yavaş ilerlerken sanki içime bir bıçak saplanıyordu. Sonunda kasıkları kalçalarıma yapışmıştı, deliğimin etrafı gerginlikten yanıyordu adeta. Ne olur çıkar yanıyor götüm diye yalvarıyordum, bekle alışacak daracık götün dedi. Bir süre hareket etmeden bekledi.

Sonra beni yavaş yavaş sikmeye başladı. Yavaş yavaş, tadını çıkara çıkara sikiyordu beni. Hareketleri hızlandıkça deliğim genişlemiş ve zevk alır olmuştum. Kasıklarının kalçama vuruşları hızlanıyordu. Zevkten altında kıvranıyordum. Zevkten sikim sertleşmeye başladığında taşaklarımı kavrayıp kuvvetlice sıktı, ben istediğimde sertleşeceksin dedi. Artık hareketleri iyice sertleşmişti. Taşaklarım hala elindeydi, hem canım yanıyordu hem de zevk alıyordum.

Sonunda taşaklarımı bırakıp tekrar elleri ile kalçalarımı kavrayıp sert sert sikmeye başladı ben. Artık zevkten bayılacak gibiydim. Kalçalarıma çok sert bir tokat indirdi. Bu hiç beklemediğim tokat ile bir an kasıldım ve bağırdım. Benim kasılmamla beraber o boşalmaya başlamıştı. Spermleri ılık ılık içime akıyordu. Bu muhteşem bir duyguydu.

Bütün spermlerini içime akıttığında beni ittirip yere yuvarladı. Siki yavaş yavaş sertliğini kaybediyordu, sandalyeye oturdu. Ben yerde onu izlerken önümdeki muhteşem görüntüden yeniden sertleşmeye başlamıştım. Şimdi dedi sertleşip boşalacaksın ama ne zaman boşalacağını ben söyleyeceğim dedi. Ben başımla onayladığımda, başla yavaşça dedi.

Sikimle oynamaya başladım. Onunkisinin yanında ufacık geliyordu benimki. Onun sikine bakıp sıvazlıyordum kendimi, iyice sertleşmiştim. Hızlan dedi bana, hızlandım. Daha hızlı ol diyordu durmadan. Bütün gücümle asılıyordum artık. Canım yanıyordu, sikimin kafası mosmor olmuştu. Bırak şimdi dedi, durdum. Ayağıyla sikime ve taşaklarıma bastırdı ve boşalacaksın şimdi dedi. Ama boşalamıyordum. İyice bastırdı ayağını, canım çok yanıyordu. Acıdan sikim inmeye başlamıştı. Hakkını kaybettin, bundan sonra ben sana müsaade edersem boşalacaksın dedi ve giyinmemi emretti.

O gün ilk defa sikildim. İçimdeki itaatkârı ortaya çıkarmış, artık benim efendim olmuştu. Ayrılırken seni arayacağım ve ben ne zaman istersem geleceksin dedi. O akşam o kadar mutluydum ki kıçımın sızlamasını bile unutmuştum. Beni nasıl siktiğini düşündükçe sertleşiyordum ama boşalmama izin vermediği için bir şey yapamıyordum. En kısa zamanda bu tip durumlarda ne yapmam gerektiğini ona sormalıydım.

Kategoriler
Uncategorized

BİRİCİK ARKADAŞIMI MUTLU ETMEK İÇİN (2. ve son böl

BİRİCİK ARKADAŞIMI MUTLU ETMEK İÇİN (2. ve son böl
Bu arada, onlari oylece birakip, tuvalete gittim. Klozete oturup, cisimi yaparken, cok ictigim icin neredeyse uyuyordum. Tuvalette isim bitince kendimi yataga zor attim ve hemen sizdim.

Pazar sabahi kalktigimda, merakla kocami uyandirdim. Ben uyuduktan sonra neler oldugunu, butun detaylari ile anlatmasini istedim. Esim, cekingen Oya ablayi yavas, yavas soymus. Kizcagiz, o gece, daha once aldigimiz, butun seksi ic camasirlarini giymis. Herhalde icine dogmus. Kocam, seffaf sutyenler falan gorunce iyice azmis ve kendisi de bir hamlede soyunup, Oya ablami sirtustu kanepeye yatirmis. Bana fantezilerinde anlattigi gibi, Oya ablamin narin parmaklarini agzina alip, emmis. Yumusak ve bakimli topuklarini, ayak tabanlarini, ince corabinin uzerinden opmus, yalamis. Bacaklarinin her bir santimetresini, corabinin uzerinden oksayarak, operek, yalayarak apus arasina ulasmis. Apus arasini yalarken, Oya ablam inlemeye baslamis. O inledikce, benim azgin kocam iyice tahrik olmus. Tertemiz amina yumulmus. Amini yalamis, yutmus. Icine dilini sokarak kizi perisan etmis. Oya ablam iyice islaninca, uzerine cikip, yine dudaklarina yumulmus. Kiz, kendi am sularini, kocamin dudaklarini yalarken tatmis. Bakire Oya ablam, esime “Ay, n’olur birden girme. Yavas, yavas yap.” diye rica etmis. Kanepenin ustune, kalcalarinin altina, fazlaca bir kanama olursa diye, esimin tisortunu sermisler. Kocam, sopa gibi sert yarraginin, once basini, Oya ablamin amcigina sokmus. Hafif, hafif gidip gelmeye baslamis. Kizin ami acilinca, biraz bastirmis. Sirilsiklam amindan iceri rahatlikla girmis. Oya abla, cok az bir aci hissetmis. Fazla bir kanama da olmamis. Sonrasinda, zevkle, bacaklarini esimin beline sarmis. Kocam da yuklendikce yuklenmis. Yaragini kokune kadar Oya ablamin amina sokmus. Oya ablayi sikerken bir yandan da memelerinin ucunu agzina alip, emiyormus. Sonra kizin amina siddetle bosalmis. Oya ablama bir pecete vermis ve geceyi sonlandirmislar. Kocam, “Off askim, ne yalan soyliyeyim… Tadi damagimda kaldi. El degmemis, sımsıkı amcık… Daha once hic yapmamis birine gore, cok da guzel sikisiyordu yani. Bir daha yapacaktim ama, ister mi acaba? Simdi kiza zorla bir sey yaptirmis olmayalim, diye bir sey demedim.”

Kocam resmen en yakin ve biricik arkadasimi, kendi evimizde sikmisti. Ikisini de suclayamazdim. Oya ablayi bu yola ben suruklemistim. Neden? Cunki, bu yasa kadar hic bir erkek eli degmemesine gercekten uzuluyordum. Kocami da ben azidirmistim. Sevisirken, onun, Oya ablamla ilgili ahlaksiz fantezilerini duyunca, son derece tahrik olmus ve bunu ona belli etmistim. Simdi, kiskaniyor muydum? Evet, biraz. Ama hala, kocamla, Oya ablami beraber dusununce icim giciklaniyordu.

O sabah, esim, bir onceki aksam Oya ablami nasil siktigini detaylari ile anlatinca, galiba biraz bozuldum. Ama, yine amim kasinmaya basladi ve sulandim. Ve kocama sarildim. Azgin kocam firsati kacirir mi? Hemen beni de halletti.

Kalkip pazar kahvaltisini hazirlamaya koyuldum. Sesimi duyan Oya ablam pesimden mutfaga geldi. Gunaydinlastik. Bir sey konusmuyor, kahvaltiyi hazirliyorduk. Birden, “Oya ablacim, hic sucluluk falan hissetme sakin, bak! Buna, sizi ben cesaretlendirdim. Hicte pisman degilim, bilesin.” diyince, yanima gelip, boynuma sarildi. Hafif, hafif iclenerek agliyordu. Sadece, “Peki, tamam, tesekkur ederim.” dedi. O oyle cevap verince, o zaman, gelelim simdi isin eglencesine diye dusundum. “E, peki, nasil, hosuna gitti mi? Benim azgin kocam hoyrat davranmamistir umarim.” diye sorunca, “Yok ayol, gayet nazik davrandi. Ne diyeyim simdi? Dogruya dogru o zaman! Ayy, cok hosuma gitti, kiz.” diye cevapladi. Sonra biraz dedikodusunu yapip, sofrayi kurduk. Kocam kalkip, geldi. Sanki bir onceki gece hic bir sey olmamis gibi sohbet ederek kahvaltimizi ettik.

Bir iki gun sonra kocamla sevisirken, Oya ablamla tekrar beraber olmak icin bana yalvardi. Dayanamadim, “Tamam, yeter! Ayarlayacagim.” dedim. Bir aksam ustu kocamin gelis saatine yakin Oya ablaya, markette bazi urunlerde indirim oldugunu ve kacirmak istemedigimi soyledim. O “ben de geleyim.” dedi. Gerek olmadigini, birazdan esimin gelecegini, sofrayi hazirlarsa daha cok memnun olacagimi soyledim.

Ciktiktan biraz sonra esim arayip, ne zaman gelecegimi sordu. Ben de “Valla, her seyde cok guzel indirimler var. Gelmisken haftalik alisverisi de yapayim. Siz beni beklemeyin, sofraya oturun. En az bir saat daha isim var.” dedim. O da “iyi o zaman.” dedi.

Eve dondugumde, Oya ablam banyodaydi. Evet, planim yurumustu anlasilan. Kocama, “N’oldu? Istedigin oldu mu? Memnun musun?” diye sorunca, sevincle “sagol, benim guzel karicim.” diye cevapladi. Oya ablam cikinca bana, “Sensiz yemedik. Seni beklerken bir dus alayim dedim.” diyince, icimden guldum. Aksam yatinca kocam yine detaylari ile Oya ablami nasil siktigini anlatti. Telefonda benim en az bir saat sonra gelecegimi duyunca, hemen mutfakta Oya ablamin yanina gitmis. Oya ablam tezgaha donuk birseyler hazirliyormus. Arkasindan yaslanip, kollarini one sarip, kazaginin uzerinden memelerini oksamaya baslamis. Oya ablam, panik icinde “Dur, ne yapiyorsun? Cildirdin herhalde.” diye tepki gostermis. Esim, merak etmemesini, benim en az bir saat sonra gelecegimi soyleyince, Oya abla, “Ayol, saatle falan ilgisi yok. Bir kere yaptik, tamam. Ay, rezalet yani. Cekil, istemiyorum.” diye cevap vermis. Kocam, baslamis nazikce ikna konusmalarina ve biraz cene yaptiktan sonra, deyim yerindeyse Oya ablami kandirmis. Onu, yuzu mutfak dolaplarina donuk vaziyette, tezgaha yaslamis. Etegini kaldirmis. Kulotlu corabinin uzerinden, bacaklarini, kalcalarini oksamaya baslamis. Sonra, kazagini yukari dogru siyirmis. Sutyeninin on bolumunu indirip, memelerini avuclamis. Parmaklari ile uclarini sıkıştırıyormuş. Siki iyice kabarmis. Pantolonunun kemerini cozup, donu ile birlikte ayaklarina dusurmus. Oya ablam, kocamin sert sikini corabinin uzerinden kalcalarinin arasinda hissedince biraz irkilmis. Esim, onun kafasini arkaya dogru cevirerek, rujlu dudaklarina yapismis. Dilini, kizin agzina sokmus. Bu arada, kulotlu corabini siyirmis. Tanga kulotunu da yana cekmis. Eliyle Oya ablamin amini oksamaya, parmaklarini sokmaya baslamis. Oya ablamin bir elini tutarak yarragini kavratmis. Oya ablam da kocamin yarragini oksamaya baslamis. Ami sulaninca, kocam tam arkasinda yerini alip, tas gibi yarragini yavasca Oya ablamin islanmis amcigina sokmus. Oya ablam da, belli ki, bu yasak sikismeden dolayi, hem heyecanlanmis, hem de sehvetle sikismeye baslamis. Kendini arkaya kocama dogru bastiriyormus. Kocam, kizismis Oya ablami azginca sokup, cikartarak sikmis. Bosalacakken cikartip, kizin genis kalcalarina bosaltmis.

Bir sonraki hafta, yine esimin israrlarina dayanamayarak, tam kocamin gelis saatine yakin disari ciktim. Bir saat sonra alisveristen geri dondum. Kapiyi acinca, salonumuz gorunur. Tam karsimda, kanepenin uzerinde bunlari sevisirlerken yakaladim. Bir an şok oldum. Kocam oturmus, arkasi kocama donuk bir vaziyette, Oya ablami kucagina almisti. Girince her ikisi de beni gorduler. Tam bir rezaletti. Kocam onu iki kere sikmisti, hadi bunu biliyorduk, ama hic degilse benim onumde olmamisti. Bir an, refleks olarak, Oya ablanin kalkip, kacacagini dusundum. Ama cok garip, oyle olmadi. Oya abla, kocamin kucaginda, inip, kalkmayi birakip, geriye onun gogsune yaslandi ve herhalde refleks olarak ciplak goguslerini elleri ile kapatti.. Saskinlikla bana bakiyordu. Kocam da basini onun vucudunun yanindan cikarmis, yuzunde muzip bir ifadeyle benim tepkimi olcmeye calisiyordu. Oya ablamin uzerinde bir tek jartiyer ve siyah jartiyerli coraplari vardi. Yuzunde, evde hic yapmadigi, guzel bir makyaj ve opusmekten, komik bir bicimde agzinin kenarlarina da yayilmis kirmizi ruju vardi. Inanilir gibi degil. Demek ki ben disari cikinca bu, yine kocamla yapacagini hesaplayarak, hazirlik yapmisti. Bak sen Oya ablama! Kisa bir sessizlikten sonra, hic bir sey soylemeden mutfaga gectim. Ne yapacagimi bilemiyordum. Kocamin, Oya ablami siktigini dusunmek, fantazi olarak kurmak baska bir seydi, onlari sikisirlerken gormek baska. Oylece kalakalmistim. Iceriden fisildasmalar duydum. Sonra, gelen seslerden anladim ki, Oya abla, esimin kucaginda kendini siktirmeye aynen devam ediyor. Valla, çüş artik, dedim kendi kendime. Benim orada oldugumu bile, bile sikismekten kendilerini alamiyorlardi. Hadi sehvet duskunu kocam tamam da, Oya ablama ne demeli. O da az azgin degilmis. Ahlaksizligin bu kadari… E, pes yani! Kocamin, homurtuyla bosaldigini duydum. Salondan cikip, banyoya gittiler. Kocam gelip, sofraya oturdu. O gece, Oya abla odasindan cikmadi.

Yataga gectigimizde, esimin Oya ablami sikisi, gozlerimin onunden gitmiyordu. Hem kiziyordum, hem de tahrik oluyordum. Arkami donup, kalcalarimi kocamin kasiklarina yasladim. Oynatmaya basladim. Kocam ne istedigimi gayet iyi anlamisti. “Bana da pilin yeter mi bakalim?” diyince, “askim benim! Yeterki sen iste.” diye cevapladi. Aramizda Oya ablayi konusarak, esimle ihtirasla sevistik, sikistik.

Konulari uzatmanin kimseye bir faydasi yoktu. Olan olmustu. Hepsini ben baslatmistim. Artik hic kimseyi aforoz edemezdim. Sabah, Oya ablamla, hic bir sey olmamis gibi sohbet, muhabbet gune basladik.

Hafta sonu yine masamizi donattik. Sohbet esliginde ickilerimizi ictik. Oya ablam, mini sayilabilecek bej rengi bir etek giymisti. Uzerinde icini gosteren orgulu ince bir kazak vardi. Seffaf sutyeni resmen gozukuyordu. Hafif bir makyaj yapmisti. Ayaginda topuklu terlikleri, ojeli tirnaklari ve ten rengi ince coraplari ile hafta sonu soframiza hazirlanmisti. Bu hazirligin neye ve kime oldugunu herhalde tahmin etmiyor degildim. Koltuga oturup, bacak, bacak ustune atinca, baldirlarina kadar siyrilan etegi hic umurunda degildi. Etegi acilinca gordum ki, coraplari baldirlarinda dantelli ile bitiyordu. Valla, seksi Oya ablam, beni bile, neredeyse bastan cikartacakti.

Oya abla, bir ara, yerinden kalkip, kocamin tabagina, kendi hazirladigi mezeleri servis ederken, ona iyice yaklasti. Kocam da bu firsati hic kacirmadi. Sofraya dogru egilen Oya ablamin arkasindan elini, eteginin altina sokup, kizin kalcalarini oksamaya basladi. Ben, esimin karsisinda oturdugum icin, benim, onun ne yaptigini gormedigimi dusunuyordu, ama her sey o kadar barizdi ki! Oya ablam da oksandikca isi agirdan aliyordu. Ooh, ne guzel valla!

Ickiler, gulusmeler arasinda yine kafalarimiz iyi olmustu. Esim, bir ara tuvalete gitti. Oya abla, sofrada artanlari mutfaga tasiyordu. Kocam dondugunde, egilmis masayi topluyordu. Esim, benim gozumun icine baka, baka ve gulerek, hafifce egilip, Oya ablamin mini eteginin altindan kalcalarina bakti. Bana dantelli coraplarini gosterdi. Ben de alcak sesle ve gulumseyerek, “Ooo, cok seksi valla.” deme gefletinde bulundum. Benim bu yorumumdan ve gulumsememden cesaret alan esim, ayakta hafif sendeleyerek, masaya egilmis, sofrayi toplayan Oya ablanin arkasina yaslandi. “Yavrumm, cok seksisin bu gece…” diyip, aniden kollarini kizin onune sardi ve ince kazaginin icine sokup, goguslerini avuclamaya basladi. Evet, hepimiz cakirkeyif olmustuk, ama hem Oya abla, hem de ben yeni bir şok yasiyorduk. Kocamin ahlaksizliklarinin ardi arkasi kesilmiyor, kimse de buna bir dur demiyordu. Her ucumuzde sanirim sehvetin kurbani olmustuk. Oya abla, masa ile kocamin arasindan kendisini kurtarmaya calisti, ama nafile. Kocam bastirdikca bastiriyordu. Bir an, yuz yuze geldik. Yuzunde utanc ve endise vardi. “Oya ablacim, birak ne yaparsa yapsin. E, zaten sen de bu gece icin hazirlanmadin mi? Artik hepimiz her seyi biliyoruz. Ha benim onumde, ha gizli ne fark eder.” diyiverdim. Oya abla, arkasinda kocam, kulaklarinda benim soylediklerim, neye ugradigini sasirmisti. Sanirim, bu gecenin, boyle, uluorta sikilerek sonuclanacagini hic mi hic dusunmemisti. Kocam onun reaksiyonunu beklemeden, onu masanin uzerine dogru domaltti. Kendisi, dizlerinin uzerine oturarak, arkasindan, Oya ablanin etegini beline siyirdi. Gotunun arasina sıkışmıs, ip gibi kulotunu yana cekerek, basladi kizin amini yalamaya. Dilini kurek gibi yapip, kizin amindan iceri sokuyor, Oya ablami diliyle sikiyordu. Aminin dudaklarini, opusuyor gibi emiyor, kizi zevkle kivrandiriyordu.

Kocam, coktan pantolonunu indirip, dimdik olmus sikini meydana cikartmisti. Dogrulup, Oya ablamin sirilsiklam olan amina, iyice sertlesmis yarragini soktu. Biraz gidip, geldikten sonra yere, halinin ustune yatip, Oya ablami uzerine cagirdi. Oya abla, kocamin uzerine oturdu ve ritimli bir sekilde onun uzerinde inip, kalkmaya basladi. Kocam, Oya ablamin orgulu kazagini yukari siyirip, memelerini oksamaya basladi. Kiz onun uzerinde inleyerek, dansoz gibi kivirtmaya baslayinca, sikini amindan cikartip, neredeyse anirarak bosaldi.

Sanki bir porno film seyreder gibi, daha once de belirttigim gibi, biricik ve en yakin arkadasimla, sevgili kocamin sikismelerini, kendi amimi parmaklayarak seyrediyordum. Buyulenmis gibiydim. Hic bir sey yapamiyor, yapmak istemiyordum. Bu ahlaksiz ilisk**en, inanilmaz bir bicimde tahrik olmus, sehvetle zevk aliyordum. Amim sirilsiklam olmustu.

Onlarin sikismeleri bitince, Oya ablam, deyim yerindeyse, kosarak banyoya gitti. Esim, beni elimden tuttu ve odamiza gectik. Menili sikini elimle biraz oksayinca ve opusunce, yaragi yine kalkti ve uyumadan once beni de memnun etti.

Bu durumu hepimiz kabullenmistik. Kocam haftada bir, iki gece benimle birlikte oluyor, fakat uc, dort gece Oya ablamla yatiyordu. Bana, hic cekinmeden, onun yeni acilmis, daracik amcigindan cok hoslandigini soyledi. Artik kocamin iki karisi vardi!

Bir aksam hep beraber, kanepeye dizilmis, yine porno izliyorduk. Uzerimde ten rengi, seffaf, mini gecelik ve seksi ic camasirlarim, coraplarim vardi. Kocam filmi seyrederken, Oya ablanin yaninda, hic aldirmadan, oksanmadik yerimi birakmamisti. Elini apus arama atmis, parmaklarini amima sokuyordu. Cok tahrik olmustum. Azgin kocam da oyle. Utangac Oya ablam, belli etmemeye calisyordu. Ama onun da cani cekmisti herhalde. Filmde yine, iki kadin, bir erkek vardi. Kadinlar adamin aletini agizlarina alip, somururarak yaliyor, neredeyse yiyorlardi. Dayanamadim. Pantolonunun uzerinden kocamin sikini ovusturmaya basladim. Sepsert olmustu. Kemerini cozdum, fermuarini indirdim, dimdik yaragini donundan cikartip, elimle oksamaya basladim. Bana, “Al agzina istersen.” dedi. Egilip, istahla agzima aldim. Yalayip, emmeye basladim. Bir an kafami kaldirinca, kocamin diger yaninda oturan Oya ablamla goz, goze geldik. Gozlerini kısmış beni seyrediyordu. Elini tutup, kocamin yarraginin uzerine koydum. Oksamaya basladi. Ben yine agzima aldim. Bir an cikartip, “Gel, Oya ablacim sen de tadina bak.” diyince o da egilip, yalamaya basladi. “Daha once hic yarak yalamadin, di mi?”diye sordum. “Delimisin kiz! Nerde yaliycam?” diye gulumseyerek cevapladi. “Iyi o zaman. Bak, simdi sana ogreteyim.” diyip, fisildayarak olayin inceliklerini anlatmaya, uygulamali olarak gostermeye basladim. Kocam, iki kadin tarafindan yaragi yalanirken, kendisinden gecmis, basini arkaya atmis, gozlerini iyice kismis, zevkten havalarda ucuyordu. Oya abla, isi cabuk kavramisti. Kasarlanmis porno yildizlari gibi, kocamin yarragini tutkuyla, şapır, şupur yaliyor, emiyordu. Kocamin sikini sehvetle yalarken bazen dillerimiz birbirine degiyordu. Bu beni cok tahrik etmisti. Caktirmadan sanki kocamin aletini yaliyormus gibi yaparak, kızışmış Oya ablamin dudaklarini yaliyor, dilimi onun diline degdiriyordum. Bana soyle bir bakti, gulumsedi. Bir sey demedi. Kocam iyice azmisti. Geliyorum diyince, biraz geri cekildik. Avucuna bosaldi. Elini yikayip, donunce ikimizi de sira ile sikti.

Esimle ilk tanistigimiz gunu hic unutmuyorduk. Yil donumlerinde, o bana kucuk hediyeler aliyor, ben de ona guzel bir sofra hazirliyordum. Sonrasi malum. Bu sene, bana, oldukca taninmis bir ic camasiri magazasindan, pahali bir takim almisti. Ustelik olculerini bilmedigi halde, kendisini buruk hissetmesin diye, Oya ablama da seksi bir takim almisti. O aksam kocama gerektigi gibi tesekkur ettim. Sabah, Oya ablamin hediyesini de verdim. Ama olup, olmayacagini bilmiyorduk. Denemesini soyledim. Eger olmazsa, gidip, degistirecektik. O da, benim hediyemi merak ettigini soyledi. Bizim odada, aynanin karsisinda cirilciplak soyunduk. Oya ablamin guzel vucudunu seyrederken, icim bir hos oldu. Yeni seksi seylerimizi giymeye basladik. Benimki, onunkinin yaninda biraz klasik kalmisti. Onun ki super seksiydi. Ten rengi likra bir takimdi. Sutyen alttan destekli, ust bolumu olmayan, meme uclarini disarida birakan erotik bir seydi. Kulotunun on kismi seffaf, arkasi ip gibiydi. Kalcalarinin arasinda kaybolmustu. Coraplarimizi da giydik ve birbirimizin jartiyerlerini bagladik. Oya ablamin, jartiyerlerinin kopcalarini, coraplarina takarken, dayanamadim ve ellerimi kalcalarina, apus arasina dogru goturdum. Hic bir sey demedi. Yutkunuyordum. Oya ablam, bu seksi goruntusuyle, beni bastan cikarmisti. Cok utandim. Ayaga kalktik, aynada hem kendimize, hem de birbirimize bakiyorduk. Corabimi yukari cekmek icin biraza one dogru egildigimde, Oya ablam arkamdan diger yana gecmek istedi. Kasiklari, kalcalarima sutunerek gecti. Yumusacikti.

Sutyeninin kopcasini duzeltmeye calisiyordu, arkadan tam olarak takamamisti. Benden takmami istedi. Arkasina gecip, poposuna yaslandim. Sanki takamiyormusum gibi yapip, surtunuyordum. Taktiktan sonra kollarimi onune dolayip, ust bolumu acik sutyeninden memelerini avucladim. Sasirdi. Kendimi tutamadim, birden agzimdan kacti; “Bak, kocam, sana bunu yapmak icin boyle super seksi bir sutyen almis herhalde.” diyip, guldum. Kafasini arkaya, bana dogru cevirdi ve sakayla karisik, “Seni ahlaksiz.” dedi. Yuz yuze gelmistik. Nefesini hissediyordum. Istem disi bir sekilde dudaklarimi, dudaklarina degdirdim. Bunu yapinca cok tedirgin oldum, ama hic bir tepki vermedi. Oylece duruyordu. Dudaklarini opmeye devam ettim. Gozlerini kapadi. Dilimi cikartip, aralik dudaklarini yalamaya basladim. Bana dogru dondu. Simdi yari ciplak vucutlarimiz birbirine degiyordu. Tanrim, ne kadar yumusakti. Tutkuyla opusmeye basladik. O da karsilik vermisti. Boynunu,yanaklarini, butun yuzunu optum. Kulak memelerini yaladim. Ilk defa bir kadini opuyordum. Kollarimizi birbirine dolamis, birbirimizin kalcalarini oksuyor. Arkadan parmaklarimizi amlarimiza sokuyorduk. Inanilmaz kizismistik. Egilip, sutyeninin acik kismindan meme uclarini emmeye basladim. Kocam benimkileri emdiginde, inanilmaz zevk alirdim. Ama anladim ki emmek de cok zevkliymis.

Kendimizi yataga attik. Oya ablami yuz ustu cevirdim. Sirtindan baslayip, kalcalarina kadar opulmedik, yalanmadik yer birakmadim. Kalcalarini, hem zevkle avucladim, hem de yaladim. Oya ablami, yuz ustu uzanmis vaziyette, opup, oksayip, yalarken, onun ayaginin uzerine tunemistim. Amimi onun corapli ve yumusacik topuguna surtturmeye basladim. Corabinin da verdigi kayganlikla, amimi onun topuguna surttururken, sikiliyormus gibi, sehvetle zevk almaya basladim. Oram iyice sulandi. Amimin sivilari surtturdugum ayagina bulasmisti. Biraz daha egilip, bacaklarini iyice araladim ve tertemiz amini yalamaya, dilimi sokmaya basladim. Deyim yerindeyse Oya ablamin amini yiyordum ve bundan, kocamin benim amimi yalamasi kadar zevk aldim. Biraz sonra, Oya ablam kasildi. Bir kadini, amini yalayarak bosaltmistim. Ben de cok zevk almistim. Apus arasini, corapli bacaklarini yalayarak, operek ayaklarina geldim. Kocamin bana yaptigi gibi, Oya ablamin ayak tabanlarini yaladim, parmaklarini emdim. Cok zevk aldigi inlemelerinden belli oluyordu. Butun bunlari kocamla seyrettigimiz lezzo videolarinda gormustum. Onlari seyrederken de, aslinda cok tahrik oldugumu itiraf etmeliyim. İste simdi uygulama zamaniydi. Oya ablamdan sirt ustu yatmasini istedim. Uzerine uzandim. Bir bacagimi, onun apus arasina sokup, amina surtturmeye basladim. O da bir bacagini kirip, benim amima yasladi. Amimi, onun corapli bacagina surtturdukce sehvetten kendimden geciyordum. Bana bakip, “Ayy, cok utaniyorum… Kiz, sen bunlari nereden ogrendin? Baska kadinlarla da mi sevisiyorsun?” diye sordu. “Hayir bu ilk… Ilk defa bir kadinla sevisiyorum. Ahlaksiz kocamin seyrettirdigi pornolardan ogrendim.” diyip, yine dudaklarina yapistim. Bir ara basimi kaldirip, “Sen de hoslandin ama, di mi? Bosaldigini anladim.” diyip, gulumseyince. “Ohh, cok hosuma gitti.” diyip, basimi kendine dogru cekti ve opusmeye devam ettik. Bu arada baldirlarimizi birbirimizin amina surtturuyorduk. Coraplarimiz islanmis ve kaygan olmustu. Surtundukce, bu daha cok zevk veriyordu. Oya ablamin uzerinden kalktim ve vucudumu yatagin ayak ucuna dogru cevirdim. Bacaklarimi capraz olacak sekilde, onunkilerin arasindan gecirdim. Pornolarda ki kadinlarin, makas dedikleri pozisyonu yaptik. Simdi, sulu amciklarimiz birbirlerine degiyorlardi. Kendimi oynatip, amimi, Oya ablanin amina surtturdukce sehvetten cildiracak gibi oluyordum. Bu sekilde birbirimize surtunurken, Oya abla da, benim ince corapli ayaklarimi agzina alip, yalamaya, emmeye basladi. Amlarimiz birbirine surtunurken acaip sesler cikiyordu. Amlarimiz sirilsiklam olmus, sularimiz carsafa akmisti. Resmen ikimiz de kendimizden gecmis, sesli olarak inliyorduk. Oya ablamin nefis bacaklarini oksarken bosaldim. Ona baktim, “Ben senden once…” dedi, gulerek.

Hic pisman degildik. Kocam ise gidince, Oya ablamla ev isleri ile ugrasirken, aramizda yakin temas falan olunca, kendimizi bir anda azmis buluyor, haftada bir kac sefer sevisiyorduk.

Bir gun, yine bizim yatakta sevisiyorduk. 69 pozisyonunda, ben altta, Oya abla ustte, birbirimizin amcigini yaliyor, emiyorduk. Zamanin farkina varmamisiz. İnlemelerimizden kapinin acildigini da duymadik. Birden kapinin esiginde kocami gorduk. Saskinliktan ne yapacagimizi sasirdik, donduk kaldik. Esim, hic bir sey demeden, hizlica soyundu, bize katildi. Ben sirtustu yatiyordum… Oya abla, ustumde, benim amimi yalarken, dizlerinin uzerinde domalmis bir vaziyetteydi. Kocam, cabucak dikilen yarragini, az once ben yalarken sirilsiklam olan Oya ablamin amcigina, kolayca daldiriverdi. Simdi, ben, Oya ablanin tam aminin altinda, kocamin, onun amcigina gecirisini izliyordum. Kocamin git gelleri esnasinda tasaklari sallandikca benim yuzume degiyordu. Ben, Oya ablanin klitorisini emmeye devam ettim. Kiz, zevkten kivraniyor, inliyordu. Kari, koca, Oya ablami sikiyorduk. Kocam yaragini Oya ablanin amcigindan cikartip, benim agzima dayadi. Sehvetten oylesine kendimden gecmistim ki, sirilsiklam yaragi agzima alip, emdim. Sonra tekrar Oya ablamin amina soktu. Biraz sonra bosaldi.

Bu olaydan sonra, artik ucumuz beraber sevismeye baslamistik. Kocam, once biz Oya abla ile sevisirken seyrediyor, sonra, yatagimizda, kanepede, mutfakta sirayla ikimizi de sikiyordu. Sevismemiz bitip, dusa gittigimde, Oya ablam hemen arkamdan geliyor, sonra da kocam dusa giriyordu. Ucumuz, bir sefer de, dusun altinda sevisiyorduk.

Bir sure sonra sonra Oya abla sehrine dondu. Giderken, cok uzulduk. Ozellikle beni cok ozleyecegini soyledi. Ben de onu cok ozleyecektim. Bizi mutlaka bekledigini soyledi. Biz de ona “Arayi acma, gel yine.” dedik.

Oya ablamla surekli telefonla konusuyor, mesajlasiyorduk. Bir kac ay sonra ben Oya ablami ziyarete gitmeyi planlamistim. Esim isleri nedeniyle gelemeyecekti…

Kategoriler
Uncategorized

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 8. Bölüm

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 8. Bölüm
ALINTIDIR

Ah Bu Töreler Seks Hikayesi 8. Bölüm! ( 30 Y., Konya / Türkiye)

Tatile gitmemize daha birkaç gün vardı. Zarife’yi siktikten birkaç akşam sonra, evini kullandığım arkadaşım Sedat’a uğradım. Sedat muhafazakâr bir adamdı, ama aramızda eskiye dayanan dostluğa güvenerek evini o şekilde kullanmama müsaade ediyordu. Karşılığında ben de ona siktiğim bazı kadınları ayarlıyordum. Yoksa onun kadın sikebileceği yoktu. Sedat’a, “Senin şu alt katta kimler oturuyor?” diye sordum. “Haa, onlar mı? Emin abiyle karısı. Çok iyi insanlardır ikisi de. Çok olmadı taşınalı. Hayırdır, niye sordun?” dedi. “Yok birşey…” dedim. Daha fazla konuşup onun dikkatini çekmek istemiyordum.

Sedat’ın evinden çıkmış merdivenlerden aşağı iniyordum. O sırada binanın giriş kapısında 55-60 yaşlarında bir adam ve kara çarşaflı, sadece gözleri görünen bir kadınla karşılaştım. Adamla birbirimize selam verdik. Kadın adamın arkasında kalmıştı. İlk önce anlamadım, ama sonra onun geçen akşamki kadın olduğunu anladım. Mavi gözlerinden o olduğunu anlamıştım. Kendi kendime (Vay bu ne böyle, geçen akşamki haline bak, bir de şimdikine!) dedim. Üzerinde, ayak bileklerine inen kara çarşafı vardı ve altında ince siyah çoraplı ayakları görünüyordu. Siyah renkli yüksek topuklu bir ayakkabı giymişti. Onlar yukarı çıkarken ben de binadan çıktım. Kadının iki farklı görüntüsü beni çok şaşırtmıştı.

Esra’nın okulu kapanmıştı. Yola çıkmadan önce, karım ve kızları ile birlikte tatil için alışverişe gittik. Esra annesi ve ablası gibi değildi, mayo istedi. Ona güzel bir mayo aldık. Özge de mayo alma taraftarı gibi görünüyor, ama annesinden çekiniyordu. Karıma, “Sana da Esra’nınki gibi bir mayo alayım!” dedim. Ama karım, “Ben giymem öyle şey!” diye tepki gösterince, karıma ve Özge’ye, yarı kapalı birer mayo aldım. Sonra karıma, “Tatilden önce vücudundaki tüyleri aldır istersen!” dedim. Bu sözüm onu incitmiş gibiydi. Karım ve kızlarını bir güzellik merkezine bıraktım. Kredi kartımı karıma verip, “Buradan hesabı ödersin. İşiniz bitince beni arayın!” dedim.

Evlendiğimden beri geçen zamanda, karımla, Özge ve Zarife ile sikişmiştim. Ama aklım, nedendir bilmem geçen akşamki kadında kalmıştı. Karım ve kızları beklerken Sedat’ın evine uğrayayım dedim. Yolda karım aradı ve “Burada çok sıra var. Üçümüzün işinin bitmesi 3-4 saati bulur. İstersen çıkalım?” dedi. Bense, “Gerek yok, bekleyin. Bitince haber verirsin!” dedim. Evin olduğu sokağa geldim. Gündüz vakti sokakta pek kimse yoktu. Merdivenlerden çıkarken kadının kapısının önünden geçtim. İçerde çalışan elektrikli süpürgenin sesini duyuyordum. Kapının önünde onun olduğunu tahmin ettiğim bir çift terlik vardı. Sedat’ın eve girdim. Buraya neden geldiğimi, ne yapmaya çalıştığımı düşündüm bir ara. O kadınla beraber olmak istiyordum. Ama o kadının kalkıp böyle bir şeye onay vereceğini düşünemiyordum…

Zarife’yi aradım. Ona, “Eğer istiyorsan geçen akşamki daireye gel!” dedim. Fakat Zarife, “Şu an müsait değilim!” diyerek telefonu kapadı. Zarife gerçekten zilli çıkmıştı. Evden çıkmaya hazırlanırken Zarife aradı ve “Tarif etsene o evi, ben şimdi kendim çıkartamam.” dedi. Sevinmiştim, evi tarif ettim, “Taksiyle gel, parasını ben veririm!” dedim. On dakikaya kalmadan Zarife gelmişti. Ben de apartmanın önüne indim. Taksiciye parasını verip gönderdim. Zarife üzerinde günlük kıyafeti ile gelmişti. Ona, “Nereden geliyorsun böyle?” diye sorunca, “Evden geliyorum. Kaynanama, kardeşime gidiyorum diye söyledim. Hazırlanıp giyinsem bir şeyler düşünebilirdi yoksa!” dedi. Ona hak vermiştim.

Zarife ile eve girdik. Zarife yine üzerine uzun krem renkli pardesüsünü giymişti. Onu çıkarınca altında çiçekli basma eteği ve koyu mavi, önü düğmeli bluzu ile kaldı. Başını büyük bir türbanla bağlamıştı. Ayağında da kalın siyah çorapları vardı. Onu salondaki kanepeye oturtarak dudaklarından ve yanaklarından öpmeye başladım. Bir taraftan da elimi memelerine atmış, bluzunun üzerinden okşuyordum. Elimi bluzunun içine soktum, sutyen takmamış, içine atlet giymişti. “Evin içinde sutyen takmayı sevmiyorum, sen arayınca aceleyle çıktım, onun için sutyen takmadım!” dedi. “Önemi yok, böyle daha güzel!” dedim. Atletin altına elimi atıp koca memelerini yoğurmaya başladım, meme uçlarını sıkıyordum. Zarife hafif hafif inlemeye başlamıştı. Alttan elimi eteğinin altına soktum bu kez, kalın çorapları dizlerinin üzerine kadar geliyordu. İçine aynı karım gibi paçalı bir külot giymişti. Külotunu aşağı sıyırıp elimi amına attım. Amı biraz sulanmıştı. Koltukta rahat edemiyordum, “Hadi gel, yatak odasına gidelim!” dedim. Yatak odasına girince perdeleri çektim. Soyundum ve çıplak kaldım, Zarife gözlerini yarağıma dikti yine. Soyunmaya başlamıştı, ama ona, “Sen böyle kal, soyunma!” dedim.

Ona yatağın kenarına oturmasını söyledim. Oturunca yanına yanaştım, ben birşey demeden yarağımı eline aldı ve sıvazlamaya başladı. Bir çocuğun oyuncağı ile oynaması gibi yarağımla oynuyordu. Yarağım yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı. Bu kez yarağımı ağzına aldı. Geçen seferkinden daha iyi yalıyordu bu defa. Yarağımı yalarken yüzünün aldığı ifade çok tuhaftı. Aç bir hayvanın yemeğine saldırmasına benziyordu. Yarağımı emiyor, taşaklarımı sıkıyordu. Hatta bir ara taşaklarımı o kadar sıkmıştı ki, “Ne yapıyorsun?” diye bağırdım. Zarife’nin yaptığından haberi yoktu, o farkında değildi. Bağırdığımı duyunca kendini geri çekti. Tekrar başını tutup yarağıma yanaştırdım. Yine aynı şekilde yalamaya başladı. Bu sefer ellerini kalçalarıma koymuştu. Yarağımı biberon gibi emiyordu. Müthiş bir keyif alıyordum. Böyle giderse ağzına patlayacaktım, başını geri itip, “Tamam, bu kadar yeterli!” dedim.

Onu ayağa kaldırıp yatağın kenarına ellerini koyarak domalmasını söyledim. Zarife çok heyecanlıydı, dediklerimi itiraz etmeden yapıyordu. Dediğim gibi yapınca arkasına yanaşıp eteğini beline sıyırdım. Paçalı külotunu ayaklarından sıyırarak çıkarttım. Bembeyaz ve tombul göt yanaklarını okşamaya, yoğurmaya başladım. Göt deliği sikilmeyi bekler halde açıktı yine. Diz çökerek dudaklarımla amına yumuldum. Zarife’nin amından ve götünden müthiş bir ter, idrar, osuruk kokusu geliyordu. Ancak temizlenmek, banyo yapmak için vaktimiz yoktu. Kokuyu hissetmemeye çalışarak amını emmeye başladım. Zarife derin bir “Ohhhh!” çekti, ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı. Başparmağımı göt deliğine soktum, ağzım ve dilimle de amını yalıyordum. Zarife aldığı zevkle yüksek sesle inliyordu. Am dudaklarını emiyor ve ısırıyor, dilimi amının içlerine sokuyordum. Bir süre böyle devam ettim. Sonra biraz doğrularak amını yalamayı bıraktım.

Göt deliğindeki başparmağımı da çıkardım. Göt yanaklarını şiddetle yoğurup, sıkıyordum. Sonra götüne birkaç sert şaplak attım. Zarife “Ahh!” diye yerinde zıpladı. Götünü yoğurdukça, “Uff, uhh, ımm!” diye inlemeye devam ediyordu. Sağ elimin orta parmağını göt deliğine soktum ve parmağımı içinde çevirmeye başladım. Ardından işaret parmağımı da soktum. Yavaş yavaş götünün deliği daha fazla açılmaya başlamıştı. İki parmağımı götünün içine hızlı hızlı sokup çıkarırken, Zarife daha çok inlemeye başladı. Yavaş yavaş yüzük parmağımı da sokmaya başladım. Zarife’nin götü iyice açılır olmuştu. Üç parmağımla içine rahatlıkla girip çıkabiliyordum.

Sağ elimin üç parmağımı götünde çalışırken, sol elimin parmaklarını da amına soktum. Şimdi hem amında hem de götünde parmaklarım çalışıyordu. Zarife kurbanlık hayvan gibi böğürüyordu. Göt deliği, içine giren parmaklarımla bir açılıp bir kapanırken, amına giren parmaklarım vıcık vıcık olmuştu. Zarife’yi aynı anda hem amından hem götünden sikmek istiyordum. Amının ve götünün içindeki parmaklarımı çıkarıp ayağa kalktım. Banyoya geçerek ellerimi iyice yıkadım. Geçen sefer olduğu gibi tekrar buzdolabını açarak istediğim gibi bir şeyler aradım. Alt çekmecede birkaç salatalık vardı. En büyüğünü alıp güzelce yıkadım. Yatak odasına döndüğüm zaman Zarife soyunmuş ve yatağa uzanmıştı, “Giyinikken rahat edemiyorum!” dedi. Koca memelerini görünce sikim kalktı. Zarife bakımsız bir kadındı. Kocası evde olmadığı için kendine bakmıyordu. Vücudundaki tüyleri, kılları bu nedenle almıyordu.

Elimdeki salatalığa bakarak, “Onu ne yapacaksın, acıktın mı?” dedi. “Birazdan anlarsın!” dedim. Yanına uzanarak memelerini öpmeye, emmeye başladım. Ellerim de boş durmuyor, kalçalarında, vücudunda geziyordu. O sırada salatalığı alıp yavaş yavaş amına sokmaya başlayınca, “Ayy ne yapıyorsun?” dedi. “Kendini bana bırak, rahat ol!” dedim. Salatalık amına kolayca girmişti, içine hızlı hızlı sokup çıkartmaya başladım. Zarife derin derin inlemeye başlamıştı yine. Salatalığı tutan elimi tuttu, bir süre sonra ise ben bırakınca kendi kendine salatalığı amına sokup çıkartmaya başlamıştı. Gözleri kapalı baygın gibi yarı inler yarı sayıklar haldeydi. Memelerini ısırdıkça daha da zevk alıyordu. En sonunda kendinden geçer gibi oldu. Boşalmıştı.

Elinden tuttum, salatalığı amından çıkarttım. “Köpek gibi domal!” deyince, Zarife geçen akşam olduğu gibi dirseklerini yatağa dayayarak domaldı. Göt deliğini elimle iyice ayırarak salatalığı sokmaya başladım. Zarife, “Ahhh, ahhh!” diye inliyordu. Salatalık neredeyse sonuna kadar götüne giriyordu. Sokup çıkardıkça Zarife’nin inlemeleri sıklaştı. Daha çok hızlandım. Diğer elimi de alttan amına attım. Amı su içindeydi. Amının içine parmaklarımı sokmaya başladım. Derken başparmağım hariç, dört parmağım amında gidip gelmeye başlamıştı. Bu arada salatalığı da aynı şekilde götüne sokup çıkartmaya devam ediyordum. Amının içindeki parmaklarım götünde çalışan salatalığı hissediyordu. Amı ile götünün arasındaki ince duvardan salatalığı hissediyordum. Zarife başı yatağa gömülmüş, garip garip sesler çıkartıyordu bu ara. Hırıltılar, inlemeler birbirine karışıyordu. Alttan elini amına atmış kendisi de amını ovalıyordu. Eli elime değiyordu.

Artık içine yarağımı sokmak istiyordum. Zarife iyice kıvama gelmişti. Parmaklarımı amından ve salatalığı götünden çıkarttım. Yanına sırt üstü uzandım. Zarife yarı baygın gibiydi. Hafifçe doğrulunca, ona, “Şimdi sen benim üzerime çıkıp yarağıma oturacaksın. Ben alttan amına sokacağım!” dedim. Nasıl yapacağını tam bilemiyordu. İyice tarif ettim. Yarağımı iki eliyle iyice sıvazlayarak kaldırdı yeniden. İşer pozisyonda yavaş yavaş yarağımı amına hizalayarak oturmaya başladı. Sonunda yarağım amına girmişti. “Bana doğru eğil, bacaklarını az geriye at, dizlerinin üzerinde çömel!” dedim. Dediklerimi aynen yaptı, belinden tutarak kendime çektim onu. Götünü de biraz kaldırmasını istedim. Tam istediğim gibi olmuştu, yavaş yavaş alttan amına pompalamaya başladım. Götü havada kaldığı için her seferinde alttan belimi kaldırıp indirerek daha büyük bir güçle amına sokup çıkartmaya başladım. Zarife’nin koca memeleri yüzüme değiyordu, o ise kendini tamamen bana teslim etmiş vaziyette inliyordu sürekli. Göt yanaklarını tokatlamaya başlamıştım, çıkan sesler odayı çınlatıyordu. Yatak da geçen seferki gibi sallanmaya ve gıcırdamaya başlamıştı. Bu pozisyonda bir süre daha devam ettim, ancak Zarife’nin ağırlığı istediğim gibi hareket etmeme engel oluyordu. Ona üzerimden kalkmasını söyledim. Ben de kalktım.

Yatakta sırt üstü uzandırdım onu. Belinin altına yastık koydum. Bacaklarını iyice ayırarak havaya diktim. Amı yukarda kalmış, göt deliği de yarağımla aynı hizaya gelmişti. “Ayaklarını sıkı tut!” dedim. Alttan beliren göt deliğine yavaş yavaş girmeye başladım. Deliği yarağımı kolayca içine alıyordu. Zarife ayaklarından tutmaya devam ederken, ben de beyaz ve tombul kalçalarına bastırarak götüne daha hızlı girip çıkmaya başladım. Zarife feci inliyordu şimdi. Kenarda duran salatalığı aldım. Yarağımı götünden çıkardım ve salatalığı yavaş yavaş amına soktum. Zarife tekrar derin bir, “Ohhh!” çekti. Salatalık halen amındayken, yarağımı da götüne sokmaya başladım. Sol elimle kalçasından tutmuş destek alırken, yarağım piston gibi götüne girip çıkıyor, salatalığı da diğer elimle amına sokup çıkarıyordum. Zarife aynı anda iki yarak yiyordu şimdi. Büyük bir zevk aldığı belliydi, inlemeleri odayı doldurmuştu. Bana, “Çok yoruldum böyle, ayaklarımı sen tut!” deyince, ayak bileklerinden sıkıca kavradım. Bacaklarını iyice ayırarak götüne daha kolayca girmeye başladım.

Bu sırada Zarife amının içindeki salatalığı tutmuş ve kendisi salatalığı amına sokup çıkartmaya başlamıştı. Göt deliği oldukça genişlemiş olduğundan içine kolayca girip çıkabiliyordum. Bu nedenle gittikçe hızlanmaya başladım. Büyük bir zevk alıyordum. Yatak şiddetle sallanırken Zarife’de kendini kaybetmiş halde, “Ahh, ımm, ohhh!” diye diye salatalığı amına sokuyordu. Götünün içindeki yarağım salatalığı hissediyordu. Aldığım zevki tarif edemezdim. Bir süre sonra götüne boşaldım. Yarağımı çıkarınca döllerim yatağa akmaya başladı. Hafif bir osuruk sesi geldi götünden yine. Bacaklarını tutmayı bıraktım ve yanına uzandım. Zarife de salatalığı amından çıkarmış, elinde tutuyordu. “Bırak onu!” deyince, yere attı.

Birbirimize sarıldık. O halde biraz uyur gibi uzandık. Telefonumun sesi gözlerimi açtım. Karım arıyordu. Zarife bu ara müthiş bir korkuya kapıldı. Ona sessiz olmasını söyledim. Telefonu açınca, karım, “Bizim işimiz bitmek üzrer, yarım saate bizi alırsın!” dedi. “Tamam!” diyerek telefonu kapadım.

Zarife korkmuştu. “Merak etme, korkmana gerek yok!” dedim. Zarife kısa sürede üzerini giyinmişti. Bense ağırdan alıyordum. Çişim gelmişti, tuvalete gidip işedim geldim. Zarife salonda oturuyor, “Hadi gidelim artık!” deyip duruyordu. Ben o ara halen çırılçıplaktım. Zarife bunları söylerken önümde sallanan yarağıma bakıp duruyordu. Onu tekrar sikmek için büyük bir istek duydum. Yanına gidip elinden tuttum, kaldırıp yatak odasına götürdüm. “Ne yapıyorsun, şüphelenecek şimdi, hadi giyin!” deyip duruyordu. “Sessiz ol, bir posta daha atmadan seni bırakmam!” dedim. Yatağın üzerine ellerini dayayarak domalmasını söyledim. “Tamam ama çabuk ol. Ben soyunayım mı?” deyince, “Gerek yok!” dedim. Önümde domaldı, eteğini beline, paçalı külotunu dizlerine sıyırdım. Yarağımı sıvazlayarak kaldırdım. Kalçalarından tutarak bir hamlede amına girdim.

Yavaş yavaş hızlanmaya başladım. Zarife az önceki korkuyu unutmuş, “Ohh, ohh, devam et, ımm!” diye inlemeye başlamıştı. Kalçalarını daha sıkı tutarak onu kendime çekiyordum. Bu arada Zarife de götünü yarağıma doğru bastırıyordu. Göt yanakları sallanıp duruyor, kalçalarına çarpan kasıklarımdan şiddetli sesler geliyordu. Daha da hızlandım, ben de aldığım zevkin etkisiyle kendimi kaybetmiştim. Kısa zamanda büyük bir hışımla amına boşaldım. Bir süre daha amında gidip gelmeye devam ettim. İkimiz de derin derin “Ohhhh!” çekiyorduk. Amından çıktım, Zarife de yavaş yavaş doğruldu. Biri amından, diğeri götünden, bugün iki kere sikmiştim Zarife’yi. Birbirimize sarıldık. Bu sırada yarağımdan akan döller Zarife’nin eteğine bulaştı biraz. Dizlerine inmiş külotunu giyindi tekrar, mendille de eteğini sildi. Ben de giyindim. Hazırlanarak evden çıktık.

Zarife önden indi, ben kapıyı kilitleyip merdivenlerden aşağı inerken, alt kattaki kadının kapısı açıldı. Elinde küçük bir leğenle bir el bezi vardı. Basma bir etekle uzun kollu çiçekli bir gömlek giymiş, başını ve omuzlarını büyük bir türbanla bağlamıştı. Bir süre hiçbir şey demeden bana baktı, bir şey söylemek istiyor gibiydi. Kendisine gülümseyerek, “Merhaba!” dedim. Yavaşça kendisini kapının arkasına doğru çekerek, “Şeyy, siz yukarıdaki Sedat beyin misafiri misiniz?” diye sordu. “Evet!” dedim. “Şeyy, onun kocamda bir emaneti var, ama biz onu göremiyoruz kaç gündür. Acaba size versek, siz verebilir misiniz?” dedi. “Tabii veririm! Eğer isterseniz gelecek sefer geldiğim zaman kapınızı çalayım?” dedim. “İyi olur!” dedi ve başka birşey demeden kapıyı kapatıp içeri girdi. Konuşmasında yabancı aksanı seziyordum. Göçmen olabilir diye düşündüm. Özge kadar vardı boyu, ama daha narin ve inceydi. Güzel, mavi gözlü bir kadındı.

Aşağı indim, Zarife arabanın yanındaydı. Onu ilerde bırakıp, biraz para vererek gönderdim, ben devam ettim. Karımla kızları, bıraktığım güzellik merkezinin önünde beni bekliyorlardı. Karım kızmış bir şekilde “Neredesin, kaç dakikadır bekliyoruz!” dedi. “Biraz işim çıktı!” deyip geçiştirdim.

Değişiklik olsun diye onları yemeğe götürdüm. Güzel bir restoranda yemek yedik. Karım bu jestime çok sevinmişti. Güzellik salonunda karıma ve kızlarına makyaj da yapmışlardı. Karım kendisine geçen sefer aldıklarımı giymişti. Siyah topuklularının üzerinde şimdi kendinden emin adımlarla yürüyordu. Uzun ve pileli eteği, kırmızı parlak türbanı ve koyu krem saten gömleği ile karım o anda gözüme çok güzel göründü. Dudaklarına ruj sürmüşler, kaşlarını, kirpiklerini güzelce yapmışlardı. Özge ise bambaşka bir güzellik olmuştu. O da bu sabah evden alışveriş yapacağız diye süslenerek çıkmış, koyu mavi uzun eteğinin altına uzun topuklularını giymişti. Bej renkli pardesüsünü belinden bağlamış, başını da parlak koyu mavi türbanıyla bağlamıştı. Onun da kaşlarını, kirpiklerini güzelce yapmışlar, zaten var olan güzelliğini daha da ortaya çıkarmışlardı. Karıma ve Özge’ye bakarken sikim sertleşiyordu. Zarife’yi iki kere sikmiştim, ama akşam karımı sikmeden uyumayacaktım. Özge ile annesinin arasında ise bir soğukluk olduğunu görüyordum.

Geç bir saatte eve geldik. Biraz televizyon izleyip meyve falan yedik. Daha sonra kızlar odalarına çekildiler. Özge bana karşı soğuk davranmıyordu, annesinin yerinde olmak istemesine rağmen. Çünkü o da gideceğimiz tatilde aramızda birşeylerin yaşanacağını biliyordu.

Karımla yatak odamıza girdik. Karıma, “Lütfen soyunma, böyle kal, sana biraz bakmak istiyorum!” dedim. Ayakkabılıktan, bugün giydiği siyah topukluları getirdim. Ayakkabıların altını silerek giydi. Bir süre ona baktım. Karım, “Ne o, çok mu hoşuna gittim?” deyince, “Tabii ki, seni ilk defa böyle makyajlı görüyorum!” dedim. “Makyaj yaptırmamı Esra çok istedi!” dedi. “Özge istemedi mi?” diye sordum. “Yok, Özge birşey söylemedi. Şey aslında, (Babama niye böyle süslenmiyordun?) diye çıkıştı!” dedi. Bu söz belli ki karımı üzmüştü. Ona yaklaştım ve belinden tutarak kendime çektim. Dudaklarından öpmeye başladım. Rujlu dudaklarını emdikçe emesim geliyordu. Elimle de eteğinin üzerinden götüne bastırdım. Yumuşacık göt yanaklarını hissettim. Yanaklarında, çenesinde alınmamış tüy kalmamıştı. Karımın yüzü kaymak gibi olmuştu. Birbirimize sarıldık. O sırada karım, “İyi ki varsın, seni çok seviyorum!” diyerek fısıldıyordu. Diz çöktüm önünde, eteğini yukarı sıyırdım ve tüysüz, bembeyaz kalçalarını emmeye, öpmeye başladım. Minicik beyaz renkli bir külot giymişti. Kasıklarını öpüyordum. Karımın vücudundan ve kasıklarından bile hoş bir parfüm kokusu geliyordu. Koku beni azdırmıştı iyice. Minik külotunu aşağı sıyırdım ve çıkardım. Amı pürüzsüzdü, dilimle amına yumuldum. Bu sırada karım sürekli saçlarımı okşuyordu.

Dilimi amının içine doğru soktukça karım ayakta inlemeye başlamıştı. Amını yaladıkça yalayasım geliyordu. Acayip bir haz duyuyordum. Amı bu arada iyice sulanmıştı. Şimdi onu ters çevirdim. Götü tam önümdeydi. Ellerini bu defa arkadan atmış saçlarımı okşamaya devam ediyordu. Bembeyaz kılsız göt yanaklarına öpücükler konduruyor, onları avuçluyordum. Ellerimle iyice aralayınca kılsız göt deliği ile karşılaştım. Geçende ben makine ile kılları epey kesmiştim, ama şimdi deliğin ağzında hiç kıl yoktu. Dilimle göt deliğine dokunmaya başlayınca karımın inleme sesleri yükselmeye başladı. Biraz öne doğru eğilmesini istedim. Dediğim gibi yapınca amını parmaklarımla ovalamaya başladım bu arada.

Artık ikimiz de kendimizi kaybetmiştik. Götüne değen dilim, amında dolaşan parmaklarım onu müthiş heyecanlandırıyordu. Sürekli inleyerek aldığı zevki açığa vuruyordu. Daha önce amcaoğluyla sadece altlı üstlü sikiştiğini söylemişti. Kocası üzerine çıkıp gidip geliyor, kendisi işini bitirince sırtını dönüp yatıyormuş. Ama şimdi karım tarifsiz bir zevk alıyordu. Sikim tavan yapmıştı. Ayağa kalktım, karımı makyaj masasının önüne getirdim. Aslında sadece adı makyaj masası idi, yoksa karımın makyaj yaptığı falan yoktu. Aynaya yüzünü çevirdim, elleriyle masadan tutmasını istedim. Dediğimi yapıyordu aynen. “Soyunmayacak mıyım?” diye sorunca, “Hayır, böyle kalmanı istiyorum!” dedim, ama ben soyunup çıplak kaldım. Yarağım patlayacakmış gibi şişmiş ve kalkmıştı. Eteğini yukarı sıyırdım…

Arkasında yerimi aldım. Ayağındaki topuklu ayakkabıları amını tam yarağımın önüne getirmişti. Bacaklarını açmasını söyledim, arkadan beliren amına yavaşça girince, derin bir inleme sesi çıkardı. Kalçalarından tutarak hızlı hızlı sikmeye başladım. Bu sırada aynada birbirimizi görebiliyorduk. Karım gözlerini kapatmış, inliyor, götünü yarağıma bastırıyordu. Parlak türbanı yüzüme değiyor, içim bir hoş oluyordu. Daha da hızlanınca götüne çarpan kasıklarımdan ‘Şlap şlap’ sesleri yükseldi. Karım ise, “Ağhh, ımm, uff, devam et, ohh, sik beni, sik beni, ohh, sik beni!” deyip duruyor, o böyle söyledikçe ben daha da hızlı ve sert sikiyordum. Masa ve üzerindeki ayna sallanmaya başlamıştı.

Ellerimi kalçalarından çekerek memelerini avuçladım. Koca memeleri saten gömleğinin içinde hop hop sallanıyordu. İnce bir sutyen takmıştı, memelerini hissediyordum. Yarağım bu arada amında çalışmaya devam ediyordu. Bir süre sonra boşalacağımı anlayınca amından çıktım. Karımı tutup yatağa sırt üstü uzandırdım. Bacaklarını havaya kaldırıp, iki yana iyice açmasını istedim. Dediğimi yapınca üzerine uzanıp amına girdim ve pompalamaya başladım. Daha güçlü bir şekilde amına girip çıktıkça, karım yüksek sesle inler olmuştu. Artık kızlarım beni duyar diye bir korkusu yoktu. Üzerine daha çok abandım, yüzümüz birbirine iyice yaklaşmıştı. “Dilini çıkar!” deyince, hastanın doktora dilini çıkarması gibi yaparak dilini çıkardı. Ben de üzerinde biraz eğilerek dilimi çıkardım. Dilimle diline dokundum, dillerimiz birbirine değiyor, birbirimizin dilini emiyorduk. Daha büyük güçle sikmeye başladım. Karım altımda, sanki kendi altında yay varmış gibi yaylanıyor, iki yanımda havaya kaldırdığı bacakları sallanıp duruyordu. Altımızdaki yaylı yatak sikişin şiddetinden sallanıp duruyor, karyola gacır gucur sesler çıkarıyordu.

Bir süre sonra ikimiz birden sarsıla sarsıla boşaldık. Karımın üzerine külçe gibi yığıldım. Karım bacaklarını belime sıkıca sarmış, elleriyle de sırtımı okşuyordu. Yumuşacık parlak türbanı yine yüzüme değiyor, içimi gıdıklıyordu. Birbirimize sarılı halde biraz uyuduk. Ama aklım kılsız göt deliğindeydi. Karıma, “Göt deliğine de mi ağda yaptılar?” deyince, “Ben bilmiyorum, kadın alayım mı kılları deyince, ben de al dedim. Ama neyle aldığını görmedim.” dedi. Karıma, “Hadi götten yapalım yine!” deyince, “Hani bir kere olacaktı, söz vermiştin, istemiyorum!” dedi. O gece bütün ısrarlarıma rağmen karım götten vermeye yanaşmadı, fakat en sonunda, “Tatilde yaparız!” demeyi de ihmal etmedi.

Uykum gelmişti, ama aklım adını dahi bilmediğim o mavi gözlü kadında kalmıştı yine…

Devam edecek…

ALINTIDIR

Kategoriler
Uncategorized

Arzularım gerçekleşti, şişman kaynanamla… 3

Arzularım gerçekleşti, şişman kaynanamla… 3
Daha önceki yazılarımda size kaynanamın vücuduna olan tutku dolu arzularımı yazmıştım. Çok kısa tekrarlayacak olursam, kaynanam 55 yaşında 163 boylarında ve 129 kilo (konuşma aralarında bize söylediği kilo) civarlarında kilolu bir kadın ve ben kilolu, şişman, büyük göğüslü, büyük kalçalı kadınlara zaafı olan birisiyim. Kaynanam ise benim bu hayallerimdeki kilolu kadın arzularımı rahatça gerçekleştirebildiğim, bütün içimdeki zevkleri tam anlamıyla dolduran aslında çok iyi niyetli bir kadın.

Daha önce kaynanaya ufak ufak elimi kalçalarına beline değdirmelerimle, iri göğüslerine bakışlarımla ona niyetimi belli etmiştim. Kaynana başlarda çok utangaç davransa da sonrasındaki ona hayran bakışlarımı anladı ki artık kapılarda hoşgeldin sarılmaları ,vedalaşma sarılmalarında o da çekingen durmuyor, yüzü eskisi gibi kızarmıyor, kendini geri çekmiyordu. Hatta sarılmalarda bir elimle hafifçe kalçalarını okşamam hoşuna gidiyordu demek ki bazen kendisi ilk sarılmaya yeltenen oluyordu.

Eşimin hamileliği ile kaynanaya daha çok gidip gelir olmuştuk, tabi bu sayede kaynana ile sarılmalarım da daha çok artmıştı, her zamanki taktik ile ayakkabı bağcığımla uğraşırken eşim içeri girmiş oluyor kapıda kaynana ile ben kalıyorduk ve bu da bize fırsatlar doğurmuş oluyordu. Artık kaynanadan da istekk gördükçe ben ona daha da sıkı sarılıyor, bir elimle üstten sarılırken diğer elimle alttan onun o koca yumuşacık götünü yavaştan okşuyordum. Zaten göğüsleri büyük olduğu için sarılmalarımızda aramızda eziliyorlardı, ama o büyük memelerin sıcaklığı kıyafet üstünden de hissediliyordu.

Bir Temmuz günü yine kaynana çağırdı bizi yemeğe ama çağırdığı saatte kayınbaba daha işten gelmemiş oluyordu, laflarız balkon keyfi yaparız dedi kaynana. Tabi benim kafada şimşekler çakmıştı çoktan, biliyordum yazın kayınbabanın ortalama kaçta işten geldiğini, kapıda iki elimle avuçlayim artık o karpuz gibi götünü diyordum içimden. Biz de hazırlandık gittik, hava sıcak olduğu için kaynana yine ince lacivert bir etek giymişti, üstünde kolsuz, v yaka dekolteli üzerine yapışan açık renk bi tshirt vardı. Altındaki sütyene hemen gözlerimi diktim, sütyeninin dantelli desenleri tshirtü üzerinden belli oluyordu. Kaynana zaten nereye baktığımı anlamıştı, ben eğilip ayakkabımla uğraşırken o hiç bozuntuya vermeden eşimi sen geç kızım diyerek gönderdi, niyeti belliydi kadının 🙂

Eşimin içeri gittiğini görünce bağcık falan bırakıp ayakkabılarımı çıkarırken balkondaki sandalyenin sesi geldi, eşim balkona çıkmıştı bile. Artık kimse görmez nasılsa diyerek hemen sarıldım kaynanaya, ama bu defa fark vardı. İki elimle onun o koca götünü eteğinin üzerinden sıkıca avuçladım ve kendime bastırdım onun koca vücudunu. Zaten daha o telefon ettiğinde biz evdeyken sikime kan pompalanmaya başlamıştı, artık onun vücudunu kendime çekince sikim daha da dikilmişti pantolunumun içinde. Kaynanamın kilosu sebebiyle sarkan göbeği onu kendime çektiğimde sikime baskı yapıyordu. Baskı da sikimi dikleştirip kaynananın sikimin kalktığını hissetmesine sebep oluyordu. Kaynana fısıldar şekilde ‘napıyorsun’ dedi, fısıldayarak karşılık verdim, ‘her zaman hayallerimdeki senin kocaman muhteşem kalçalarını avuçluyorum ne var’ dedim, ‘ama kızım..’ derken daha kaynana, ‘o görmez balkonda çoktan’ diye cevap verirken ellerimi kalçasında gezdiriyordum, aşağılara götünün bacak butlarıyla olan birleşimindeki o kıvrımlarda kilotunun izleri üzerinde iyice okşadım götünü, eteğini biraz yukarı sıyırmaya çalıştım ama kaynana ‘hadi fazla geç kalmayalım’ diyerek kendini çekti ama sikime bakıyordu, göbeğinde hissettiği gerçekte nasıl bir şeydi acaba? 🙂

Biz de balkona geçtik, güneş balkona baya bi gelmişti, şemsiyeyi açarken kaynananın hala sikime arada bi baktığını gördüm. Heralde çok merak ediyordu, ilk defa onun o karpuz gibi kocaman götünü iki elimle avuçlamıştım. Götünün loplarını doya doya okşamıştım, ilk defa sikimin sertliğini böyle hissetmişti, bunlar kaynananın çok hoşuna gitmişti belli ki. Bi 20 dk sonra eşim tuvalete gitti, kaynana ile gözgöze geldik, ne demek istediğimi zaten anlamıştı, dudaklarını kısa bi yalayıp içeri girdi, hemen arkasından gidip onu oturma odasının ortasında arkasından kucakladım. Ellerimle iri memelerini avuçluyor, sikimi kocaman götüne bastırıyordum, çok geçmedi sikim yine kazık gibi olmuştu pantolunu sıkıştırıyordu, bir elimi atıp sikimi düzelttim ve götüne bastırdım, altında ince bir etek olduğu için kalçasının lopları arasındaki kıvrıma sikim rahatça oturuyordu, eteğini önden ufak ufak sıyırıp amına değmeye çalıştım ama sarkan göbeği ve boy farkından dolayı yapamadım, ben de hemen önüne geçip eğilip külotunun üzerinden amını okşamaya başladım. Amını okşamamı parmaklamamı istediği belliydi bacaklarını hafif yanlara kaydırarak bacak arasının biraz aralanmasını sağladı. Külotunda ıslaklık vardı ve amı mis gibi kokuyordu. Zamanımız azdı o yüzden külotunun üzerinden amına öpücük kondurup eteğini düzeltip kalktım, kaynana baygın baygın bakıyordu hemen dolgun dudaklarına yapıştım, deli gibi öpüşüyorduk, o da çok heyecanlanmıştı dudaklarımı yiyecek gibi öpüyordu, sanki ömründe hiç öpüşmemiş gibi bir açlık vardı. Öpüşürken bir yandan da hala kocaman götünün loplarını avuçlamaya çalışıyordum bir elimle, diğer elimle de iri memelerini sütyen üzerinden sıkıyordum. Artık ne kadar kendimzii kaptırdıysak tuvaletin kapısının sesini duyunca kendimize geldik, ben hemen balkona geçip oturdum, kaynana da oradan mutfağa kaçtı.

Ben oturdum ama kalbim oturmadı bir türlü, hızlı hızlı çarpıyordu, aceleden midir, stresten midir yoksa gizlilikten midir, bu iş hem zevk vermişti hem de acaba heyecanı çaktırımıyız diye bir korku da vardı içimde. Bir süre sonra kaynana da geldi elinde sürahi ile, soğuk su getirmişti. Baktım kaynanada heyecan yoktu, hiçbir şey olmamışş gibi yüzünde normal ifade vardı, ama bana baktığında yüzündeki ifadeyi ben biliyordum, doyamamışlığın ve açlığın verdiği azgın ifadeyi artık iyi biliyordum.

Yarım saat sonra kayınbaba geldi. Balkona yanımıza gelip biraz dinlendikten sonra kaynana mutfağa yemekleri hazırlamaya gitti. Yemekleri yedik sohbet muhabbet derken çay faslı da bitti, aralarda önemli olaylar olmadığı için atlıyorum oraları. Kayınbabanın korkusuna kaynana benimle pek gözgöze gelmemeye çalışıyordu, ikimiz de her zamanki gibi davranıyorduk en mantıklısı da buydu zaten. Ancak ben yine de kendime hakim olamayıp arada bi kimseye çaktırmadan göz ucuyla kaynananın götünü memelerini süzüyordum ve aklımda da o yaşadıklarımız vardı hep. Bunca zaman onu hayranlıkla süzüp onun iri götünü, portakal gibi memelerini avuçlamayı okşamayı hayal etmiştim ama bugün ilk defa bu kadar uygun fırsat bulmuş ve hemen o fırsatı değerlendirip hayallerimdekilere koşarak yaklaşmıştım. Bundan sonrası çok daha kolaydı artık. Kaynananın da bana karşı boş olmadığını anlamıştım, sonrası zaten kendiliğinden gelecekti, gelmeliydi.

Arık saat geç olmuştu, bize müsaade artık diyerek kalktık. Kapıya her zamanki gibi kayınbaba gelmemişti içerde vedalaşmıştık onunla, kaynana yine arkamızdan kapıya gelmişti. Bu defa eşimin önünde ben vardım, her defasında ayakkabı numarası olmazdı, ayakkabımı giyip kaynana ile normal sarıldık, eşim de annesiyle vedalaştıktan sonra evden ayrıldık.

O gece heyecandan kaç saat uyudum bilmiyorum ama gece bile ara ara uyandım, ve bugünkü olayları düşünerek yatakta hayallere daldım. Kaynanada ne göt vardı, o amı ne kadar harika kokuyordu? Ben mi çok fazla büyülenmiştim yoksa kaynana biz gelecez diye özel bakım mı yapmıştı? O yumuşacık büyük göğüsleri neydi öyle? Benim kesinlikle o memeleri yalamam lazımdı, onun mis kokulu amcığına dilimi sokup sulandırıp onun vücudu karşısında dimdik olan sikimi amının en derinlerine kadar sokmam lazımdı. Artık her geçen dakika daha da sabırsızlanıyordum kaynanayı sikmek konusunda. Peki ama sabah nasıl olacaktı şimdi?

Kategoriler
Uncategorized

Ah Canım Kaynanam.1

Ah Canım Kaynanam.1

Yola çıkmak üzere arabama binerken torpidoyu açıp araç şarzımın yerinde durduğunu da gördükten sonra arabayı çalıştırıp çıktım yola. Antalya – Samsun arası bu güzel panelvan arabamla bana göre 10 saatlik yoldu. Ama acil işim olmadığı zamanlar acele etmeden çay kahve yemek molası vererek dura dura yolculuk yapmayı çok seviyorum. Hafiften içindeki karadeniz müzikleri ve türküler olan cd çaların sesini açtım. Keyfim yerindeydi hem gittiğim yeri seviyordum hem de yolculuk yapmayı. Telefonum çaldı, baktım ahmet yazıyor.
Ahmet oto galerimde çalışan 25 yaşında bir çocuk babası güvendiğim elemanım.-Efendim Ahmet.-Abi dün görüştüğümüz arkadaş bugün öğleden sonra arabayı almaya geleceğini söyledi.-Tamam Ahmet arkadaş tamam derse benim hesaba noterde eft yapar.

Yalnız exper üceritini biz ödeyeceğiz. Adam uzak yoldan geldi iyiliğimiz dokunsun. ikramımızı eksik etmeyelim.-Tamam abi ben seni noterden ararım.Güvenilir bir esnafım çevremde de uzak çevremde de seviliyorum. Bu yüzden işlerim iyi şükür. Burdur’a 15 km kalmıştı. Burdur’un çıkışındaki gözlemecide kömürde çay molası vereceğim. Telefonum yine çaldı arayan eşim. Eşim 7 yıl önce evlendiğim ikinci eşim. 39 yaşındayım eşim 32 yaşında. Benden önce o da evlilik yapmış 2 yıl evli kalmış mendebur dediği adamla.

Eşim orta boylu kumral bana aşık bi kadın. Kreş öğretmeni ve 5 yaşındaki kızımız erva ile her gün öğleyin gidip akşam eve geliyorlar. Erva’ yı başka sınıfa vermek istemişti arkadaşı Şebnem’in sınıfına ama ben kızıma kıyamadım, ”olmaz annesi senin sınıfına gidecek” dedim. ”Aslında öbür türlüsü daha iyi olurdu kızımız için ama neyse bakalım aşkım kızımı ve seni kırmayayım” demişti gülerek. Eşim de benim gibi seyahati çok seviyor hele ki memleketi Ordu’ya yolculuk yapmayı. Ama hem işi hem de kızım sebebiyle malesef gelemiyordu.-Efendim Bebeğim-Neredesin sevgilim biz kızımla çıkıyoruz. Kırtasiyeye de uğrayacağız -Tamam sevgilim ben ağırdan gidiyorum Burdur’a girmek üzereyim. Çay molası vereceğim.-Kendine dikkat et . seni seviyorum ve ayrıca başından öpüyorum.-Neyin başından bebeğim.-Sen bilirsin onu. bilemezsen de gelince tarif ederim.

Gülüşerek kapattık telefonları. Eşim ilk başlarda benimle bu tarz konuşmalar yapmaya çekinirdi. Ama ben ona zamanla öğrettim sevdiğim şeyleri. Bana aşık olduğu için o da çok zorlanmadı gerçi. Benim azgın bir teke olduğumu biliyordu. Eşofmanımın içindeki aletimin sertleşmeye başlaması beni çakır keyif yapmıştı yine. Benimki de maşallah bahaneye bakıyordu her zaman sertleşmek için. Eşimi seviyordum evet ama çapkın bi yapım var yine de. Sex düşkünü biriyim adeta. Bazen gözümle beceririm gördüğüm kadınları. Eşimle seyahat yapıyor olsaydık aletimin içine sokardı elini sıvazlata sıvazlata yolculuk yapardık.
Bunları da düşününce demir gibi oldu benim alet, ben de sıvazlayarak sürüyordum arabayı. 20 dakikalık kömürde çay molasından sonra yolculuğuma devam ederken telefonum yine çaldı bu sefer kayınvalidemmm yazıyordu telefonda.-Efendim sultanım -Oğlum neredesin acele etmeden geliyorsun değil mi?-Yok anne dinlenerek geliyorum az önce çay molası vermiştim zaten. Burdur’u çıktım.- Oh çok iyi yapıyorsun. Aman dikkat et yavaş gel. Araba kullanırken telefonda tutmayayım seni hadi öpüyorum.- Ben de öpüyorum anne görüşürüz.Kayın validem benden 8 yaş büyük sadece 47 yaşında. çok erken yaşta 14 yaşında vermişler kocaya. Kayın babam 6 ay önce vefat etti. Kayınvalidemle arasında 12 yaş var. Maddi durumu iyi diye ailesi köy yerinde esk**en erkenden vermişler kayınvalideyi. Kayınpeder yarı felç bir sene yatakta kalıp genç denecek yaşta 59 yaşında vefat etti. Kayın valideye köyde ve Samsun’da güzel gayrı menkul kaldı kayınpederden. Kayınvalide hiç aşık olamamış kocasına sadece saygı kaynaklı bir sevgi olmuş yıllarca. Kayınpeder iyi bir adam ama köylü kaba bir adamdı yıllarca. Muhtemelen aşk falan olmadığı gibi düzgün bi sex hayatları bile olmadı. Kaynanam beni ilk başından beri çok sever. 1,70 boylarında eşimden biraz daha boylu, yapılı balık etli beyaz tenli güzel bir karadeniz kadını. Beli vücuduna göre biraz ince, kalçaları yuvarlak göğüslerinin dikliği her haliye belli bir kadın. Eşim de kayınvalidem de dışarda kapalı feraceli. Ama kayınvalidem evde sadece benim yanımda rahat giyiniyor yıllardır. Ne de olsa ben onun oğluyum eşim de aklına hiçbir art niyet getirmediğinde annesinin benim yanımda rahat giyinmesini görmez bile.
Evde tayt gibi ince vücuduna yapışan eşofmanla, diz kapaklarına gelen gecelik gibi ev elbisesiyle vs. yanımızda durur ama dışardan birisi gelecek olursa üzerine feracesini alırdı hemen. Beni çok sevdiğini sürekli belli ederdi. Yanıma gelir oturur ellerimi tutar oğlum der, bacaklarıma ellerini koyar aslan damadım der çeşitli şekillerde belli ederdi. Ben de evde o rahat dolaştığı için rahat dolaşmaya başlamıştım. Altımda dizlerime kadar olan ve bol olan basketçi şortumla dururum ben evdeyken. Üzerimde de yarım kol tişört ile. Sürekli yıllarca spor yapmış biri olarak kaynanamın adaleli kollarımı omuzlarımı bacaklarımı seyretmesi ve ben bu şekilde evde dolaşırken benimle daha fazla ilgilenmesi hoşuma gidiyordu. Kaynanamın vücudunu, dudaklarını yuvarlak kalçalarını iri dolgun dik göğüslerini çok beğenirim. Bazen kanepede yanıma oturup ellerini bacaklarıma koyup benle konuşurken ben de arada onun bacağına elimi koyar okşar gibi konuşurduk öteden beriden. Konuştuğumuz konulardan gülüşmelerimizden dolayı dışardan ana oğul muhabbeti görünen muhabbetimiz dikkat çekmesin diye uğraşırdım kaynanamın bacaklarına ellerken. Mutfakta lavaboda arkasından önünden geçerken değdirirdim aletimi güzel yuvarlak götünün arasına. Sikim havada gezerdim. Bu yüzden eşimin genelde odasında ders çalıştığı veya evde olmadığı zamanlarda ayakta gezmeyi tercih ederdim. Çünkü çadır direği gibi kaynanamın yanında gezerken eşimin görmesini istemezdim. Kaynanamın ise bu şekilde görmesini isterdim çünkü benim vücuduma karşı isterik olduğunu anladığım andan beri onu azdırmak hoşuma gidiyordu. Böyle isterik bir kadının yıllarca isteklerinin bastırılmış olması, kocasından yana şansının olmayışı bu kadına eziyet idi resmen. Ve bu bastırılmışlığından sonra karşısına yakışıklı azgın damadı çıkmıştı. O da bu durumdan çok memnundu. Aramızda günyüzüne çıkmamış ve asla çıkması da mümkün görünmeyen bi sex flörtü vardı resmen. Tabi ki o benim annem ben de onun oğluyum! Tek çocuğu olan karımı çok seviyordu kaynanam. Asla onun üzüleceği bişeyi istemezdi. Eşimin yanında evet benimle samimiydi temaslarında bile ölçülü bi samimiyet vardı ama eşim odasına girince ya da evde yokken bu samimiyet birden aşırı şekil değiştiriyordu. Mesela bir defasında ben banyo küvetinde ayaklarımı yıkadım eve gelince. Eşim akşam yemeği öncesi odasında biraz ders çalışıyordu. Erva da salonda çizgi film izliyordu. Kaynanam banyo lavabosunda ellerini yıkamaya geldi ama sırf iş olsun diye olduğunu anlıyordum zaten. Üzeri0nde ince mavi dizine kadar gelen bir gecelik vardı göğüslerinin çatalı ortadaydı. Kaynanamla şakalaşmak için arkasına geçtim ve lavabodan su alıp ensesine biraz damlattım.
Evde benimle her türlü yakınlaşmayı şakalaşmayı çok sever. Tabi bunu yaparken bol şortumun içindeki sikim taş gibi ayakta yine. Ve o güzelim götünün arasına yerleştirdim değdirip sürtüyorum.Gözlerinin içi güldü ve hafif öne eğildi sikimin amının arasına daha fazla temas etmesi için. Ama guya benden kaçıyordu ”Yahu oğlum napıyorsun bak seni küvetin için yatırır açarım çeşmeyi üstüne” dedi. ”Hadi yap bakayım da göreyim bak ben de seni nasıl havuzdan çıkmış gibi suluyorum fıskiyeyle” dedim. Guya benden kaçmasın diye de ellerimi iri göğüslerine attım. Biraz geceliğinden, biraz açık yerinden göğüslerini avuçladım. sert diri göğüslerini avuçlarımda hissedince benim alet kaynanamın götünün arasında iyice kasıldı . Bu kasılmayı hissetti ve aynadan gözlerini hafif baygın yaptığını gördüm. Biraz daha eğildi güya benden kaçmak için. Sikimi ince geceliğiyle beraber götünün arasına sokmuş vaziyette amına girmek istercesine ittiriyordum. göğüsleri de hala avuçlarımda. Bir kaç ileri geri yaptım amına sokup çıkarırcasına. Nerdeyse boşalacaktım. Kaynanamdan da bir kaç ufak ıhhh sesleri duydum gözleri yarı kapanıyordu zevkten. Sonra toparlandım . Çünkü o an eşim bizi o şekilde görse annesini lavaboya domaltmış göğüslerinden avuçlayarak sikiyorum sanardı. Ben Ondan kaçar gibi salona geçtim ki eşim çadır direğini görmesin diye bir an önce oturayım. ”gel kaçma damat korktun mu” diye arkamdan gülerek bağırdı.Kaynanamla telefon görüşmemden sonra benim alet yine kazık gibi oluvermişti. Bu kadın beni nedense eşimden fazla azdırıyordu. Gözümün önüne dolgun göğüsleri, yuvarlak kalçaları, bembeyaz bacakları geldi o an yine.
Zaten orta okuldan beri olgun kadınlar dikkatimi çekerdi hep fantaziler kurardım. Çıtırlar beni pek tahrik etmezdi. Kazık gibi olan aletimi avuçladım, ufak ufak sıvazladım. Kaynanama giderken bir an sevgilimle yiyişmeye gidiyormuşum gibi bi his çöktü. Keyfim yine çakırlaşmıştı…Havza’yı çıkarken karnımın acıktığını hissettim iyice. Ama yarım saatlik yolum kalmıştı kaynanam yemekler yapmıştı.
Kaynanamı aradım.-Oğlum ne kadar yolun kaldı nerdesin-Havza’yı çıktım anne yarım saate ordayım.-Ben masayı hazırlamaya başlayayım o zaman-Çok iyi olur sultanım kurt gibi acıktım. Seni bile yiyebilirim dikkat et kendine.-Oy kıyamam sana. gel sen gel.-Alınacak bir şey var mı anne? -Her şey var gel sen…Çok istiyordu belli ki çok özlemişti. Kayınbabamın ölümünden sonra bizimle 3 ay kalmıştı. 3 oldu görüşmeyeli. Evin içinde şakalaşmalarımızı, değdirmelerimizi, güzel ve şehvetli vücudunu ben de çok özlemiştim. Feci şekilde altıma alıp becermek istediği zamanlarda kendimi acayip frenlemiş ve eşimi altıma almıştım her defasında. Ama kaynanamın böyle bir şansı olmaması kötüydü. O da ben bi duş alayım deyip banyoya giriyordu. Tahminimce de bir kaç defa boşalıyordu kutusunu elleyerek. Çünkü bazen yarım saat çıkmadığı oldu.Kapının ziline bastığımda hemen açtı kapıyı. Kapıdan kafasını uzatıp gel diye işaret etti. Dışarıya görünmek istemiyordu çünkü ev içinde malum üzerinde ferace yoktu. İçeri girdim kapıyı kapatırken yine altında ten rengi tayt gibi vücuduna yapışmış ince penye eşofmanı dikkatimi çekmişti hemen. O kadar ince ve dardı ki am dudakları ortadaydı resmen. O bayıldığım etli kabarık am dudakları. Üzerindeki ince beyaz gömleği bile sonradan farkettim. Göğüsleri düğmelerini patlatacak şekilde zorlamış ve kahverengi göğüs uçları gömlekten belli oluyor olmasına rağmen.
Oyyy deyip boynuma ellerini dolayarak sarıldı birden. ”Hoşgeldinnnn” deyip sarılırken eşofmanımın içindeki külotsuz sikim göbeğine demir gibi baskı yaptı. Ellerimi kalçasıyla belinin birleştiği yere koydum kalçalarının üst tarafını avuçlar şekilde kendime çekerek sımsıkı sarıldım ben de. Sikimi direk gibi göbeğinde hissedince hafif ayak ucuna yükselerek sikimin başını amının üzerine bacaklarının arasına aldı. Bu arada başımı iki eliyle tutarak bir yanağımdan öptü. ”Ohh çok özlemişim yavrularımı” dedi. Sonra öbür yanağımı öpecekti o bayıldığım hafif etli dudaklarıyla. Ben de onu yanağından öpmek ister gibi az döndüm numaradan dudağımın kenarından öptü yanağımı öper gibi. Bu şekilde iki defa daha öpüşürken sikim amının sıcaklığını hissediyordu. Hafiften am dudaklarının arasına kalça hareketimle sürttüm, sokar çıkarır gibi. Ellerimi biraz daha kalçalarına indirip resmen yuvarlak kalçalarını avuçlarıma doldurarak okşadım. Avuçlarımdaki kalçalarından ve bacak arasındaki sikimi amıyla vakumlar gibi hareket ettiğini hissettim. Yine gözlerini yarı baymış nefesi sıcacıktı yüzümü öperken. Oracıkta eşofmanlarımızı aşağı sıyırıp sikimi amına alttan dayayıp içine girmek istedim bir anda.
Eminim o da bunu deli gibi istiyordu. Hiç hayır diyeceğini de sanmıyordum sikimi zaten amının arasındayken. Ama o kızına ben de karıma bu ihaneti yapamayacaktık. Ama o kadar zorlanıyorduk ki sabredebilene helal olsun. 40 saniye kadar falan sarılı kaldık ama bunları yaşadık. Sonra iyice zorlaştırmamayı düşündük ikimiz de muhtemelen. Ellerimden tuttu iki eliyle geç oğlum mutfağa masa hazır dedi. İlk sevişmemiz beni öyle bir serleştirdi ki iyice acıktığımı hissettim başım dönecekti zaten az daha. Sikim çadır direği gibi önümde kaynanam arkamda masaya doğru yürüdük…… Canım kaynanam masayı benim için donatmıştı. Hemen oturdum masaya ama gözüm kaynanamdaydı. Servis yaparken arkasından yuvarlak götü çok güzel görünüyordu. Ten rengi incecik eşofmanı götünün arasına girmiş aynı amı gibi götünü de detaylarıyla ortaya çıkarmıştı. Benim kendisine tüm iştahımla baktığımın farkında hafif bir gülümsemeyle eğilip kalkıyordu mutfak çekmecelerine. ”Oğlum şu yukardaki camlı bölüme uzanıver de kepçeyi bana ver” dediğinde hemen ayağa kalktım.
Özellikle kenara çekilmeyeceğini biliyordum. Az önce demir gibi olan sikimin tadına eşofmanlarımızın üstünden de olsa bakmıştı çünkü ve sürekli sürttürmek istiyordu. E o da haklı. Siktirmesi imkansızdı bari değdirsin sürttürsün istiyordu. Arkasına geçtim demir gibi sikimle uzandım yukardaki camlı bölmeye. Sikim yine kaynanamın tatlı götünün arasında am dudaklarını zorluyordu.
Uzanmakta zorlanıyormuş gibi yapıp iyice götünün arasına sikimi bastırıyordum. Öyle bi ittirdim ki muftak tezgahına dayadım kaynanamı. Sikimi adeta eşofmanlarımızı delerek amına sokacak haldeydim. Kasıklarımda güzel kalçalarını hissettikçe sikimi götünün arasına bir iki defa git gel yaptım. Ufaktan bi ıh sesi duydum yine herzamanki gibi. Sonra kepçeyi koydum tezgaha ve götünün arasından am dudaklarını zorlayan sikimi geri çektim ve oturdum yerime. Sikim sulanmış eşofmanımın önünü ıslatmıştı. Kaynanamın da götünün arasının ıslandığını gördüm. Muhtemelen sadece benim ıslaklığım değildi. Kaynanamın halinden ve sürtüşmelerimizden çok memnnun olduğu yüzündeki ifadeden belliydi. Oturduk sohbetle gülüş oynaş yemeğimizi yedik. Benim esprilerimi de çok beğenir benleyken hep kahkaha atardı gülmekten. Hemen yanımda sandalyede oturuyordu. Ben onu güldürdükçe ”ilahi damat alemsin” deyip bacaklarıma ellerini koyuyordu. Tabi elini hep aynı yere koymuyordu. Genelde sikimin hemen yanına koyuyordu. Bazen çok yakına koyuyordu sikimi eline değiyordu. Öyle yakına koydu ki sikim eline değiyordu o an sikimi avuçlayacak sandım neredeyse.
Tabi ben durur muyum anlatırken ben de onun dikkatini çekmek ister gibi elimi bacağına koydum. İncecik penye eşofmanından bacağını resmen okşuyordum. ikinci koyuşumda biraz daha yukarı kasıklarıyla birleştiği yere koydum elimi. Ve çekerken hafiften avuçladım bacağını. Bu elleşmelerden sonra ”kaynanam damat salona geçelim sen otur ben çay koyup geliyorum” dedi.
Çok güzel bir gecenin geçeceğini anlayarak ”tamam sultanım” deyip salona geçtim tv yi açtım. Telefonum çalıyordu.Arayan eşimdi.-Efendim hayatım-Sevgilim biz yemeğimizi yedik kızımızla siz ne yapıyosunuz?-Biz de şimdi yedik kalktık bebeğim.
Annecim döktürmüş yine ziyafet hazırlamış damadına.Hazırlar tabi balım. Sen onun damadı değil biricik oğlusun.-Evet doğru söylüyorsun benim canım annem o ellerine sağlık.Bu arada elinde çaylarla kaynanam geldi. Elimdeki telefona doğru seslendi.-Kızım ne o kıskandın mı yoksa oğlumu?-Ah anneeemm. Allah mutluluğumuzu bozmasın yeter ki. Çok özledik Erva ile seni.- Ben de kızım ben de . Hepinizin özlemini oğlumdan çıkarıyorum zaten.-Ordaki gayrı menkul işleri bir an önce hallolur da artık buraya hemen gelirsin annecim. Babamın da yokluğunda seni her saat düşünüyoruz burda- İnşallah kızım ben de sizden ayrı duramam artık…Evet, kaynanacım gerçekten onları çok özlüyordu. Ama benim hasretimden geberiyordu.
Sarılmasından öpmesinden anlamıştım geldiğimde. Bu sefer daha bi aşkla şehvetle sarılıp öpüşmüştük. İşin açığı artık ben de kaynanamsız ayrı illerde duramıyordum. Onun güzel amına götüne en azından hergün değdirmek, göğüslerini bacaklarını avuçlayıp ellemek istiyordum.Çayımızı yudumlarken yine sohbet ediyorduk kaynanam bacaklarını bacaklarıma değdirmiş dibimde çay içiyordu. Halbuki salon baya bir genişti. Üç adet kanepe vardı tv nin karşısında. Çayımdan biraz daha alıp önümdeki sehpaya koydum ve ”çok yoruldum ben anne” deyip bacağına yattım. Yüzüm tv ye dönük elimin birini bacağını üstüne koydum. Güzel bir film başlıyordu. Kaynanam elinde çay bardağı olmayan eliyle saçımı tarar gibi okşamaya başladı. Kaynanam da benim gibi çayı çok sever. ”çayını bitirmeyecek misin oğlum” dedi. ”Biraz uzanıp dinlenim 15 dakika kadar. Sonra alırım anne bir bardak daha” dedim. Henüz akşam saatleriydi yatmak için baya erkendi. ”Tamam dinlen sen yol yorgunusun ” dedi. Filme daldık mayıştım ben. Yüzümü hafif aşağı çevirerek kaynanamın bacağını öper vaziyette dudaklarımı dayayarak film izliyorduk. Bacağının üzerindeki elimi gezdirerek bacağını okşuyordum.

Benim saçlarımı okşamasına senkronize olarak tabiki. ”oh anneciğim çok iyi geliyo okşaman” dedim. ”rahatına bak o zaman” dedi. Bu cümlesinde benim okşamama tasdik vardı tabi. Hoşlanıyordu okşamamdan. Sonra aniden biraz uykum gelmişte dönmek isterimişi gibi yüzümü karnına doğru çevirdim. Burnum karınına değiyordu. Sağ elimi sol bacağının kalçasıyla birleştiği yere koydum sol elimde sağ kalçasında ahtopot gibi sarmıştım kaynanamı. kalçalarındaki ellerimi harket ettiriyor okşuyordum. Ben okşadıkça tahrik oldu ve saçımı okşadığı eliyle başımı biraz sert okşayarak amına doğru yüzümü bastırdı istem dışı.

Bacaklarını biraz ayırdı. Bacakları ayrılınca ağzım amının üzerine doğru yaklaştı. Amının tatlı kokusun almaya başladım. Ben de onun bu hareketinden sonra tuttuğum kalçalarını ağzıma doğru çektim. Amına resmen ağzımı dayamıştım. Ama bu hareketleri Hasret giderme kastıyla guya masumane yapıyorduk. Çünkü ben uyuklar haldeydim guya! Amını bir kaç kez kasıp bıraktı. Çok isterik olduğunu anladım o an. Kalçalarını okşamaya devam ettim ağzımı da iyice dayadım amına. Bu şekilde dakikalarca okşadım. Sikim zonklamaya başlamıştı artık. Ben lavaboya gideyim diye kalktım. Sikim her zamanki gibi tabi benden önde. Eşofmanıma çadır kurmuş vaziyette lavaboya yöneldim. Gözünün sikimde olduğun yan gözle görüyordum.

Lavaboya girdim elimi direk sikime attım ve bir kaç masturbasyondan sonra kaynanamı domaltıp siktiğimi halyal ederek deli gibi boşaldım. Zonklamasından biraz kurtuldum ve biraz da inmişti artık sikim. Salona geldiğimde muhtemelen ne yaptığımda anlamıştı. ”oğlum yatağını açayım mı yorgunsun yatmak istersin” dedi. Evet gerçekten yorgundum. Bu geceki sevişmemizin bitmesini de istemiyordum. Kaynanam da benle sevişmeye elleşmeye doymamıştı biliyordum. Ona da kendime de bi yol açayım o zaman diye düşündüm. ”anne biraz boynumu ovarmısın yolda tutuldu galiba” dedim. ”Tab iki de ovmam mı” diye hemen atladı. ”O zaman sen benim yatağa geç sen orda yatarsın ben de seni ovduktan sonra kanepeye açarım kendime” dedi. ”hayır canım sen yatağına yatarsın ben buraya yatayım” dedim. ”Sus bakim sen ev sahibi benim ben nerde yatırırsam orda yatacakasın” dedi. Güldük, peki madem dedim. Ben yatak odasına geçtim, küçük valizimden şortumu çıkarıp onu giydim. Üzerime de yine yarım kol tşörtümü giyip yatağa sırtüstü uzandım. Kaynanam da 5 dakika sonra geldi baktım üzerinde kolsuz, omuz ve bol göğüs dekolteli, diz kapağının üzerinde kırmızı bir gecelik. Adeta kocasının yatağına sevişmeye giren bi kadın gibi. Elinde de krem vardı. Bembeyaz bacaklarını nefis kalçasını ve iri dik göğüslerini görünce ben yine kaya gibi sertleştim. Sırtüsütü yattığım için de çadırı kurdu benimki yine. Yanıma oturdu ve ”dön sırtını bakim” dedi. Yüzüstü uzandım sırtıma omuzlarıma masaj yapmaya başladı. ”Tam uzanamıyorum oğlum sırtına ve omuzlarına dedi” Ben de otur anne bacaklarıma dedim. Tam istediği şeydi kalçama doğru oturuverdi bacaklarını yanlara açarak. Tabi geceliği sıyrıldığı için çıplak baldırlarını göbeğini kalçamda hissettim. Sırtımdan omuzlarıma doğru masaj yaptıkça amını kalçamda hissediyordum. Amını bana sürttükçe ıslanmaya başladı. iki elimi yanlara doğru uzattım ve bacaklarının alt taraflarını ellemeye okşamaya başladım ben de ona teşekkür eder gibi.

O an ikimizde delirebilirdik şehvetten soluklarımız değişmişti çünkü. demir gibi olan sikim altımda eziliyordu. ”Anne biraz da ön omuzlarıma yapar mısın” dedim. Eminim bu anı bekliyordu şehvetten delirecek haldeyken. Tamam dön hadi dedi. Üzerimden yana kaydı yarım, tam kalkmadı yani. Ben de yavaşça döndüm onu düşürmemek için. Dönerken de düşmesin diye iki elimle iki kalçasından tuttum. Tam sırtüstü uzandığımda sikimin üzerine amını getirip oturtarak bıraktım. Şu an ellerim iki kalçasını yanlardan avuçlamış, amı da kürek sapı gibi olmuş sikimin üzerine gelmişti. Kaynanam omuzlarıma masaj yapmaya başladı. Masaj yapaken başıma doğru fazlaca eğildiği anlarda için o güzelim dolgun iri göğüsleri de ağzıma sürtüyordu. Resmen göğüslerini yalıyor emiyordum geceliğinin üzerinden. Göğüslerine ağzımı sürttükçe elimdeki kalçalarını okşayarak sikime doğru amını iyice bastırıyordum. Üzerimde şortum olmasa külotununun kenarından yol bulup kazık gibi olan sikim amının dibine kadar yerleşecekti. Gözlerini yumup açarak dudaklarını ısırarak ve hafif iniltilerle masaja devam ediyordu.

Kalçalarını ileri geri iterek sikimi amına sokup çıkarır gibi sürtmeye başladım. Nerdeys boşalacaktım fışkırarak kaynanam hissetti ve kalktı biraz üzerimden. ”nasıl iyi geldimi oğlum dedi. Kucağımdaki kaynanamın kalçalarını bırakmadan cevap verdim. ”Valla çok iyi geldi anne ellerine sağlık. Deliksiz uyurum artık bu gece ben”. ” Tamam sen yat dinlen artık o zaman” dedi. Ve üzerimden kalkıyordu. Bir hamleyle tuttuğum kalçalarından yanıma uzandırıverdim. ”Madem bana yatağını verdin ben de senin kanepede yatmana razı olamam yat işte burda annecim” dedim. ”Deli oğlan napıyorsun” dedi gülerek. ”Ben çok aytıyorum salonda film seyredeceğim zamanlar yat işte sen rahatca burda” dedi. Ama kafasını da yastığa koymuştu. ”Anlamam ben rahatça yat işte oğlunun yanında sana sarılıp yatmak istiyorum ben de. Olamaz mı özledik yani biz de” dedim. ”Hay Allahım neyse tamam sen uyuyunca geçerim o zaman ben” dedi yine gülerek. Ama çok memnun olmuştu bu durumdan. Sağ elimi yine kalçasının üzerinden tutarak sikimi de götünün yarığına yerleştirip arkasından sarıldım.
Başımıda boynuna gömdüm. Sol bacağımla üstte kalan sol bacağını hafifçe iterek sağ bacağını altıma aldım. bu pozisyonda sikimi götünün arasından amına tam temas ediyordu. Kayınvalidem inler gibi yine ohh demişti ve o da kendini bana doğru itti. Biraz böyle yattıktan sonra kalçasını bırakıp elimi sol göğüsne attım. uyku moduna geçen ve ne yaptığını bilmez biri gibi göğsünü avuçladım. Bu pozisyonda ufak hareketlerle ileri geri yaparak götünün arasından sikimi amına baskı yapıyordum. Sanki üzerimizde bişey yokmuş ta amına sokup çıkarır gibi. Ben kaynanamı sikmemek için bütün gücümü harcıyor ama dayanamıyordum.
Acil boşalmam gerektiğini düşündüm. İş kötüye gidiyordu. Aslında o anlar onu sikersem daha mutlu olacağımı düşündüğüm anlardı aynı zamanda. Bilemiyordum. Evet sanki bu yaptıklarımız çok mu doğruydu diye soruyordum kendime. Ama çizginin öbür tarafına geçmekti sikimi amına sokmak. Ama kaynanama dayanamıyordum. Bunları düşünürken ve sikimi götünün arasına sürterken o da bunları düşünüyor muydu bilmiyorum ve o an sikimi amına soksam ne tepki verir gerçekten bunu da bilmiyordum.

Sonra altta kalan sağ elimle bol olan şortumun paçasını yukarı doğru iyice çektim ve kendimi biraz geri çekip sikimi paçadan dışarı çıkardım. Benim çadır direği şimdi özgürdü. Kaynanamın çıplak bacaklarının arasından sikimi götünün arasına yerleştirdim. Kaynanam sikimi götünün arasında hissedince bir an zevkten titredi. Ve bacaklarını kasmaya başladı titremelerle.
O an anladım ki boşalıyordu . Bir dakika kadar falan titreyerek kasıldı. Sonra duruldu. Ben de sarıldım iyice ve yüzündeki rahatlamayı görünce ben de mutlu oldum. Yüzünde çok tatlı bi tebessüm oluşmuştu. Kendime doğru çektim sarılarak ve yanağından uzunca öptüm sultanımmmm benim diye. O da yüzünü biraz daha bana döndü ben arkadan hala ona sarılıken. ”ohhh oğlummmm dedi ve yanağımla dudağım karışık uzunca öptü beni. Onun bu öpüşü beter yapmıştı beni. Dudaklarına yapışmak istedim. İki elimle yüzünü tutarak bu sefer dudağına daha da yakın etli dudaklarını hissederek öptüm uzunca ve hafif yalayarak. Bu öpüş onu yine hareketlendirdi bacaklarını uzattı yana açtı altındaki bacağını. sonra ben yine sırtından ve ensesinden öperek sarıldım ona arkasından. Şortun arasından azad ettiğim sikimi yine götünün arasından yerleştirip ittirdim biraz. ıpıslak olmuş olan külotuna geldi dayandı sikimin başı. İleri geri hareket ettirdim biraz. Hem benim sikimin demir gibi ve başının ıpıslak oluşu hem de onun boşalmış amının sırılsıklam oluşu ile her an külotunun kenarından sikim amından içeri fırt diye dalabilirdi. Hem kalçasından hem göğsünün birinden avuçladığım kaynanamı siker gibi götünün arasında ileri geri yapıyordum sikimi. Sonra dayanamayarak deli gibi boşalmaya başladım götünün arasına sırtına heryere. sonra sarıldım sımsıkı kaynanama ve bu sefer yine yanağından öpecek gibi yapıp tam dudağından öptüm hafif dudaklarını emerek. Bu kaynanamın bayıldığım dudaklarını ilk öpüşümdü. Hatta çıplak götünün arasına da ilk boşalmam tabi. Öylece sarılıp uyuyakaldım yorgunluktan bitap halde. Sabah güneşi cama vururken açtım gözlerimi ve yalnızdım yatakta. Biraz geceyi düşünüp yüzüme tebessüm gelirken kaynanamı beyaz saten sabahlığıyla yanıma geldi. ”Uyanmış mı benim aslan oğlum” dedi ve geldi yanağımla karışık dudağımdan öptü. Sonra sana tost yaptm hadi çay da hazı güzel bir kahvaltı yapalım dedi. ”ohhh sultanım benim nasıl bilir benim tost sevdiğimi deyip elinden yatağa üzerime çekip bu yine yanağıyla dudağı karışık öpmeye başlayıp sonra da dudaklarını öptüm. Sonra bırakıp bu sefer direk dudaklarına yumularak uzun uzun etli dudakalrını yalayarak dilimi ağzında gezdirerk öptüm.. Sikim yine taş gibi oldu. ” hadi o zaman annecim beraber bi kahvaltı yapalım senle başbaşa” dedim. Kalkarken de saten sabahlığının içindeki diri kalçalarını tek avcumla hafif sıkıp bıraktım……….

Devamı için Beğenmeyi ve takip @meyi unutmayın Değerli kaynana düşkünleri

Kategoriler
Uncategorized

Muhtesem komsularim 3

Muhtesem komsularim 3
Biz ikimizde uyuyorduk.benim bir elim Canın götünde. Onunda bir eli benim bacaklarımın arasındaydı. Bu sahneyi Aysel teyze izliyordu kapının arasından. Can birden uyanıp annesini gördü ve korku içinde yanına gitdi. Can yanımdan kalkarken elinden tutup nereye gidiyorsun gel buraya canım dedim. Dur yapma annem bizi gördü dedi ve gitdi odaya.ben şokdaydım. Yorganın altından kalkmadım. Olacakları merak ediyordum. İçerden sesler gelmeye başladı.
Can: nasılsın anne?
Aysel t:napıyorsunuz siz?ne bu haliniz?
Can: ya anne.nasıl desem.seviyoruz bir birimizi.
Aysel t:kes sesini.seviyormuş.gaymısın sen oğlum?bi kız bulamadınmı sikmeye?
Can:anne o beni sikiyor.bu çok güzel bi ilişki.
Aysel teyze neden bilmiyorum ama çok büyük tepki vermemişti bu olaya.bi an sessizlik oldu ve birden yatak odasının kapısı açıldı.ikiside odaya girdiler.ben Aysel teyzeyle yüz yüze geldim. Bana bağırarak kalk git burdan dedi.
Ben: üsdümü giyinmem lazım.
Aysel y: giyin işte.ne isdiyosun.(bağırarak)
Ben: siz burdasınız.çıplağım ben.nasıl giyincem.
Bi an duraksadı ve ardında çıktı odadan. Can yanıma geldi ve merak etme biz yine görüşücez dedi.dudağımdan öpüp gitdi.bende giyinip çıktım. 2-3gün gitmedim ve canla hiç konuşmadık. Bi kaç gün sonra bi mesaj geldi. Aysel teyzeydi.
Aysel t:yarın saat 1de bize gel.can okula gidicek.
Ben: neden?can yoksa ben niye geleyim?
Cevap gelmedi.yarın oldu mecbur gitdim.ne olacağını merak ediyordum.kapıyı çaldım ve Aysel teyze davet etdi beni içeri.qayet sakindi.geçip oturdum ben biyerde.oda geçdi karşıma.konuşmaya başladı.
Aseyl t:neden böyle bişey yaptın?canın yerine güzel bi kız olsa daha iyi olmazmıydı.
Ben: can benim için çok çekici.ona baktıkca zevk alıyorum. Dayanamadım ve ona söyledim herşeyi.herşeyi anlatdım. Onun donunu sikime sürtdüyümü bile.
Aysel t: beni arzuladığını can biliyor ve buna tepki vermiyormu?
Ben: veriyor. Bana anneme bişey yaparsan beni unut dedi.o yüzden şimdi gitmem lazım. Bi daha aramayın beni.
Ben ayağa kalktım ve tam kapıdan çıkarken tutduu elimden. Hiçbiyere gitmiyorsun dedi.işimiz var seninle. Ne işi dedim? Cana yaptıklarından bende isdiyorum.benide sik.yıllardır kocasızım dedi.ben yine neler oluyor diye düşündüm.yapamam dedim.canı kaybedemem dedim. Bana bundan canın asla haberi olmuycak dedi.öyle şey olmaz dedim.burak beni.ben sadece canı isdiyorum.birden kapıyı kilitledi ve üsdünü çıkardı.siyah sütyeniyle karşımda duruyordu.memeleri bembeyazdı ve olgundu.diri memeleri vardı.ben kendimi istetmemi bilirim dedi.beni çekti odaya doru.ne kadar canı isdesemde sikim iyice kalkmıştı.beni yatağa sırtüsdü uzatdı önce.karşımda yavaş yavaş soyunmaya başladı.üsdünde sadece don ve sütyenle kalmıştı.bunlarıda sen çıkarıcaksın dedi bana.ayağa kalktım ve elimi arkaya götürüp açmak isdedim sütyenini.ama açmadım.elimi birden aşağıya doru götürdüm.götünü sardım elimle.sıktım iyice.çok güzel, büyük ve tatlı görünüyordu.canın hikayelerindende bildiyiniz gibi götden öpmeyi severim.yatağa atdım yüzüstü.ve yavaş yavaş sıyırmaya başladım donunu.sıyıra sıyıra öpmeye başladım.öpüp yalıyordum.avuçluyordum götünü.inlemeleri başlamışdı.sırtüsdü çevirdim.daldım memelerine.iyice yaladım onlarıda.dudaklarını ısırmamak için kendimi zor tutuyordum.bi elim amcığında bi elimde memesindeydi.dudaklarımsa dudaklarını yiyiyordu. Aysel teyze az kapali biriydi.vucudunu cok belli etmezdi ama gercekten cok guzel olgun ve seksi vucudu vardi.gotu buyukdu.canin gotu gibi etliydi.severim bende oyle gotu.(oyle seksi bi gotu sahip olan varsa guzel seyler yasaya biliriz ? yazin) iyice sevisip yalasdik.opusduk. benim bokserim hala usdumdeydi.sikim sigmiyordu artik bokserime.birden atdi beni sirtusdu yataga ve bokserimi indirmeye basladi.cok buyuk olmayan sikim cikti disari.yapisdi eliyle sikimden basladi yavas yavas agzina almaya.kucuk opucukler konduruyordu kafasina.deli ediyordu resmen beni.cildiricak gibiydim. Hadi yala diye yalvartmaya calisiyordu sanki. Icden bi ahhh cekmeye basladim zevkden. Hala tam almamisdi agzina.yavasca kafasini aldi agzina.cok iyiydi guzel yaliyordu.sikim patliycak gibiydi.basladi sonunda yalamaya.zevkden olucek gibiydim.patliycakdim agzina doru.birden geliyorum dedim ve hemen donunu aldi ve buraya bosal dedi. 2-3 kere sivazladi ve cok buyuk bi orgasm yasadim.ogghhhhhh diye bagirarak bosaldim.son damlalarida agziyla temizledi.askim benim diyerek geldi usdume.hadi sik beni.senin olmak isdiyorum artik.o konusurken ben meme uclarini yaliyordum.sardim belini ve atdim yataga.bacaklarini araladim.amcigi tertemizdi.once sikmek yerine icimden bi guzel yalamak geldi islanmis amcigini.oylede yaptim.bi elimi koydum karninin usdune ve yavas yavas dil darbeleriyle tadina bakmaya basladim.offffffff askimmmm hadiiii yalaaaa diye bagiriyordu.bu beni dahada zevke getiriyordu.iyice yumuldum amcigine ve yalamaya basladim o guzel amcigini.tadi muhtesemdi.guzelce yaladikdan sonar kalkdim ve sikimin kafasini dayadim amcigina.hadi sok bitanem dedi.ben hala sokmuyordum. Amciginin tam usdune surtuyordum.yatagi tirnaklariyla delicekdi az kalsin. Oogghhhhhhhh haddiii sok artik lutfeeenn diyordu.ben az az kafasini iceriye doru basdirdim.tadini cikariyordum.ve birden bire basdirdim iyice.aaaaghhhhhhhh diye bagiriyordu.sike sike melerini yaliyordum.memelerini ve boynunu iyice yaladim.morartmisdim hertarafiini.can bunlari gorurse anliycakti. Doya doya siktim.tam bosalcakken cikardim ve karnina doru bosaldim.kalkti ve dudaklarimi opup temizlenmeye gitdi.banyoya giitdi ve bende arkasindan gitdim.beni gormuyordu.suyu acdi ve yikanirken arkadan sarildim birden.sikimi tam gotunun arasina yasladim.
Aysel t: hmmm simdide onumu isdiyorsun?
Ben: senin her yerini isdiyorum dedim fisildayarak.
Aysel t: ama az once candan baskasini isdemiyordun.
Ben: seni onnceden tanisam cana hic dokunmazdim.bos ver simdi onu.ben doymadim sana.gotunude isdiyorum.
Aysel t:olmaz can gelicek.yarin yapariz.1 hafta sonar cani koye gonderirim.sende bende kalirsin.1 hafta doya doya sikisiriz kocam benim.(1hafta sonar okullar tatil olucakti)
Ben: tamam o zaman.ama 1 hafta icinde goruselim mutlaka.dayanamam.
Aysel t: sen ne azgin seysin sen be.(guluyordu) evde annene bak bazen hasretini gider iste.benden baska kadinmi yok.
Ben: annemi babam sikiyor.ben seni isdiyordum.
Aysel t: tamam askim benim merak etme.firsat oldukca gorusucez merak etme.bu arada konusarak yikanip cikmistik.ayrilik zamani gelmisdi.ben tam cikarken can girdi iceri ve hemen kucagima atladi ve dudagima yapisdi.5-10 saniye yaladi dudagimi boynumu kiz gibi annesinin yaninda. Aysel teyze bana bakaram gulumsedi ve hicbisey soylemedi.kabullenmisdi bu durumu,gece can konusup hall etmisdi herseyi.
Can: dur gitme.kulagima yaklasdi ve biraz yaliyim o tatli seyini oyle git.
Ben: aksam gelirim.biraz uyumak isdiyorum.aksam bende biyerlerin tadina bakarim dedim.
Anlasdik orda ve ben ciktim ordan.eve gitdim bi guzel uyudum.aksamda canla anlasdigimiz gibi 10 dakika falan yalatdim sikimi, tabiki bende onun gotunu bi guzel yaladim ve dondum eve.
Evde annem qaliba biseylerden supelemisdi.
Annem: sen ne cok gidiyorsun onlara.ne is?kocasiz biri.ne isin var orda?
Bende gulerek: iste bende o yuzden gidiyorum ya.kocasiz burakmak isdemiyorum.yazik dedim.
Annem kes essek sipasi komsusunu sikecek bide. Bende: artik yapdim bile dedim ve guldum. Oda gulumsedi ve yakalanma lan adimizi cikarme dedi. Ben: sen merak etme dedim ve yanagindan opup gitdim odama.

Arkadaslar yorum yapmayi unutmayin lutfen. Hatalardan dolayi ozur dilerim. Beyeniyorsaniz devam edeyim. Takdir sizin. Okuyan herkese tesekkurler ?

Kategoriler
Uncategorized

Mutlu Bir Aile Hikayesi – 3. Bölüm

Mutlu Bir Aile Hikayesi – 3. Bölüm
Orgazmla tanıştığım o haftasonundan sonra yeniden olağan hayatlarımıza dönmüştük. Okuldan eve geldiğimde yaklaşık 2 saat kadar evde yalnız kaldığımı hatırlarsınız. İşte o günlerden birinde, evde yalnız başıma otururken aklıma yaz tatilimiz ve sonrasındaki hafta sonu tatilimiz geldi. Düşündükçe vajinamın ıslandığını hissediyordum. Sonra ablamın bana öğrettiği mastürbasyon geldi ve yatağıma uzanıp elimi vajinama getirdim. Gözlerimi kapattım ve elimi vajinama bastırmaya, klitorisimi okşamaya başladım. Bir yandan da ablamla ve Sinem’le birbirimize sürtündüğümüz anları gözümün önüne getiriyordum. Yaklaşık 15 dakika kadar mastürbasyon yaptıktan sonra orgazm olmuştum. Ama açıkçası benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Çünkü sevişerek orgazm olduğumun yarısı kadar bile keyifli değildi.

Bir saat kadar sonra Defne eve geldi ve doğruca odasına girdi. Ben de peşinden gittim.

“Sude çıkar mısın, üzerimi değiştireceğim.”

Kapısının dışında beklemeye başladım, ama açıkçası bozulmuştum. Çünkü daha önce Sinem’in karşısında giyindiğini biliyordum. Biraz bekledikten sonra içeri seslendim ve sonra tekrar odaya girdim. Altına eşofman, üstüne ise dar bir bluz giymişti. Göğüs uçlarını görebiliyordum.

“Bir şey mi oldu Sude?” Diye sordu.
“Evet, sana bir şey söyleyecektim.”
“Söyle ablacım.”
“Hani sen bana şey yapmayı öğretmiştin ya.”
“Ne yapmayı?”
“Ya şey yapmayı öğretmiştin hani evde yalnız kaldığımız hafta sonu.”

Yanaklarımın kızarmasından neyi kastettiğimi anlamıştı. Ama sevişirken utandığımı gören ve sevecen tavırla utancımı gideren Defne’den eser yoktu. Tam aksine kaşlarını çattı ve gözlerimin içine sertçe bakmaya başladı. Devam etmem gerektiğini anladım.

“Ben bugün ilk defa onu yaptım da…”
“Sude ne saçmalıyorsun sen?” Diye sözümü kesti. “Ablanım ben senin, böyle şeyleri bana anlatmaman gerekiyor.”

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Bana orgazmı da, mastürbasyonu da o öğretmişti. Ama şimdi sanki çok ayıp bir şey yapıyormuşum gibi beni azarlıyordu. Üstelik geçen seferki gibi onu öpmeye falan da çalışmamıştım. Sadece bu konuyla ilgili bir şey danışmak istiyordum.

“Özür dilerim” dedim sessizce ve hemen odama gidip kapımı arkadan kilitleyerek yatağa geçtim. Birazdan annem ve babam gelecekti, ağlarsam annem hemen anlardı. O yüzden ağlamamalıydım. Ama Defne’nin o tavrı o kadar içime oturmuştu ki, kendimi çok zor tutuyordum. Sanki o şehvet dolu sevişmeleri yaşayan biz değilmişiz gibi, sanki ben çok ayıp bir şey yapıyormuşum gibi davranıyordu.

Aradan bir ay geçti, Defne’yle aramız açık bir şekilde soğumuştu. Yaz tatiline giderken bile heyecanlanamamıştım. Ama Sinem de Defne de çok heyecanlı ve isteklilerdi. Yolda bir ara dinlenme tesisinde mola verdik. Orada Sinem benim yanıma gelip neden durgun olduğumu sordu. Ona kısaca olayı anlattım. Sinem de en az benim kadar şaşırmıştı.

Otele gidip odalarımıza yerleştikten sonra tekrar lobiye indik, sonrasında yemek faslı, yemek sonrası çay kahve derken saat yine 11 olmuştu. Büyükler yatmaya giderken bizi de peşlerinden sürüklemişlerdi. Odaya yaklaşırken kalbimin küt küt atmaya başladığını hissettim. Birazdan odada nasıl bir hava olacaktı? Tıpkı geçen seneki gibi hunharca sevişecek miydik, yoksa Defne’nin tripleri yüzünden tatilimiz zehir mi olacaktı?

Odaya girer girmez Sinem kapıyı kilitledi ve “Durun” diye bağırdı. “Kimse üstünü değiştirmesin?” İkimiz de şaşırmıştık. Defne “neden ki?” Diye sordu. Sinem ise “Harika bir fikrim var çünkü” dedi ve hemen çantasını karıştırıp iskambil kağıtlarını çıkardı. Defne hemen “Çok yorgunum ben, siz oynayın” diye mızıkçılık yapmaya çalışsa da Sinem ısrar edip onu da oyunda tuttu. “Üstelik bu sefer farklı bir şekilde oynayacağız. Çok iyi bir fikrim var” diye merak uyandırarak Defne’yi ikna etti.

Ben ve Defne yatakların ucunda oturmuş Sinem’i izliyorduk. Sinem ise bir sunucu edasıyla bir bana bir Defne’ye dönerek oyunu anlatıyordu. “Bildiğiniz pis yedili oynayacağız. Ama bu sefer cezası biraz farklı. Kazanan kişi bir parça kıyafetini çıkaracak. Her oyunda bir parça kıyafet… Sonra tamamen çırılçıplak kaldıktan sonra da her oyunda bir parça kıyafet giyecek. Pijamalarını eksiksiz olarak ilk giyen kişi kazanır.”

Enteresan bir oyundu. Açıkçası ben biraz gerilmiştim, çünkü ablamla kuzenimin önünde çırılçıplak kalma fikri beni korkutuyordu. Üstelik göğüslerim ikisininkilerden de küçük olduğu için biraz utanıyordum. Ama kabul etmeyi düşünüyordum. Asıl kafamı kurcalayan, Defne’nin nasıl bir tavır takınacağıydı. Defne’nin kafasında oyunu ölçüp tarttığını tahmin edebiliyordum.

“Ama bu oyun çok mantıksız” dedi sonra. “Bunda sadece kazanan kıyafetlerini giymiş oluyor. Kaybedenlere de ceza vermek lazım.”
“Olabilir,” dedi Sinem. “Peki nasıl bir ceza verelim?”
“Kaybeden iki kişi oyun bittiğinde üzerinde ne varsa onunla uyuyacak.” Dedi Defne.
“Anlaştık” dedik hep bir ağızdan. Ardından eğlenceli oyunumuz başladı.

İlk oyunu Defne kazandı. Ben ve Sinem ne yapacak diye beklerken sağ ayağını öne uzatıp çorabını çıkardı. Ben tişörtünü çıkarmasını ve ablamın göğüslerini görebilmeyi umut ederken bu hareketi beni dumura uğratmıştı. Ardından üçümüz birlikte kahkahalarla gülmeye başladık.

İkinci oyunu ben kazandım, ben de ablamdan gördüğüm gibi çorabımı çıkardım. Üçüncü oyunu yine Defne kazandı ve diğer çorabını çıkardı. Dördüncü oyunu ben kazandım ve ben de diğer çorabımı çıkardım. Sinem “Anlaşılan ben bu gece böyle uyuyacağım” deyince hep birlikte gülüştük.

Sinem ardarda üç oyun kazandı ve önce çoraplarını, ardından da tişörtünü çıkardı. Göğüsleri sütyeninin içinde gerçekten çok güzel görünüyordu. Sonraki oyunu ben kazandım, tişörtümü çıkarmam gerekiyordu ama çok utanıyordum. Sonra ayağa kalkıp sırtımı onlara döndüm ve tişörtümü çıkardım. Tekrar yerime oturduğumda utançtan kıpkırmızıydım. Sinem ve Defne ise yüzüme bakıp gülüyorlardı.

Sonraki oyunu yine ben kazanmıştım ve bu kez şortumu çıkaracaktım. Battı balık yan gider diye düşünerek ayağa kalktım ve şortumu bir çırpıda indirerek tekrar oturdum yatağın üstüne. Artık ablam ve kuzenimin önünde sadece iç çamaşırlarımla duruyordum.

Sıradaki oyunu Defne kazandı ve oturduğu yerden tişörtünü çıkarıverdi. Ablamın göğüslerini daha önce mayo giydiğinde görmüştüm. Ama geçen yazdan bu yana göğüsleri Sinem’inkiler kadar olmasa da büyümüştü. Yeni hallerini ilk kez görüyordum. Defne bir oyun daha kazandı ve kalkıp şortunu indirdi. Bir sonraki oyunda ise Sinem kazandı ve o da şortunu çıkardı. Şimdi üçümüz de iç çamaşırlarımızla oturuyorduk.

Sıradaki oyunu kazanan kişi, sütyenini çıkaracaktı. Bu yüzden odada inanılmaz bir sessizlik hakimdi. Oyunu ablam kazandı ve biz Sinem’le ellerimizi ovuşturarak beklemeye başladık. Ablam önce biraz utandı, sonra da “Aman, sizden mi utanacağım?” Diyerek elini arkaya attı ve sütyeninin kopçasını tek hamlede çözüverdi. Sütyenini kollarından kurtardığında o muhteşem göğüslerle gözlerimin arasında hiçbir şey kalmamıştı. Büyük bir portakal boyutunda, uçları öne doğru sivri ve yukarı kalkık, birbirinden hafif ayrık ve dışa bakan ik muhteşem göğüs gözlerimin önündeydi.

Ablam bir oyun daha kazandı ve pijamasının altını alıp giymeye çalıştı. Ama Sinem hemen itiraz etti ve “Hayır, giyinmeden önce çırılçıplak kalman lazım. O yüzden önce külodunu çıkaracaksın.” dedi. Ben bu istek karşısında şok olmuştum, Defne’nin bakışlarından onun da şok olduğunu anlayabiliyordum.

“Saçmalama Sinem, ne demek külodunu da çıkaracaksın.”
“Oyunun başında söyledim, tamamen çırılçıplak kaldıktan sonra her oyunda bir parça giyinebilirsin.”

Defne ne kadar itiraz etse de nafileydi, en sonunda Sinem galip çıktı ve Defne kalkıp külodunu aşağı doğru sıyırdı. Hayatımda ilk kez kendimden başka birinin cinsel organını görmüştüm ve bu kişi benim öz ablamdı. Vajinasının üst kısmı hafif hafif kıllanmış, ama etrafı tertemizdi. Ablam tekrar yerine oturdu ve oyuna kaldığımız yerden devam ettik. Ama ablamın göğüslerine ve vajinasına bakmaktan oyuna konsantre olamıyordum.

Sıradaki oyunu Sinem kazandı ve o da hiç tereddüt etmeden elini arkaya götürüp sütyeninin kopçasını açtı. Ardından sütyeni kenara bırakıverdi. Onun göğüsleri ablamınkinden biraz daha büyüktü ve uçları da daha siyahtı. Sonraki oyunu ablam kazandı ve tekrar ayağa kalkıp o muhteşem vajinasını gözlerimizin önüne serdikten sonra külodunu geri giydi. Tekrar oturdu.

Sonraki oyunu ben kazandım, ama sütyenimi çıkarmaya utanıyordum. Çünkü göğüslerim ikisinin göğüslerine oranla da daha küçüktü. Uzun süre utançtan hareket edemeyince Sinem elini arkama uzattı ve sütyenimin kopçasını çözdü. Sonra kaçacak yerim olmadığını anlayıp sütyenimi kenara attım. Ama ellerimle göğüslerimi saklamaya çalışıyordum. Bu hareketim ikisini de kahkahalara boğmuştu.

Kağıtlar yeniden dağıtılınca kağıtları tutabilmek için göğüslerimi serbest bırakmak zorunda kalmıştım. Şimdi üçümüz de yatağın üzerinde, sadece altlarımızda iç çamaşırımız olduğu halde pis yedili oynamaya devam ediyorduk. Ancak aramızda bir fark vardı, ablam giyinmeye başlamıştı. Bizim ise hala soyunmamız gerekiyordu.

Oyunu Sinem kazandı ve ayağa kalkıp yine tereddütsüz bir şekilde külodunu aşağı indirdi. Külodu ikimizin arasına atmıştı ve baktığımda külodun ön kısmının ıslak olduğunu görmüştüm. Sonraki oyunu Defne kazandı ve yatarken giyeceği o minik şortu giydi. Göğüslerini bir an önce kapatmak için önce tişörtünü giyeceğini düşünmüştüm, ama o göğüslerinin açıkta olmasından rahatsız değildi.

Bir sonraki oyunu ben kazandım ve ben de utana sıkıla kalkıp külodumu indirdim. Benim vajinam da ablamın ve Sinem’in muhteşem göğüslerini izlemekten ıslanmıştı. Şimdi ben ve Sinem çırılçıplaktık. Defne ise bir oyun daha kazanırsa tamamen giyinmiş olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Defne oyunu kazandı ve zafer nidalarıyla yatağın üzerinde zıplamaya başladı. Bir yandan da tişörtünü giymeye çalışıyordu. Ancak o zıpladıkça bir yukarı bir aşağı yaylanan göğüslerinden gözlerimi alamıyordum.

Defne giyinip yerine oturduktan sonra bir anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Çünkü ben de Sinem de çırılçıplaktık. Oyunun kurallarına göre bu şekilde uyumamız gerekiyordu. Üstelik ikimiz aynı yatakta uyuyacaktık. Defne hala zaferini kutluyordu.

“Bana bakın, gece uyanıp kontrol edeceğim. Sakın üstünüze bir şey giymeye kalkmayın, bu şekilde uyuyacaksınız.” Diyerek gülüşmeye devam ediyordu. Oyunu kaybetmiş olmanın hüznü bir yandan, Sinem’le çırılçıplak aynı yatakta uyuyacak olmamız bir yandan; çok karmaşık duygular içerisindeydim. Sonra Defne yatağına çekildi, ben de utançla hemen kendimi pikenin altına attım. Ama Sinem’in hiç utanır gibi bir hali yoktu. Rahat tavırlarla kalktı, odada boydan boya yürüdü ve muhteşem vücudunu bize sergiledi. Sonrasında ışığı kapattı ve yatağa gelip yanıma sokuldu.

O şekilde eğlenceli sohbetler ederek uyuduk. Ertesi sabah üzerimizdeki pikenin aniden kaldırılmasıyla uyandık. Defne bizden önce uyanmış ve hala çıplak olup olmadığımızı kontrol etmek için pikemizi kaldırmıştı. Bir anda Sinem de ben de çırılçıplak yatakta kalakaldık. Utançla hemen pikeyi üstüme çektim. Ama Sinem o şekilde yataktan çıktı ve “Günaydın” diyerek ablama sarıldı. Ablamın dudağına bir öpücük kondurduğunu da görmüştüm. Ama ablam kendini biraz geri çekmeye çalıştı.

Sonra benim yanıma gelip beni de dudaklarımdan öptü ve bana da “Günaydın” dedi. Ablamdan çekindiğim için öpücüğüne karşılık vermemiştim. Sonra odada çırılçıplak dolaşarak kıyafetlerini topladı. Ben de ondan külodumu ve sütyenimi istedim. Benimkileri de verdi ve ben pikenin altında, o da odanın ortasında olmak üzere giyindik.

Sonraki geceler de odaya gelir gelmez yine aynı oyunu oynamaya başladık. Bu tatildeki oyunumuzun bu olacağı belli olmuştu. İkinci gün oyunu yine Defne kazanmıştı, ama bu sefer ben külodumu ve tişörtümü giyebilmiştim. Sinem ise külodu ve şortunu giymişti. Yani Sinem’in göğüsleri yine açıktaydı. Üçüncü gün ise ben kazandım ve ablam çırılçıplak kalmıştı. İntikam almak için sabahında ben de onun pikesini kaldırdım. Ama o hiç utanmadan tıpkı Sinem gibi kalkıp odanın içinde çırılçıplak dolandı, hatta önce tuvalete gitti. Odanın içinde biraz oyalandı, sonra giyindi.

Dördüncü gece artık üçümüz de çıplaklığa alışmıştık. O geceki oyunda bir ara üçümüz de çırılçıplak kalmıştık. Üçümüzün de vajinasından suların damladığını görebiliyordum. Çünkü dört gecedir birbirimizi çıplak görüyor, birbirimizi arzuluyor ama hiçbir şey yapmıyorduk. Sonra ablam üç oyun ardarda kazandı ve biz yine Sinem’le çırılçıplak kaldık. Ama artık üçümüz de hiç utanmıyorduk. Hatta o gece hava da biraz sıcak olduğu için pike almadan yatağa serildik ve o şekilde uyuduk.

Gece bir ara uyandığımda Sinem’in bana arkadan sarıldığını ve göğüs uçlarının sırtıma baskı yaptığını hissettim. Bu his çok hoşuma gitmişti. Sinem’in sıcaklığını tüm vücudumda hissediyordum. Sonra yatakta dönerek yüzümü ona doğru döndüm. Gözleri açıktı, uyumuyordu. Uzanıp dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Ablam uyuyor olsa bile hala ondan çekiniyordum. Çünkü beni çok kırmıştı. Ama Sinem bir kez daha dudaklarıma dudaklarıyla değdiğinde, bu kez kendini hemen geri çekmedi ve alt dudağımı alıp dudakları arasında emmeye başladı. Daha fazla karşılıksız kalamazdım. Ben de ona karşılık vermeye başladım. Birbirimize sarılarak daha şehvetli öpüşmeye başladık. Göğüs uçlarımız birbirimizin göğüs uçlarını eziyordu. Bu his bana tarifi mümkün olmayan bir zevk veriyordu. Sonra Sinem’i sırt üstü çevirdim ve üzerine çıktım. Dudaklarından hiç ayrılmadan, bacaklarımı bacaklarına doladım ve birbirimize sürtünmeye başladık.

Daha öne evde yalnız kaldığımız hafta sonu bunu defalarca yapmıştık. Ama bu aldığım zevki hiçbirinde hissetmemiştim. Çıplak vajinalarımızın birbirine temas etmesi, Sinem’in vajinasının sıcaklığı beni benden almıştı. Sesimi kontrol edemiyordum, istemsizce inliyordum. Sularımızın birbirine karıştığını hissettim. Sinem’in eli çıplak kalçalarımı tutup iki yana ayırdığında vajinamdan birkaç damla damladığını hissetmiştim. Sinem de küçük iniltiler çıkarıyordu. Bir ara soluma doğru baktığımda Defne’nin uyandığını ve bizi izleyerek mastürbasyon yaptığını gördüm. Elini şortundan içeri sokmuştu ve o şekilde vajinasını okşuyordu. Bu manzara beni iyice çıldırtmıştı. Sesimi mümkün olduğu kadar kısmaya çalışarak kendimi bütün gücümle Sinem’e doğru bastırdım. Aynı anda onun da bana kendini bastırdığını fark ettim. Dudaklarımız dillerimiz birbirine dolanmış, vajinalarımız birbirine sürtünürken küçük çığlıklar atarak birlikte orgazm olduk. Adeta nefesimiz kesilmişti, ama dudaklarımızı birbirinden ayıramıyorduk. Kuzenimin dudaklarını o kadar özlemiştim ki, sabaha kadar emmek, öpmek istiyordum.

En sonunda nefesimiz düzelmişti. Kendimi Sinem’in yanına bıraktım. Tam o esnada Defne’den de orgazm sesleri gelmeye başladı. Dönüp baktığımda bir eli hala vajinasının içinde, diğer eli ile de tişörtünü yukarı çekmiş ve göğsünü sıkıştırmış vaziyette orgazm olduğunu gördüm. Bu muhteşem manzarayla ter içinde kalmış vaziyette derin derin nefes alıyorduk. Hiçbir şey konuşmadan o şekilde uykumuza kaldığımız yerden devam ettik.

Ertesi gün uyandığımızda, Defne sanki dün geceki olaylar hiç olmamış gibi davranıyordu. Ben ve Sinem ise uyanır uyanmaz birbirimize sarılmış, birbirimizi iştahla öpüyorduk. Gece olduğunda tekrar aynı oyunu oynadık. Sinem ilk kez kazanmıştı ve bu kez ben de Defne de çırılçıplak kalmıştık. İkimiz de artık çıplaklık konusunda çok rahat olmuştuk ve o şekilde yataklara geçtik. Sinem ise ışıkları kapattıktan sonra yatağa geldi, tam yatağa girecekti ki karanlıkta kıyafetlerini çıkardığını farkettim.

Oyunu kazanmasına rağmen o da çırılçıplak kalarak yanıma geldi ve doğruca dudaklarıma yapıştı. Ablamın uyanık olmasına ve bizi izlemesine aldırmadan hunharca sevişmeye başladık. Dillerimiz dudaklarımız birbirine dolanmıştı. Gözlerimiz iyice karanlığa alıştığında ablamın yine kendini okşadığını farketmiştim. 15 dakika kadar seviştik. Ellerim Sinem’in kalçalarındaydı. Ne tepki vereceğinden çok korkuyordum ama bir cesaretle ellerimden birini Sinem’in kalçasından ayırdım ve yavaşça göğsünün üzerine getirdim. Göğsünü sıkmamla Sinem aniden kasılmaya ve orgazm çığlıkları atmaya başladı. Çok ani bir şekilde orgazm olmuştu ve nefes nefese kalıp yanıma devrildi. Sevişmeye devam etmek istiyordum ama Sinem yanımda hareketsiz yatıyordu. “Ne olacaksa olsun” diyerek yataktan kalktım ve çırılçıplak uzanmış kendini tatmin etmeye çalışan ablamın üzerine yattım.

Ben üzerine yatar yatmaz sanki bu anı bekliyormuş gibi dudaklarıma yumuldu. Birbirimizle sevişmiyor, adeta birbirimizi parçalamaya çalışıyorduk. Ablamın elleri benim kalçalarıma gitmişti. Ben ise bir elimle yataktan destek alıyordum. Diğer elimi de boynundan yavaş yavaş ablamın o muhteşem göğsüne getirdim. Bir süre sonra ablam başımı aşağı eğerek beni göğsüne doğru ittirdi. Ne yapmak istediğini anlamamıştım. Ama Defne göğsünü tutup ağzımın önüne getirdiğinde yalamamı istediğini anladım. Ağzımı açtım ve göğüs ucunu ağzımın içine aldım. Diğer elim de kalçasını parçalarcasına sıkıyordu. Göğüs ucunu emiyor, yalıyordum. Ablam da daha fazla tutamadı kendini ve çığlık çığlığa orgazm olmuştu. Nefesi düzelir düzelmez beni yatağa sırt üstü yatırdı ve dudaklarıma yumuldu.

Ablamın eli doğruca vajinama gitmişti, eli vajinamın ıslaklığına değdiğinde kendimden geçmeye başlamıştım bile. Ardından göğsüme uzanıp küçücük göğsümü tamamıyla ağzının içine aldı ve diliyle göğüs ucumun etrafında daireler çizmeye, diliyle baskı uygulamaya başladı. Her seferinde daha büyük bir zevk yaşayamam diye düşünmeme rağmen, her seferinde daha büyük bir zevkle orgazm oluyordum. Nitekim öyle oldu ve ablam beni hayatımın en şiddetli orgazmına ulaştırdı. Benim kasılmalarım bittikten ve kendimi yatağa bıraktıktan sonra Defne yanıma yatıp bana sarıldı. Onun o sıcaklığı bütün vücudumu sarmıştı. Artık bitap düşmüştüm ve gözlerim kayıyordu. Uykuya dalmak üzereydim.

“Sana çok kırgınım Defne, beni çok kırdın” dedim uyumak üzereyken.
“Özür dilerim Sude”
“Neden beni reddettin? Sana mastürbasyonla ilgili bir şey soracaktım. Bana neden kızdın?”
“Çünkü ben senin ablanım ve bu yaptıklarımız çok yanlış” dedi. Uyumadan önce duyduğum son şey buydu. O benim ablamdı ve bu yaptığımız şey çok yanlıştı. Ama ben o gece çırılçıplak ablamın kucağında, hayatımın en mutlu uykusunu uyumuştum. Bunun çok yanlış olduğunu savunan ablam, bana az önce hayatımın orgazmını yaşatmıştı. Çırılçıplak vajinama elini sürmüş, eli sularımla sırılsıklam olmuş, göğsümü ağzına almış ve beni çığlık çığlığa orgazma ulaştırmıştı…

Sabah uyandığımda hala ablamla çırılçıplak sarılmıştık. Sinem de uyanmış bizi izliyordu. Yattığım yerden doğruldum. Ablamın uyanınca yine kalbimi kırmasından korkuyordum. Ama tam ben yataktan çıkarken ablam da uyanmıştı ve beni kolumdan tutup kendine çekerek dudaklarımdan kocaman bir öpücük aldı. Kalkıp giyindik ve yemeğe indik.

Sonraki gece odaya çıktığımızda Defne doğruca benim üstüme geldi ve beni duvara yapıştırıp dudaklarıma yumuldu. Anladığım kadarıyla dün geceki konuşmam etkili olmuştu ve gönlümü almak istiyordu. Ona şehvetle karşılık verdim. Sonra beni yatağa yatırdı ve üstüme çıktı. Bir eliyle küçük göğüslerimi yoğururken diğer eliyle de yataktan destek alıyordu. Ben de onun kalçalarını yoğuruyor, iki yana çekiştirip bırakıyordum. O sırada Defne’nin şortunun elimin altından kaydığını hissettim. Göz ucuyla baktığımda Sinem’in Defne’nin şortunu çıkardığını gördüm. Hemen ardından külodunu da çıkardı. Şimdi Defne’nin mıncıkladığım kalçaları çıplaktı. Ama üstünde hala tişörtü vardı.

Hemen ardından Sinem’in eli bu kez benim şortumun kenarlarındaydı. Belimi biraz kaldırarak yardımcı oldum. Defne de bacaklarını benimkilerden ayırmış, Sinem’in işini yapmasına yardımcı oluyordu. Sinem şortumla külodumu birlikte çekerek benim alt kısmımı da çıplak hale getirmişti. Ardından ablamın o muhteşem vajinası, benimkiyle buluştu. Dillerimiz, dudaklarımız, vajinalarımız, zevk sularımız birbirine karışmıştı. Muhteşem bir şekilde inleyerek sevişiyorduk. Çok geçmeden Defne küçük orgazm çığlıkları atarak yanıma devrildi. O devrilir devrilmez de Sinem onun boşalttığı yere gelip bıraktığı yerden görevi devraldı. Sinem bizi izlerken soyunmuş, çırılçıplak kalmıştı.

Sinem üzerime yattığı gibi alttan tişörtümü çekiştirerek yukarı doğru sıyırdı ve ardından sütyenimi yukarı doğru çekiştirdi. Göğsüm açığa çıkınca da bir elini göğsümün üzerine attı. Ablam da boştaki göğsümü ağzına almış deliler gibi yalıyordu. Tişörtüm ve sütyenim boğazımı sıkmaya başlamıştı. Yerimde biraz doğrularak tek hamleyle ikisinden birden kurtuldum. Ablam bir yandan benim göğsümü yalarken diğer yandan da kendi tişörtünü ve sütyenini çıkartıyordu.

Çok geçmeden ben de orgazm oldum. Sinem benim üzerimden kalkıp Defne’nin üzerine yattı. Harika görünüyorlardı. Kafamı aralarına sokup, günlerce ağzımın suyu aka aka izlediğim iki çift göğsü yalamaya, mıncıklamaya başladım. Bir ablamın göğüslerini alıyordum ağzıma, bir Sinem’inkileri. Ama benim kafam aralarındayken rahat öpüşemiyorlardı. Bu yüzden aralarından ayrıldım ve arkalarına geçtim.

Ablam Sinem’in kalçalarını iki yana ayırıyordu ve Sinem’in göt deliği ve vajinası gözümün önündeydi. Elimi iki muhteşem vajinanın arasına soktum ve yaklaşıp yakından izlemeye başladım. Elimi aralarına soktuğum anda ikisinin de inlemeleri artmıştı ve elim birkaç saniye içinde sırılsıklam olmuştu. Sinem’in orgazm iniltileri başladığında vajinasını daha yakından izledim. Vajinasının kasılmalarını, içindeki o küçük çıkıntının iyice dışarı çıkmasını, sonra da elime damlayan o zevk sularını birkaç santimetre öteden izliyordum. Sonra Sinem kendini yana bıraktı. Ben de elimle Defne’nin vajinasını okşamaya Sinem’in bıraktığı yerden devam ettim. Defne inlerken “Sakın durma, çok iyisin Sude sakın durma” diye sayıklar gibi konuşuyordu. Birkaç dakika geçmeden aynı mesafeden Defne’nin orgazmını da izlemiştim.

Yanlarına çıkıp aralarına yattım ve sırılsıklam olan elimi ikisinin göğsüne sırayla sürerek sildim. Bu hareketimle üçümüz birden kahkahalara boğulmuştuk. O gece üçümüz aynı yatakta, çırılçıplak uyumuştuk.

O tatil bitene kadar her gece, odaya çıkar çıkmaz çırılçıplak kaldık ve birbirimizle deliler gibi seviştik. Ancak içten içe sürekli tatil bitince ne olacağını düşünüyordum. Defne yine domuz moduna mı girecekti, yoksa bu tatildeki gibi sevişebilecek miydik…

Kategoriler
Uncategorized

travesti sevgilim

travesti sevgilim

akşam işten çıkmış otobüs bekliyordum,yine otobüs hikayesi :)oldukça kalabalıktı ve zar zor bindim,ortalara doğru ilerledim…yüzünügörmediğim ama arkadan çok seksi götü ve uzun saçları olan bir kadının arkasında durdum,otobüs hareket ettikçe birbirimize doğru yaklaştık…ve nihayet korkarak d aolsa sikimi götüne dayamaya başlaım,tabi sürekli olmuyordu bu dokunuşlar,ara ara yoklama halindeydim…aktım ki rahatsızlık belirtileri yok kadında,biraz daha yanaştım ve göbeğimle beraber sikimi dayadım…o da kendini bana doğru bastırıyordu,19 dk kadar bu şekilde devam ettik,sonra otobüsün arkalarına doğru kalabalık sayesinde ilerledik,ben şimdi en arkada sırtımı dayamış,kadın da yine önümde götüğnü bana dayamış duruyorduk,artık rahatça sürtünüyordum kadına…elimi,demirin üstünde duran eline getirdim,sevgilimin elini tutar gibi tutuyordum,diğer elimle de götünü ve memelerini okşamaya başladım,ne de olsa kalabalıktan kimse birşey farketmezdi…bisüre sonra kadın birden bana doğru döndü,gözgöze geldik ve çok şaşırdım…bu bir kadın değil travestiydi…ama böyle bir güzellik olamaz,benim diyen kadına on basardı,okadar güzeldi…tabi ben bian irkildim,öyle seri bir döndü ki,eyvah,şimdi rezil oldum diye düşünürken,elimi tuttu ve bacaklarına götürdü,bu hareketi beni baya rahatlatmıştı…hala devam etmek istiyor musun dedi kısık bisesle,evet tabi ki dedim,biraz da önden dayan o zaman dedi,tamam dedim,elimi tuttu,beline doladı ve kalkmış sikine doğru benim sikimi bastırdı…siki de anladığım kadarıyla hayli büyüktü,ama olsun sikim sikine göğsüm memelerine abanmıştı,iki sevgili gibi sarmaş dolaş olmuştuk…arıtk neredeyse boşalmak üzereydim…sohbete başladık,beni sikmek ister misin dedi,evet tabi ki ama daha önce hiç travestiyle ilişkim olmadı dedim,ooooo çok güzel,seninle harika vakit geçiricez dedi,ne zaman dedim,istediğin zaman dedi…hemen telefon numarasını verdi,çünkü biraz sonra inmesi gerekiyordu…bu arada yanlış anlamazsan bişey sormak istiyorum ama kızma dedim,tamam canım sor dedi,sen baya zengin görünüyosun,belli oluyo her halinden dedim,buna rağmen neden böyle kalabalık rahatsız biotobüse bindin,taksiye para vermen daha akıllıca değil mi dedim,haklısın canım,çok zenginim,ama bu da benim fantezim dedi,senin gibi yakışıklı çocuklarla bu sayede tanışıyorum arkadaş oluyorum dedi…hımm tamam zaoamn dedim,sevgilin var mı dedi,hayır yok ded,im,benim de yok dedi,gülmeye başladık,bu ne demek yani dedim,istersen seninle sevgili olalım dedi,tamam ban auyar dedim,inmesi gereken durağa geldik,dudaktan öpüşüp,son kez koca memelerini avuçlayıp vedalaşıp ayrıldık…zengin olduğu belliydi,bağdat caddesinde lüks sitelerin olduğu durakta indi ve evine doğru,güzel götünü sallaya sallaya gitti…eve vardım nihayet,hemen ilk işim telefon etmek oldu,aşkımmmm,aramıcaksın sandım çok üzüldüm dedi,bitanem seni bulmuşken kaybetmeyi göze alamam artık dedim,seni hiç bırakmıcam falan deyip,bu aşk sözcükleri bittikten sonra sıra sanal sekse geldi…onu da hallettik :)) önümüzdeki haftasonunu birlikte geçirmek üzere randevulaştık…güzel sevgilim travesti buseyle çok güzel bir haftasonu geçirdik,cuma akşamı işçıkışı direk evine geittim,taa ki pazartesi sabahına kadar3 gece boyunca neler yaşadık neler,hiç unutamıyorum o anları…ama artık oburda değil,başka şehire taşındı,ne diyelim sağlık olsun,umarım onun gibi sadık,sadakatli,sevecen bir travesti sevgilim daha olur…

skype [email protected]… görüşmek dileğiyle…